Cumhurbaşkanı Erdoğan: Benim 16 Nisan'a çıkacağımın garantisi yok
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Benim 16 Nisan'a çıkacağımın garantisi var mı? Yok. Öyleyse demek ki bu benim için değil, ülkem için. Sultan Süleyman'a kalmayan dünya bize mi kalacak" dedi.
Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Şair ne diyor? 'Seni boydan boya sevmişim/Ta Kars'a kadar Edirne'den/Toprağını, taşını, dağlarını/Fırsat buldukça övmüşüm/Sen vatanımsın, ekmeğimsin/Duyduğum, bildiğim zafersin yıllarca.' Bu topraklar, bu vatan böyle. Bizler ülkemizi işte böyle severiz, öyle değerli görürüz. Onun için 16 Nisan bir kırılma noktasıdır. Buna hazır mıyız? Unutmayın ağlamamız da gülmemiz de vatanımız içindir. Onun için de ülkemiz, milletimiz için en iyisi, en güzeli, en hayırlısı neyse onu yapmanın gayreti içinde olduk. İstanbul'da 4,5 yıl büyükşehir belediye başkanlığı yaptım. İstanbul'a, İstanbullara hizmet etmek dışında tek bir eylemim, tek bir işim, tek bir sözüm gösterilebilir mi? Susuzluktan aldık suya kavuşturduk. Çöp dağlarını kaldırdık, tertemiz bir İstanbul hazırladık. O sisli puslu kirli havaları, maskeli geçen yılları düşünün, tertemiz bir İstanbul meydana getirdik. 2,5 milyar dolar borçla devraldık, 1,2 milyar dolar borçla devrettik. Bir taraftan da yatırımları yaptık, alt yapı, üst yapı vesaire. Bedelini cezaevine düşerek ödemiş olsam da İstanbul'u sevmekten, İstanbul'a hizmet etmekten asla pişman olmadım, olmayacağım. Aynı şekilde bu ülkede 12 yıla yakın başbakanlık yaptım. Son 2,5 yıldır cumhurbaşkanı olarak hizmet veriyorum. Her türlü tehdide, tacize, bildiriye, açık, gizli saldırıya, hatta darbe, darbe teşebbüslerine maruz kalmamıza rağmen inanın bana, yürüdüğümüz yoldan dönmeyi bir an bile düşünmedik. Bu süre içinde yapamadıklarımız elbette vardır, ama yaptıklarımızla ülkemize Cumhuriyet tarihimizin tamamında yapılanların katbekat üzerinde hizmetler kazandırdık. Eğitimde, sağlıkta, adalette, emniyette, ulaşımda, gıda tarımda, enerjide, toplu konutta, demiryollarında, havayollarında, tünellerde, barajlarda, sosyal yardımlarda Türkiye'ye yaptığımız hizmetleri en iyi halkım biliyor."
"Batı niye çıldırıyor?"
Erdoğan, İstanbul'a iki dev şehir hastanesi yapılacağını söyledi.
Üçüncü havalimanının ilk etabının gelecek yılın ilk çeyreğinde açılacağını bildiren Erdoğan, "Yılda yolcu sayısı 90 milyon. 2023'te ikinci etabını da açacağız, kapasite 150 milyon olacak. Dünyanın bir numarası... Batı niye çıldırıyor? İşte bundan dolayı, 'Ya bu Türkiye nasıl böyle ayağa kalkıyor?' Şimdi bak ne diyor bunlar? 'Hayır', değil mi? Böyle bir havalimanına bunlar 'evet' diyemez. Ecdadımız ne dedi? 'Bizim atlarımızın nallarının uzandığı yere, bunların rüyaları, hayalleri bile ulaşamaz.' İşte buyurun, 'hayır' diyenlere bakalım. Bunlar, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'ne, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'ne, Yavuz Sultan Selim Köprüsü'ne, Osmangazi Köprüsü'ne, 3 yıl içinde 200 milyon yolcunun denizin altından boğazdan geçtiği Marmaray'a, Avrasya Tüneli'ne, Körfez Köprüsü'ne 'Hayır' dediler mi? Şimdi ben merak ettim acaba 18 Mart Çanakkale Köprüsü'ne ne derler diye, sesleri çıkmadı. Bunlar bu güzelim hizmetlere 'hayır' dediklerine göre demek ki biz isabetli bir yoldayız."
"Siz iktidar olamazsınız çünkü sizin derdiniz başka"
Türkiye'yi istismar siyaseti yaparak değil, hizmet hassasiyetiyle ve aşkıyla geliştirdiklerini dile getiren Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
"Ne dedik? Biz bu millete efendi olmaya değil, hizmetkar olmaya geliyoruz dedik. Şimdi diyorlar ki 'Neyiniz eksik de yönetim sistemini değiştirmeye çalışıyorsunuz?' Biz yönetim sistemini kendi keyfimiz için değiştirmenin peşinde değiliz. Neyimizin eksik olduğunu 7 Haziran seçimlerinde gördük, değil mi? Bir fırsat yakaladılar zannettiler ki artık biz iktidarız. Siz iktidar olamazsınız çünkü sizin derdiniz başka. Hemen Diyarbakır'da 53 kardeşimizi öldürdünüz. Ölen Kürt, öldüren de Kürt'tü, değil mi? Çünkü bunlarda insan sevgisi diye bir şey yoktur. Onlar benim Kürt kardeşlerimin temsilcisi değil, bunlar terör örgütlerinin temsilcisidir.
Ne dedik? Biz bu vatanı size böldürtmeyeceğiz, milletimizi böldürtmeyeceğiz. Dün Hakkari'de İkiyaka Dağı'nda 19 terörist etkisiz hale getirildi. Bu sabah Erzincan'da 14 terörist etkisiz hale getirildi. Çünkü bu milletin evlatları mutluluğu, huzuru, refahı yakalayana kadar, onlarla silahlı kuvvetlerimiz, polisimiz, korucularımız beraber bu mücadeleyi sürdüreceğiz. Onun için ben silahlı kuvvetlerimizin, polisimizin, korucularımızın hepsine teşekkür ediyorum. Şehitlerimize Allah'tan rahmet, gazilerimize şifalar diliyorum."
"Neyimizin eksik olduğunu 15 Temmuz'da gördük"
Şayet milletin desteğiyle inisiyatif alıp, Türkiye'yi o belirsizlik döneminden çıkarmamış olsalardı bugün belki de yeniden 1990'ların o koalisyon dönemlerine dönüleceğini belirten Erdoğan, "Neyimizin eksik olduğunu 15 Temmuz'da gördük. Şayet yine milletimizle bir olup, darbecilerin karşısına dikilmemiş olsaydık, belki yeni bir 27 Mayıs faciasıyla karşı karşıyaydık. Demek ki bizim çalışmamız, gayret etmemiz, eser ortaya koymamız, geleceğimizi etkileyecek birtakım tehlikelerin, birtakım tehditlerin varlığını ortadan kaldırmıyor. Bunun için sürekli kriz üreten sistemin değişmesi lazım. Biz de işte bu tehditlerle, milletimizin ve onun temsilcisi olacak siyasi kadronun, daha kolay mücadele edebilmesini sağlamak için yönetim sistemini değiştirmek istiyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 16 Nisan'ı anlamak için çok partili hayata geçilen 1950 yılından beri yaşananlara bakmanın yeterli olacağını ifade ederek, şunları kaydetti:
"Demokrasinin, milli iradenin hakim olabilmesi için atılan her adımın darbeciler, vesayetçiler tarafından kesildiğini gördükten sonra nasıl aynı şekilde devam edilmesine rıza gösterebiliriz. Üstelik bu konu bir anda ortaya çıkmış da değildir. Geçmişte, ülkemizde sorumluluk üstlenmiş, milletimizin derdiyle dertlenmiş kim varsa, hepsi de dönüp dolaşıp aynı noktaya gelmiştir. Gelinen yer, hep bizim 16 Nisan'daki anayasa değişikliği ile gerçekleştirmek istediğimiz yönetim sistemi olmuştur. Muhalefeti dinleyen sanır ki Tayyip Erdoğan bu sistemi kendisi için değiştirmek istiyor. Benim 16 Nisan'a çıkacağımın garantisi var mı? Yok. Öyleyse demek ki bu benim için değil, ülkem için. Sultan Süleyman'a kalmayan dünya bize mi kalacak."
"Türkiye tarihi bir karar verecek"
Türkiye'nin, dünyanın ve bölgenin büyük bir dönüşüm içinde olduğu bu süreçte tarihi bir karar vereceğini, bu meseleyi komik benzetmeleriyle şahsi hale getirenlerin, yalanlarıyla sulandıranların, çarpıtmalarıyla başka tarafa çekmek isteyenlerin amacının başka olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Onlar, Türkiye bu dönüşüm sürecini güçlü bir şekilde karşılayamasın, eskiden olduğu gibi sırtı yerden kalkmasın, hep birilerine muhtaç olarak yaşasın istiyorlar. Hani bir zamanlar IMF'ye borçluyduk ya. Biz göreve geldiğimizde IMF'ye ne kadar borcumuz vardı? 23,5 milyar dolar. Ödedik, ödedik, ödedik, 2013 sıfırladık. Biz bitirdik, biz. Bizden öncekiler, parlamenter sistemden bahsedenler, parlamenter demokrasi diyenler, onlar borçlandı biz ödedik."
"Bize düşen ülkemize dört elle sarılmaktır"
Erdoğan, şöyle devam etti:
"Türkiye, dünyanın ve bölgemizin büyük bir dönüşüm içerisinde olduğu bu süreçte tarihi bir karar verecek. Bu meseleyi komik benzetmeleriyle şahsi hale getirenler, yalanlarıyla sulandıranlar, çarpıtmalarıyla başka tarafa çekmek isteyenlerin amacı başkadır. Onlar, Türkiye bu dönüşüm sürecini güçlü bir şekilde karşılayamasın, eskiden olduğu gibi sırtı yerden kalkmasın, hep birilerine muhtaç olarak yaşasın istiyorlar.
Bugün, terör örgütleri ve arkalarındaki güçler bir olmuşlar Türkiye'nin tökezlemesini bekliyorlar. Bize düşen, ülkemize dört elle sarılmaktır, ülkemizi daha da güçlendirmektir, hedeflerine çok daha süratle ulaştırmak için. Aldığımız kararın sebebi işte budur. Şahıslar için değil, milletimizin istikbali... Yönetim sistemini de bunun için değiştiriyoruz."