Yunanistan’ın tehlikeli patronları

Yunanistan, Ege’de ve Girit çevresinde karasularını 12 mile çıkarmaya hazırlandığını açıkladı.

Hazırlık zaten başlamıştı. Mart ayından bu yana ABD, İsrail ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimiyle birlikte Doğu Akdeniz’de yapılan tatbikatları, Vatan Partisi olarak Türkiye’nin gündemine getiriyoruz.

Doğu Akdeniz ve Ege’de zengin enerji kaynakları olduğunu bütün dünya biliyor. Bu nedenle anlaşmazlık, güvenlik yanında ekonomik boyutlar da içeriyor.

YUNANİSTAN’IN SEÇENEKLERİ

Yunanistan’ın önünde iki seçenek vardı, iyimser bakış açısıyla hâlâ var denebilir:

Birincisi, ABD ve İsrail ile ortaklık seçeneğidir. Buna “ortaklık” demenin gerçeğe uymadığını, Yunanistan dahil herkes bilmektedir. ABD ve İsrail’in güdümüne bağlanmak diye nitelemek yerinde olacaktır. Bu bağlanma, Akdeniz ve Ege’deki ekonomik kaynakların değerlendirilmesiyle sınırlı değildir. Yunanistan, ABD’nin savaş arabasına bağlanmaktadır.

İkinci seçenek, Türkiye ile ortaklıktır. Burada ortaklık sözcüğü gerçek anlamına oturuyor. Ege, Türk-Yunan denizidir. Doğu Akdeniz’e kıyısı olan diğer ülkeler yanında Türkiye, Yunanistan, Güney Kıbrıs Rum Devleti ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin de kıyıları var. Burada da ekonomi kaynakları, bütün ülkelerin ortak çıkarları zemininde değerlendirilebilir.

ATEŞE SÜRÜLMENİN MALİYETLERİ

Doğu Akdeniz’e kıyısı olmayan ABD’yi buraya davet etmenin, Yunanistan açısından kuşkusuz maliyetleri var. En önemli maliyet, Yunanistan’ın piyonlaşmasıdır. Bu öyle bir bağlanmadır ki, ABD’nin savaş senaryolarında kanlı roller üstlenilmektedir. Yunanistan, daha şimdiden bu tür ağır yüklerin altına girmiş bulunuyor. ABD ve İsrail ile askerî tatbikatlar ve 12 mil iddiaları, ABD’nin Türkiye’yi iki cephede tehdit girişimine dahil olmak anlamına geliyor. Böylece Yunanistan, yalnız Ege ve Doğu Akdeniz’de değil, Doğu Fırat ve Menbiç’ten Hürmüz Boğazı’na kadar uzanan cephede, ABD’nin ateşe sürdüğü bir kuvvet konumuna girmektedir.

Bu durumda Yunanistan, ABD ve İsrail merkezli Atlantik kutbu ile Çin’den Almanya’ya kadar uzanan Avrasya arasındaki rekâbet ve çelişmelerde stratejik bir seçim yapmaktadır. Bu seçim, gün gelecek Yunanistan’ın Avrupa Birliği ile ilişkilerini de sorgulanır hale getirecektir. Çin’e verilen Pire Limanı ne olacaktır? Çin, bu limanın ABD ve İsrail destroyerleriyle kuşatılması halinde hangi tehditlerle karşı karşıya geleceğini ve İpek Yolu’nun inşasında Yunanistan’ın konumunu hesap etmek durumunda kalacaktır.

ABD VE İSRAİL’E PATRON PAYI YUNANİSTAN’A PİYON PAYI

Ateşe sürülmenin maliyeti bir yana, ekonomik yönden bakarsak, Yunanistan için Doğu Akdeniz’in zenginliklerini ABD ve İsrail ile paylaşmak mı daha kazançlı olacaktır, yoksa Türkiye ve Doğu Akdeniz ülkeleriyle paylaşmak mı?

ABD ve İsrail ile işbirliğinde, Yunanistan için kanlı hizmetlerin karşılığı olması beklenen piyon payı var. Kayıpların nereye varacağı ayrıca değerlendirilmelidir.

Türkiye ile işbirliğinde ise, ortak payı var, dostluk var, barış var.

ABD inişe geçen emperyalist devlettir. Bu ülkenin geleceği hakkında hiç kimse umutlu şeyler söylemiyor. Yunanistan, Türkiye düşmanlığı yüzünden ABD ve İsrail’in kaderini paylaşarak hangi sonuçlarla karşılaşacağını hesap etmek zorundadır.

TARİH DERSLERİ

Yunan hükümetinin kendi halkını düşünen bir karar vermesine yardımcı olacak tarih dersleri de var. Bilindiği gibi, Türkiye’nin İstiklâl Savaşı zaferinden sonra, Anadolu’yu işgal eden Yunan hükümetlerinin sorumluları “vatana ihanet” suçundan idama mahkum edildiler. Hükümlüler, Yunan Mahkemesinin 28 Kasım 1922 günü verdiği karardan iki saat sonra kurşuna dizilerek infaz edildiler.

Aydınlık