28. Koruyucu Aile Toplantısı T.C. Köln Başkonsolosuğu’nda yapıldı

T.C. Düsseldorf Başkonsolosluğu Aile ve Sosyal Politikalar Ataşeliği, T.C. Köln Başkonsolosluğu’nun himayesinde Konsolosluğun konferans salonunda Koruyucu Aile bilgilendirme toplantısı düzenledi. Ayrıca vasilik konusunda da Umut Yıldızı Derneği bir sunum gerçekleştirdi.

28. Koruyucu Aile Toplantısı T.C. Köln Başkonsolosuğu’nda yapıldı

Toplantıya daha çok Köln’deki çatı kuruluşların STK temsilcileri ve ilgili aileler katıldı.Programın açılışını T.C. Köln Başkonsolosu B. Ceyhun Erciyes yaptı.

Erciyes, yaptığı konuşmada: ''Koruma altına alınan çocuklar toplumumuzun kanayan yarası. Aslında büyük toplumlarda bu hayatın bir parçası. Bu çocuklara koruyucu aile veya vasi olarak sahip çıkmak için daha çok ailelerin bu konuları sahiplenmesi gerekiyor. Bu tek başına devletin yapabileceği bir şey de değil. Devlet Aile Ataşelikleri açarak bu konuda kendi düşeni yaptı.STK’ların da meseleye sahip çıkması gerekmektedir. Zaten dinimizde de yetime sahip çıkmak sevapların en büyüğü olduğu gibi onlara zarar vermek de günahların en büyüklerindendir. Bu toplantıda sadece bir çocuğun hayatını kurtarmaya vesile olabilirsek yapılan bu çabaya değer.''

Daha sonra T.C. Köln Başkonsolosluğu Din Hizmetleri Ataşesi Muharrem Kuzey söz aldı. Kuzey, ''Bir insana kol kanat germek, ihtiyaç sahiplerine destek olmak dinimizin de ötesinde aslında insan olmanın bir gereğidir, aslında hepimizin bir görevidir.Peygamberimizin hayatında bir yetimin başına okşamanın ne kadar önemli olduğunun bir çok örneklerine rastlıyoruz. Kendisi de bir yetim olarak büyüdü.Yetimlere sahip çıkmak aynı zamanda kendi kalbimize de şekil veriyor, düşünce ufkumuzu genişletiyor.'' dedi.

Programa bir koruyucu aile belgeseli izletilerek başlandı.T.C. Düsseldorf Aile ve Sosyal Politikalar Ataşesi Raci Mazı ise konuşmasında şunları ifade etti: ''Koruyucu aile belgeselinde gösterilen aileye atıf yaparak çok kültürlü bir toplumda yaşadığımızı belgeselde anlatılan çocuğun annesinin İtalyan, babasının Türk olduğunu, annenin intihar ettiğini, babanın çocuğunu terk ettiğini, ona sahip çıkan ailenin babasının Türk, annesinin Alman bir müslüman olduğunu dile getirdi. 3 yaşında sahip çıkılan çocuk bugün üniversiteyi bitirdi. Yurda verilseydi o çocuğun kaderi çok farklı olurdu. Bugün toplantımızda biraz sonra tecrübelerini aktaracak olan koruyucu ailemizin aldığı çocuk da alkolik bir anneden yeni doğmuş bir bebektive doktorlar yaşayamaz diyorlardı. Şu an o çocuk 7 yaşına geldi ve sağlıklı bir şekilde büyüyor. Bu örneklerden yola çıkarak koruyucu ailelik her STK’nın gündeminde olmalıdır. Almanya’da 2600 camimiz varsa her camide en az bir tane koruyucu aile olmalıdır. Sadece sofranıza bir tabak daha fazla koyacaksınız. 28.‘sini yaptığımız bu toplantımıza yeni bir boyut katmak istiyoruz. Vasilik konusu. Bugün Almanya’nın gençlik dairelerinde vasilik konusu da sıkıntılı bir konudur. Bir vasiye bazen 50’den fazla çocuk düşmektedir. Bu durumda çocuklarla gerektiği gibi ilgilenilememektedir. Bugün nasıl vasi olunabileceği konusu da anlatılacaktır.''

Almanya’da koruyucu aile olmanın şartlarını Aile Ataşeliği pedagoglarından Sabri Aydın anlattı. Aydın koruyucu aile olmanın zor bir süreç olmadığını, aranan en önemli üç şartın, bağımsız bir maddi gelirin olması, evin yeteri derecede büyük olması ve ebeveynlerden birisinin Almanca bilmesi olduğunu vurguladı. Ayrıca koruyucu aile olmak için evli olma şartının olmadığını, tek ebeveynli ailelerin de hatta bekarların bile koruyucu aile olabileceklerini ifade etti. Bu şartların bugün yerinde olmaması durumunda gelecekte bu şartların yerine gelebileceğini hatırlatan Aydın, koruyucu aile olmak isteyen aileleri sürecin başından sonuna kadar desteklediklerini ifade etti.

Koruyucu aile sunumundan sonra vasilik konusunu anlatmak üzere Umut Yıldızı Derneği Başkanı Gülsüm Kunt söz aldı. Gülsüm Kunt, kendisinin de vasilik yaptığını belirtti.Türk çocuklarına sahip çıkmak isteyenlerin koruyucu aile olamıyorlarsa en azından vasi olabileceklerini dile getiren Kunt, vasinin çocukla ilgili bütün yetkilere sahip olduğunu, dolayısıyla çocuğun hangi aileye verileceğine de vasinin karar verdiğini hatırlattı.

Vasiliğin (Vormundschaft) ne demek olduğunu ve hangi şartlarda insanların vasi olabileceği konusunu ayrıntılı bir şekilde Umut Yıldızı Derneği'nin İkinci Başkanı İsmail Oral slaytlar eşliğinde anlattı. ''Vasiliğin de koruyucu ailede olduğu gibi değişik modelleri bulunmaktadır. Bunların içinde gönüllü bireysel vasilik (ehrenamtlicher Einzelvormund) en önemlileri arasında yer almaktadır. Yasalarda da bir çocuğun vasiliğinin öncelikli olarak gönüllü bireysel vasilere verilmesi öngörülmektedir. Vasi çocuğun hukuki temsilcisi durumundadır. Çocuk bir koruyucu ailede kalsa bile hukuki yetkileri vaside kalıyor. Temel konularda örneğin çocuğun hangi okula yazdırılacağı, tıbbi aşılar ve ameliyatlar vb. konularda vasi karar vermektedir. Vasi olmak için özel bir meslek eğitimi alma şartı bulunmamaktadır. Doğrudan gençlik dairesi veya aile mahkemesine başvuru yapılabilmektedir. Ayrıca Umut Yıldızı derneği vasilik eğitimi vermeyi planlamaktadır. 6 saatlik bir eğitim aldıktan sonra alınacak olan katılım belgesi ile vasiliğe müracaat edilmesi durumunda ilgili merciler tarafından kabul edilme şansı artacaktır.''

Programın son bölümünde koruyucu aile olan C. ailesi ile vasi olan Gülsüm Kunt yaşadıkları tecrübeleri dinleyicilerle paylaştılar. İlk olarak koruyucu aile olma fikri aklınıza nasıl geldi sorusuna P. Hanım eğitimci olarak anaokulunda Alman bir ailede kalan bir Türk çocuğunun domuz eti yememe vb. konularda‚ acaba şöyle yapsam günah oluyor mu?‘ vb. hassasiyetini ve sıkıntısını paylaşması üzerine bu çocuklara sahip çıkma düşüncesinin oluştuğunu ‚biz de koruyucu ailelik yapabiliriz‘ dediklerini dile getirdi. Gençlik dairesine müracat ettikten sonra daha sonra kendilerine doktorların‚ yürüyemez, konuşamaz‘ raporu verdikleri bir çocuğun verildiğini aktaran A. Bey, birkaç yıl baktıktan sonra doktorun çocuğu gördüğünde tanıyamadığını, kendisinin zamanında yanlış karar verdiğini itiraf ettiğini söyledi. Bunun da çocukların aile sıcaklığında büyümenin ne kadar önemli olduğunu gösterdiğini ifade etti.

Gülsüm Kunt, 4 yıllık vasilik hayatında birçok çocuğa destek sağladığını, şu an 15 yaşında bir genç kıza da ayrıca koruyucu ailelik yaptığını anlattı. Bütün bunları ise tek başına başardığını, dolayısıyla bu konuların gözde büyütülmemesi gerektiğini, herkesin yapabileceğinin altını çizdi.

köln