Doğu Perinçek yazdı: FETÖ soruşturmasında yönetim zaafı

Doğu Perinçek yazdı: FETÖ soruşturmasında yönetim zaafı

FETÖ’nün ordu, polis ve yargıdan temizlenmesi, bugün demokrasi mücadelesinde merkezî görevdir.

YARGININ VE YÖNETİMİN GÖREVLERİ

Burada öncelikle suçluların yargılanması ile devlet kadrolarının Cumhuriyet ölçülerine uygun hale getirilmesi arasında bir ayrım yapmak gerekiyor. Birincisi yargının konusudur, ikincisi yönetimin.

Suç, Ceza Yasasında tanımlanan eylemdir. FETÖ’nün darbe eylemine katılmak ve terör örgütünün faaliyetinde yer almak suç oluşturuyor. Bu suçu işleyenler hakkında soruşturmalar yürütülüyor. Yakında kovuşturma aşamasına geçilecek, başka deyişle ceza yargılaması başlayacak.

Bir de devlet yönetiminin temizlenmesi sorunu var. Ölçü, Cumhuriyetin Cumhuriyet esasları ışığında yönetilmesidir. Devlet yönetiminin amacı Anayasada ve yasalarda düzenlenmiştir. Devlet, terör örgütlerinden yönlendirilen memurlarla, cemaat ve tarikat şeyhleriyle, müritlerle, dervişlerle ve mensuplarla yönetilemez. Bu esas bağlı kalmak şartıyla devlet kadroları içinde temizlik yapılması gereklidir, dahası şarttır. Kamu hizmetinin Cumhuriyetin stratejik amaçlarına uygun olarak ve başarıyla yürütülmesi buna bağlıdır.

PROGRAM STRATEJİ PLAN VE SİYASET

FETÖ’ye karşı mücadele, siyasal, hukukî ve ideolojik-kültürel cepheleriyle bir bütündür. Her devlet görevi, programla, stratejiyle, planla ve siyasetlerle yürütülür. Bugün FETÖ’nün temizlenmesinde bu açıdan bir yönetim yetersizliği görülüyor. Bunu, merkezî hedefin belirlenmemiş olmasına, yer yer hedefin genişletilmesine, kararsızlıklara, zamanlama hatalarına ve kadroların atanmasındaki yanlışlara bakarak saptıyoruz. AKP’nin geçmişte FETÖ ile iktidar ortağı olması, ideolojik birliktelik ve kadrolardaki ortaklık zaaflara yol açıyor.

Hepsinden önemlisi, AKP Hükümetinin FETÖ konusunu Cumhuriyet Devrimi konumundan ele almayışıdır. FETÖ, ABD güdümlü, Türkiye’yi Atlantik sistemine bağlayan, Cumhuriyet düşmanı bir örgüttür. FETÖ, ABD Gladyosu'dur. Bu saptamalar açık ve kesin çizgilerle belirlenmezse, FETÖ’ye karşı mücadelede tıkanma ve yalpalamalar gündeme gelir. Yargı ve Güvenlik görevlilerinin belirlenmesindeki hatalar da kaçınılmaz olur.

Özeti: FETÖ mensuplarının cezalandırılması ve temizlenmesi, Cumhuriyet ideolojisiyle, Cumhuriyetin hukuk ilkeleriyle, Cumhuriyet yönetimiyle ve Cumhuriyet kadrolarıyla ve yürütülür.

Soruşturmayı yürüten savcılar ve yargılamada görevli yargıçlar, Cumhuriyet yargısının en vicdanlı, hukuka en bağlı, en tecrübeli, en yetenekli hukukçuları arasından belirlenmelidir.

ADALETİN HIZLA GERÇEKLEŞMESİ İÇİN UYGUN DÜZENLEMELER

Yönetim zaafına ilişkin bir örnek verelim. Gazeteler, Ankara Sincan’da 1500 kişilik Mahkeme Salonu kurulduğunu yazdı. Salon, 1200 sanığa göre hazırlanıyormuş. MHP ve Dev-Yol davalarını hatırlayalım, 30-40 yıl sürdü. Nedeni çok sanıklı olmalarıydı.

FETÖ davalarında sanık sayısı 50’yi aşmayan gruplar yargılanmalıdır.

İddianameler, 100 sayfayı geçmemelidir. Sanık ile suç arasındaki ilişkiyi gösteren, kanıtlayan, özlü iddianameler yazılmalıdır. Gereksiz bilgilerden ve masallardan uzak durulmalıdır.

Sorgulama ve savunmalar, suç tanımı içinde kalmalı, gerçeğin bulunması amaçlanmalı, sanığın sorumluluğu somut kanıtlar çerçevesinde araştırılmalıdır. Savunma hakkının kötüye kullanılması, davanın sağlıklı yürütülmesine, adaletin hızla yerine getirilmesine ve dolayısıyla sanıkların haklarına ve özgürlüklerine de zarar verir.

Yargılamanın hızla yürütülmesi, adaletin bir an önce gerçekleşmesi açısından hem toplumun hem de sanıkların yararınadır. Davalar en geç üç ay içinde açılmalı, ilk mahkemedeki yargılama en geç altı ay içinde karar aşamasına ulaşmalıdır.

FETÖ yargılamaları için doğru program, strateji, plan ve siyasetler saptamak, en başta hükümetin ve özellikle Adalet Bakanlığının görevidir.

Doğu Perinçek

Vatan Partisi Genel Başkanı

Aydınlık

vatan partisi Doğu Perinçek fetö soruşturması