Türkiye’nin Maldivleri keşfedilmeden yok olacak!

Türkiye’nin Maldivleri keşfedilmeden yok olacak!

Anadolu’nun koynundaki Maldivleri aratmayan güzellik devlet eliyle yok edilecek…

Magnezyum yüklü bembeyaz kumsalıyla Maldivleri aratmayan Türkiye’nin en derin gölü Salda baraj tehdidiyle karşı karşıya. Burdur’un Yeşilova ilçesinde bulunan Salda Gölü’nü besleyen tek su kaynağı olan Düden Çayı’na DSİ tarafından sulama amaçlı gölet yapılmak isteniyor. Bölgedeki göllerde uzun yıllardır bilimsel araştırmalar yürüten Yard. Doç Dr. Erol Kesici, 2015 yılı yatırım programına alınan ve ihale aşamasında olduğu öğrenilen göletin yapılması durumunda, dünyanın en güzel göllerinden biri olan Salda’nın geleceğinin tehlikeye gireceği uyarısında bulundu.

TÜRKİYE’NİN MALDİVLERİ KEŞFEDİLMEDEN YOK OLACAK

Burdur’un Yeşilova ilçesinde bulunan Salda Gölü, 184 metreye ulaşan derinliğiyle Türkiye’nin en derin gölü olarak biliniyor. Mars yüzeyinde bulunan toprak yapısıyla benzer özellikler taşıdığı belirtilen Salda Gölü’nün hidromanyezit içeren bembeyaz kumsalları, benzersiz bir görsel şölen oluşturuyor. Yüksek alkalin içeren ve ekolojik dengesini halen koruyan Salda, suyu en temiz göllerimizin başında geliyor. Endemik Salda yosun balığına da ev sahipliği yapan göl ve çevresi, Maldivleri aratmayan görüntüsüyle 110 kuş türünün de yaşam alanı. Bütün bu özellikleriyle dünyanın ender sulak alanlarından biri olan Salda Gölü ve çevresi, 1989 yılında 1. Derece Doğal Sit Alanı olarak koruma altına alındı.

DSİ SALDA GÖLÜ’NÜN CAN DAMARINA BARAJ YAPACAK

Ancak Salda’nın da içinde bulunduğu Göller Bölgesi’nde son yıllarda onlarca gölet inşa ederek başta Burdur Gölü olmak üzere pek çok doğal sulak alanın yok oluşuna zemin hazırlayan DSİ, şimdi de Salda Gölü’nü besleyen tek kaynak olan Düden Çayı’na gölet yapma kararı aldı. Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu’nun bölgeyi her ziyaret edişinde müjde olarak sunduğu projelerden biri olan Salda göletinin inşa edileceği alanın bir kısmı, Salda Gölü’nün Koruma alanının tampon bölgesinde kalıyor. DSİ, İhalesi yapıldığı öğrenilen gölet projesiyle ilgili kurumlardan görüş alma ve gerekli izleği tamamlama aşamasında. Gerekli süreç tamamlandığında ise Salda Gölü’nün can damarı olan Düden Çayı’nın önüne set çekilerek Türkiye’nin nazar boncuğunun rengi giderek solacak.

YARD. DOÇ. DR. KESİCİ: ‘BARAJ, GÖLDEKİ CANLI YAŞAMI YOK EDECEK’

Konuyla ilgili bilgisine başvurduğumuz Türkiye’nin önde gelen sulak alan uzmanlarından Yard. Doç Dr. Erol Kesici, Salda Gölü’nde yaptıkları çalışmalarda pek çok mikroorganizma ve plankton örnekleri tespit ettiklerine dikkat çekerek, “Salda Gölü’nü besleyen tek kaynağın üzerine baraj yapılması durumunda sucul mikroorganizmalar yok olacak. Dereden gelen su göle organik madde taşıyor. Canlılığın devamı için bu çok önemli. Gölün biyolojik çeşitlilik açısından en zengin noktası da burası. Dere kurutulunca bu zengin doku da yok olacak” diye konuştu.

‘AVLAN GÖLÜ’NDE YAPILAN HATA SALDA İÇİN DE YAPILMASIN’

Bölgede biyolojik çeşitlilik envanterinin tespiti için bir çalışma yapıldığını ancak ayrıca üst havza araştırmasının da yapılması gerektiğini dile getiren Kesici, gölün çevresiyle birlikte bir bütün olduğuna dikkat çekerek, “Salda Gölü’nün huni biçiminde bir yapısı var. Mars özelliği taşıyan kıyılarındaki beyaz oluşum suyun niteliğiyle doğrudan ilgili. Eğer buradaki dereyi baraj yaparak engellerseniz dünyada ender bulunan doğal bir yapının yok olmasına neden olursunuz. Buraya baraj ve gölet yapılmaması konusunda yıllar öncesinden yetkilileri uyardık. Avlan Gölü’nde yıllar önce yapılan yanlış yüzünden kuşlar bölgeyi terk edip, çevredeki ağaçlar kurumuştu. Salda için de benzer yanlışa düşülmemeli. Göllerin doğal yapısıyla oynanmamalı” görüşünü dile getirdi.

GÖLET PROJELERİ, DOĞAL GÖLLERİ VE GELENEKSEL TARIMI ÖLDÜRÜYOR

Bir zamanlar Türkiye’nin tatlı su deposu olan Göller Bölgesi, son yıllarda uygulanan yanlış su politikaları nedeniyle irili ufaklı göllerini hızla kaybediyor. Doğal gölleri besleyen dere ve akarsular üzerinde birbiri ardına yapılan baraj ve göletler, göllerin su rejimini bozarak çekilmeye ya da kurumaya yol açıyor. Gölet yapılan bölgelerin hemen hepsinde suya, hibrit tohuma ve pestisite bağımlı endüstriyel tarım üretimi ve seracılık teşvik edilirken, yüzlerce yıldır küçük ölçekli üreticilerin bağımsız kalabilmesini sağlayan geleneksel tarım ise devlet eliyle yok ediliyor. Yöre halkının önemli bir kısmı ise kendi geleceklerini ipotek altına alacak olan gölet ve baraj projelerini daha çok kazanç hayaliyle destekliyor. Ancak Salda’nın bölgedeki çok sayıda doğal gölün kaderini paylaşmasını istemeyenlerin sayısı da az değil.

Fotoğraf ve haber: Yusuf Yavuz

ulusalkanal.com.tr