HES molozuyla köye uçak pisti yaptılar!
"Dere ve nehirler kamu malıdır. Buralardaki usulsüzlüklere susmak, ihanettir..."
Yusuf Yavuz
Antalya ve Isparta sınırlarından yapımı devam eden Kasımlar Barajı ve HES projesinin Manavgat Değirmenözü köyündeki inşaat çalışmaları sırasında ortaya çıkan binlerce ton hafriyatı Köprüçay’ın kıyısına dökerek yaklaşık 700 metre uzunluğunda yol oluşturan yüklenici firma, köylüler durumu şikâyet edince hafriyatın “taşkın koruma” amacıyla döküldüğünü savundu. Ancak köylüler projenin taşkın koruma amacı olmadığını tespit edince firmanın hafriyat dökümünü bu kez önce yürüyüş yolu, ardından da otomobil yolu amacını taşıdığını savunduğu öne sürüldü. Bölgeye en yakın resmi hafriyat döküm alanının vadinin güneyindeki Taşağıl olduğunu Köprüçayı Kardeşliği Platformu’ndan Mustafa Teke, “biraz daha zorlasak ‘köylüler uzaktan geliyor yorulmasınlar diye uçak pisti yaptık’ diyecekler” sözleriyle uygulamaya tepki gösterdi.
Antalya ve Isparta sınırlarında yapımı sürdürülen Kasımlar Barajı ve HES projesi, iki ilin sınırlarında 6 köyü etkiliyor. Yukarı Köprüçay Havzası’nın büyük bölümüyle, havzanın güneyinde kalan Manavgat’a bağlı Değirmenözü köyü de inşaat çalışmalarının odağında bulunuyor. Değirmenözü köyündeki HES tünelinden çıkartılan binlerce ton hafriyatı, köyün arazisinden geçen Köprüçay’ın kıyısına döken HES firmasına köylüler tepki gösterdi.
'PROJEYE AYKIRI YAPILAN UYGULAMA KÖYE ZARAR VERECEK'
Tarla sınırı için bile hak geçmesin diye ortasından bir taş alıp kullanan Değirmenözü köylüsünün deresinin haksızlıklarla doldurulduğunu dile getiren Köprüçayı Kardeşliği Platformu’ndan Mustafa Teke, ilgili firmanın taşkın koruma amaçlı döküldüğünü öne sürdüğü hafriyat için devletin zarara uğratıldığını dile getirdi. HES’le ilgili resmi belgelerde, projenin yalnızca enerji üretmek amaçlı olduğu, sulama ve taşkın kontrolü gibi bir amacının olmadığının belirtildiğine dikkati çeken Teke, “Bu işin temelini oluşturan bir nevi HES şirketinin devlete ve millete taahhüdü olan ÇED Raporunda inşaat alanı için, ‘taşkın riski olmayan bölge’ nitelemesi yapılmış. Raporda dere yatağına kesinlikle malzeme ve atık (hafriyat) boşaltılmayacağı taahhüt edilmiş. Bunu gidip devlete sorduğumuzda ise hafriyat dökümün amacının köyü ve tarım alanlarını sellerden korumak için yapıldığı belirtildi. Ancak köylüye sorduğumuzda oradan köyü tehdit eden bir sel ve taşkının hiçbir zaman olmadığını öğrendik. Aksine bu çalışmayla köye zarar getirecek bir yapı meydana geliyor” dedi.
'BİRAZ DAHA ZORLASAK UÇAK PİSTİ YAPTIK DİYECEKLER'
Uydurma raporlarla köyü ve tarım alanlarını taşkından koruyacağız diyerek nehir kıyısına tonlarca hafriyat döküldüğünü anlatan Teke, şunları dile getirdi: “bizim konuyla ilgili resmi başvuruları yapmamız üzerine hafriyat dökülen alan için önce yürüyüş yolu dediler, ardından da otomobil yolu oldu. Biraz daha zorlasak ‘köylüler uzaktan geliyorlar, yorulmasınlar diye uçak pisti yaptık’ diyecekler. Şu anda 6 metre yüksekliğinde, bir uçağın inebileceği ölçekte hafriyat var bölgede. Yetkililerden 500 metre diye izin alınmış ancak baktık ki 700 metreye çıkmış. Bunu yetkililere bildirince hafriyatı kaldırır gibi yapıp bir kepçesini kamyona, iki kepçesini de suyun akışına boşalttıklarını gördük.
'DERE VE NEHİRLERDEKİ USULSÜZLÜĞE GÖZ YUMMAK İHANETTİR'
Şirket; devleti, milleti, memuru, köylüyü bir yere kadar kandırdığını sanıyor. Hadi yaşayanlara saygısı yok ama daha doğmamış Değirmenözü çocuklarının ahını aldığından haberi yok mu acaba? Ya da her gün ortasından geçip gittikleri mezarlıklarımızda yatan büyüklerimizden mi hiç mi utanmazlar? Yapılan işin temelinde devletten para kaçırma; usulsüzlüğe kılıf varsa ve bu devletin verdiği resmi cevaplarda ve ÇED raporunda alenen ortaya çıkıyorsa gidip bir de Diyanet’ten fetva mı almak lazım? Nehir ve dere yatakları kamu malıdır. Bu kamu malı Değirmenözü köylüsüne emanettir. Buraların usulsüzlüklere alet edilmesi karşısında susmak ve göz yummak ihanettir."