İnsan Hakları Gününde Türkiye'nin Karnesi
Bugün 10 Aralık 2014. 66 yıl önce Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından kabul edilen İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'nin yıldönümü. Bugün tüm dünyada İnsan Hakları Günü olarak kutlanırken, ülkemizin somut koşullarına baktığımızda içimizi acıtan manzara karşımıza çıkıyor.
Bugün 10 Aralık 2014. 66 yıl önce Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından kabul edilen İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'nin yıldönümü. Bugün tüm dünyada İnsan Hakları Günü olarak kutlanırken, ülkemizin somut koşullarına baktığımızda içimizi acıtan manzara karşımıza çıkıyor. İfade özgürlüklerinin kısıtlandığı, savunma hakkının elinden alındığı, adil yargılanma hakkının göz ardı edildiği ve en son Yargı ve İç Güvenlik Paketiyle bir türlü istenilen kalıba sokulamayan hukukun geldiği noktada, AYM'nin İstanbul Askeri Casusluk Davası'nda hak ihlali başvurularını bir türlü karara bağlamadığı koşullarda, İnsan Hakları Gününü kutluyoruz.
10 Aralık 1948 yılında kabul edilen İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinin yıldönümünde, Antalya Barosu, Barohan'da düzenlediği basın açıklamasıyla, Türkiye'nin insan hakları konusunda sınıfta kaldığını ilan etti. En temel insan haklarının her geçen gün daha da ağır bir şekilde ihlal edildiğinin belirtildiği açıklamada herkesi insan hakları için yürütülen mücadeleye katkıda bulunmaya çağırdı.
Bildiri Haklar Konusunda Standartların Alt Eşiği
Baro Başkanı Alper Tunga Bacanlı, bildiriyi içerdiği hak ve özgürlüklerle, insan hakları alanında herkese uygulanması gereken standartların alt eşiği olarak niteledi, aradan geçen 66 yıla rağmen amaçlanan hak ve özgürlüklerin standartlarının bile yakalanamamış olmasına dikkat çekti.
Temel Haklar İhlal Ediliyor
Bacanlı ülkemizde en temel hakların giderek daha çok ihlal edildiğini vurguladı, "Bugün insanlarımızın en temel hakları olarak gördüğümüz yaşam hakları, ifade özgürlükleri, itiraz hakları, adil yargılanma hakları, savunma hakları, çevre hakları, sağlıklı olma hakları, eğitim hakları gibi bize göre en temel hakları her geçen gün daha da ağır bir şekilde ihlal edilmektedir" ifadelerini kullandı.
Tarihin Tekerini Geri Çevirmek İstiyorlar
Uzun yıllara dayanan insan hakları mücadelesiyle elde edilen kazanımların yok sayıldığını ve tarihin tekerinin geriye çevrilmek istendiğini kaydeden Bacanlı, halkın haber alma özgürlüğü ve gerçekleri öğrenme hakkının en ağır saldırıyla karşı karşıya olduğunu, yargı bağımsızlığı sıralamasında İran, Mısır ve Suudi Arabistan gibi ülkelerin gerisine düşüldüğünü belirtti.
İç Güvenlik Paketiyle Yargıya 'Yeni Türkiye' Ayarı
Kamuoyunda çok tartışılan Yargı ve İç Güvenlik Paketi ile ilgili olarak 'ben yaptım oldu' anlayışının ürünü düzenlemeler' nitelemesinde bulunan Bacanlı, düzenlemelerle yargıya 'Yeni Türkiye' balansı yapılmaya çalışıldığını vurguladı. Bacanlı, "Yargıyı bir türlü istediği kalıba dökemeyen, hemen her düzenlemeyle savunmaya karşı bakış açısını ve beslediği duyguları açığa vuran, en küçük bir toplumsal muhalefete bile tahammül edemeyen anlayışın, 'Yeni Türkiye'nin şimdiden eskisi olduğunu, hukukun 'yasa' etiketli bir kutuya konamayacağını söylemiştik" ifadelerini kullandı.
İnsan Hakları İçin Yürütülen Mücadeleye Katılmaya Çağırdı
Adalet ve vicdan, hukukun üstünlüğü ve insan hakları, mesleğin onuru ve saygınlığı, bağımsız yargı ve özgür savunma için var olduklarını ifade eden Bacanlı, herkesi insan hakları mücadelesine katkı sunmaya çağırdığı konuşmasında şunları söyledi; "Yargının, yürütmeye bağlı ve bağımlı kılınmaya çalışıldığı, savunmaya saldırıldığı gibi dahası savunmanın yok sayılmaya çalışıldığı, en küçük bir toplumsal muhalefetin bile bastırılmaya çalışıldığı, çocukların çocukluklarını yaşayamadığı, kadınların hemen her gün katledildiği, iş cinayetlerinin önemsenmediği gibi unutturulmaya çalışıldığı, sistemimizin temeli olan laiklik ilkesinin her geçen gün ortadan kaldırılmaya çalışıldığı ve eğitimde akıl, bilim ve teknolojiden uzaklaşıp gericileşildiği koşullarda herkesi insan hakları mücadelesine katkı sunmaya çağırıyoruz."
10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü'nde, 4 subay, 1 astsubay ve 1 sivil memur olmak üzere 6 kişinin hala cezaevinde, 37 subay ve astsubay hakkında da yakalama kararının bulunduğu İstanbul Askeri Casusluk Davasında hak ihlalleri konusundaki başvuruları karara bağlaması için gözler şimdi AYM'de...
Haber: Devrim Dönmez Koçak - Fotoğraf: Merve Demirağ / ANTALYA
ulusalkanal.com.tr