Yarım asırdır toprağa şekil veriyor

Bilecik'in Pazaryeri ilçesine bağlı Kınık köyünde yaşayan ve mesleğinde yarım asrı geride bırakan 74 yaşındaki çömlek ustası Salim Yaşar, çömlekçiliğin yaşatılması için desteklenmesini istedi.

Yarım asırdır toprağa şekil veriyor

Kültür ve Turizm Bakanlığınca verilen "sanatçı tanıtım kartı" sahibi de olan Yaşar, elleriyle yoğurup şekillendirdiği toprak vazo, biblo ve testileri, tarihi şahsiyetlerin portrelerini işleyerek sanat eserlerine dönüştürüyor.

Bulgaristan'dan gelen göçmenler tarafından yaklaşık 150 yıl önce kurulan Kınık köyünde oturan Yaşar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, baba mesleğini ömrünün sonuna kadar yaşatacağını söyledi.

Yaşar, Kültür ve Turizm Bakanlığının kendisini "sanatçı" belgesine layık gördüğü için onur duyduğunu dile getirerek, "Topraktan geliyor ekmeğimiz, aşımız. Toprağa dökülüyor terimiz, gözyaşımız. Bitmez tükenmeyen toprakla, sanatla savaşımız. Bu toprağın göğsünde dinlenecek başımız." dedi.

"Mesleğimi yaşatmanın mücadelesini veriyorum"

Mesleğe 13 yaşında babasının yanında başladığını ifade eden Yaşar, şöyle konuştu:

"1969 yılında Almanya'ya gittim. 14 yıl porselen fabrikasında çalıştıktan sonra tekrar köyüme dönerek mesleğime devam ettim. 1992 yılında Vietnam'da çömlek ustası olarak çalıştım. 5 yıl süreyle Vietnamlılara çömlekçiliği öğrettim. 5 yıl sonra döndüğüm köyümde, farklı ürünler üretmeye başlayarak sanatımı kaldığım yerden devam ettirdim. 50'den fazla fuar ve organizasyonlara katıldım. Birçok alışveriş merkezi ve okullarda etkinliklere katılarak çömlekçiliği tanıtıp, sevdirmeye çalıştım. Ben kişisel tasarımlarımla hem kaybolmaya yüz tutan mesleğimi yaşatmanın mücadelesini veriyor hem de yaşadığım yerin tarihine ışık tutmaya çalışıyorum."

Vefat eden babası Kadir Yaşar'ın yanında başladığı mesleğinde, o dönemlerde piyasada kendi sektörüne ait 80 atölyenin bulunduğunu belirten Yaşar, şimdilerde bu sayının 20'ye kadar düştüğünü kaydetti.

Yaşar, yeni modeller tasarlayarak mesleği yaşatmaya çalıştığını dile getirerek, şöyle devam etti:

"Sanatı bu hale getirenlerden Allah razı olsun. Biz onlardan öğrendik ve çömlekçiliği seve seve yapıyorum. Çömlekçilik sanatı bitmek üzere. Devletimizin çözüm bulması ve desteklemesini istiyorum. Bunun yaşatılması için kendi çabamızla bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Yaptığımız ürünleri, hediyelik eşya olarak evlerde kullanma imkanı var. Örneğin, su testisi yapıyoruz. Su testisi suyu güzel soğutur. Su dolu testiyi yazın güneşte tutsan bile soğuk tutar."

Toprak vazolara tarihi işliyor

Kuruluş ve kurtuluş şehri Bilecik'in tarihini anlatmak için özel tasarımlar yaptığını, böylece çömlekçilik sanatını canlı tutmaya çalıştığını anlatan Yaşar, toprağın sanata asırlardır kaynaklık ettiğini ve ustaların elinde binlerce sanat eserine dönüştüğünü belirtti.

Yaşar, bu sanatı severek yaptığını, bu sayede stres attığını ve sıkıntılarını unuttuğunu ifade ederek, şunları dile getirdi:

"Bu meslek erbapları azalıyor, tükeniyor, kaybolup gidiyor. Canlı tutmak için yeni tasarımlar yapıyorum. Hazırladığım kalıplarla Şeyh Edebali'nin, Ertuğrul Gazi'nin, Osman Gazi'nin, Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün portresini çıkartarak, vazoların üzerine yapıştırıyorum. Osmanlı armasını ve Kayıboyu amblemini toprak kaplarının üzerine yansıtıyorum. Tasarımlarımla hem mesleği yaşatıyorum hem de Bilecik'in tarihini yansıtıyorum. Geçmişi ve bugünü yakından takip ederek çömlekçiliği cazip hale getiriyorum ve büyük ilgi görüyor."

AA

Bilecik pazaryeri kınık toprak yarım asır