Muharrem Yerli yazdı: ''Mustafa Kemal'den Dersimli Kemal'e!..''
Ulusal Kanal Programcısı Muharrem Yerli, ''Mustafa Kemal'den Dersimli Kemal'e!..'' başlıklı bir yazı kaleme aldı. Yerli yazısında, ''Cumhuriyet'in, Atatürk'ün partisinin geldiği bu hal, sizin vicdanınızı sızlatmıyor mu?'' ifadelerini kullandı.
Muharrem Yerli / Ulusal Kanal Programcısı
Adama soran oldu mu,
“Bugün ayın kaçıdır” diye..
Çıkıp kürsülerden dedi ki:
“Ben Dersimli Kemal”
Millet sanki kendisini Kastamonulu sanıyordu.
Hem öyle sansa ne olur,
Ama o kendisini Mustafa Kemal’in koltuğuna oturtan güce bayrak gösteriyor,
İşaret fişeği gönderiyordu.
İktidar o büyük devrimcinin adını her yerden silmiş,
Okul duvarlarından resimlerini indirmiş,
Hain, hoyrat ellerce heykelini balyozlamış, yaktırmış,
Kurduğu her yeri, yerle bir etmişti.
Şimdi sıra,
Tunceli’den O’na son darbeyi vurmaya gelmişti.
Hatırlayın;
Tayyip Erdoğan’a aklı sıra meydan okumuş,
“Haydi buyurun Dersim dosyasını açalım” demişti.
Atatürk’ü mahkemelere, İnsan Haklarına taşıyacak,
Dersim’de katliamcı ilan ettirecekti.
Ve böylece,
Beyaz Saray kendisini Başbakanlık koltuğuna oturtacaktı.
Siz,
Yargının,
Emniyetin,
Ordunun,
Üniversitelerin,
Kurumların, kuruluşların içine girilecek,
Ama Atatürk’ün Partisinin içine girilmeyecek mi sanıyordunuz,
En başta oraya girilmişti.
Yoksa Dersimli bu cesareti nereden alabilirdi.
Sen kalkacaksın,
Çanakkale’de, Eskişehir’de, Afyon’da, Antep’te, Maraş’ta, Kocatepe’de, İzmir’de..
Düşmanı denize dökecek, ülkeni temizleyeceksin..
Ama,
Gelip Rıza’nın deresinde boğulacaksın öylemi ..
Siz bana şu Dersimli Kemal’in heykelini diktiği, açılışını yapıp önünde resim çektirdiği,
Atatürk’e kurşun sıkmış,
İngilizlerle anlaşmış,
Otuz üç askerimizi şehit etmiş,
Köprüleri havaya uçurmuş,
Askere sahip olduğu köylerden genç göndermemiş,
Vergi ödemeyi reddetmiş,
Onbin marabası olan,
Dönümlerce toprağı olan,
Halkı haraca bağlamış,
Cumhuriyet’e düşman adamın ilerici bir yanını gösterebilir misiniz?!
Hangi okulu yaptırmış,
Hangi haneyi, hangi kişiyi abat etmiş,
Kime yardım etmiş,
Kimin elinden tutmuş,
Atlarını orduya mı bağışlamış,
Hayır, hayrat kurumları mı kurmuş,
Düpedüz,
Vatan haini, Cumhuriyet düşmanı,
Kurtuluş ordusuna düşman olmuş,
Atatürk düşmanı,
Hain, işbirlikçi ve toprak ağası, gerici, yobaz..
İşte bu Kemal..
O adamın heykelini dikiyor.
Açtıracağı dosyada, Atatürk’ü katliamcı ilan edecekti aklı sıra..
Atatürk’ün yerine kim olsa aynısını yapardı.
Kaldı ki Atatürk,
Yedi kez heyet gönderdi kendisine…
Şimdi bana,
Bir parti lideri gösterin;
Kendi partisine verilecek her üç oydan birisini,
Asker şehit eden,
Polis şehit eden,
Öğretmen öğrenci katleden,
Şantiye bombalayan,
Yollara mayın döşeyen,
Büyük kentlerde suçsuz insanları parçalayan, havaya uçuran,
Yolları dinamitleyen,
Dağlara çocuk kaçıran..
Cumhuriyet, Halk düşmanı,
Emperyalizmden para, silah alan, kaçakçılık yapan,
Uyuşturucu işi yapan bir partiye oy istesin.
Haydi dünyadan gösterin,
Bırakın Türkiye’yi, dünyadan bir örnek verin!
Size ne dedi,
“Tayyip gitsin”
Peki niye şunu demedi;
“Bir hanede üç oyunuz varsa,
Herkes bir oy daha bulacak,
Bir oy, sadece bir oy”
HDP yüzde oniki ile meclise girdi.
Bu çağrı Dersimli Kemal’in oyunu on beş puan daha artırmaz mıydı..
Türkiye’de..
Cumhuriyetçi, Atatürkçü hiçbir adam kalmamış mıydı,
Gitti, Atatürk düşmanı bir adam getirip aday gösterdi..
Ekmeleddin’i tanıyor muydunuz,
Biliyor muydunuz..
Gidip oy verdiniz..
Bir adam seçinde kendisi aday olmaz mı,
Bir düğünde damadın yerine sağdıcın gerdeğe girdiğini duyan oldu mu?!
Hani çıkıp diyorsunuz ya;
“Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diye..
Sırrı Sakık ne dedi;
“Mustafa Kemal’in itlerisiniz”
İşte o Kemal,
Demirtaş’ı ve o kafayı hapislerden çıkarmak için uğraşmıyor mu..
“Açın Silivri’nin kapısını” demiyor mu?
Cumhuriyet düşmanı, ülke düşmanı,
Nazlı Ilıcaklara, Osman Kavalalara, Altangillere,
KCK’lılara, PKK’lılara özgürlük istemiyor mu,
Bunu da mı anlamıyorsunuz..
Bu kadar mı sarhoş oldunuz,
Bu kadar mı uyutuldunuz,
İttifak kurduklarını da mı görmüyorsunuz,
Kimdir Meral Akşener,
15 Temmuz öncesi,
“15 Temmuz’da Başbakan olacağım” diye yırtınan videosunu da mı görmediniz,
Nereden biliyordu, Susurlık'un İçişleri Bakanı bunu..
Ortaklara bakın;
Davutoğlu,
Babacan,
Sivas olaylarının aktörlerinden Temel..
Cumhuriyet’in, Atatürk’ün partisinin geldiği bu hal, sizin vicdanınızı sızlatmıyor mu,
Bu kadar mı uyuşturuldunuz,
Bu kadar mı içiniz boşaltıldı,
Yürek, vicdan akıl kalmadı mı sizde..
Bu ülkenin kurmay subayları,
Komutanları,
Siyasi liderleri,
Aydınları, yazarları, devrimcileri dolduruldu içeri,
Balbay ve Tuncay Özkan için bir ziyaretten sonra tek gün gören oldu mu oralarda.
Atatürk’ün kurduğu fabrikalar satılırken,
Kurumlar kapatılırken,
İçi boşaltılırken,
Talan edilirken,
Kendisini o kapılara mı kilitledi,
Toplayıp vekilleri o kurumun kapısında mı oturdu,
Gören duyan oldu mu..
İşi gücü..
PKK, HDP, KCK, KHK..
Bana parti içinde sağlam tek bir Atatürkçü gösterin..
Hepsini tırpanladı, darmadağın etti..
Nerede bu partinin gençliği..
Nerede bu partinin kadın kolları..
Hangi kadın gidip Diyarbakır analarının yanında oturdu..
O, Nazlı Ilıcak’ı kurtarmanın peşinde..
Bakmayın siz,
Özgür Özellerin falan çıkıp televizyonlarda yüksek sesle konuştuklarına..
O sözler size söylenen ninnilerdir..
Uyuyun siz..
Size çözüm gösteren var mı..
Işık tutan var mı,
Yol gösteren var mı,
“Tayyip gitsin”
Aha bu kadar,
Kendisi mi gelecek sanki..
Yol arkadaşlarına bakın kimin geleceğini anlarsınız..
Amerika ellerine yeni bir isim verecek,
Salacak ortaya göreceksiniz..
Bakmayın siz yazının başlığına,
Bu iki isim yan yana gelecek isimler değil,
Karşı karşıya oturtulacak isimler hiç değil..
Yokluk yoksulluktan,
Hastalık, kıtlık kırandan,
Savaşlardan, ihanetlerden çıkıp gelen bir Cumhuriyet ve onun yaratıcısı dünya çapında bir önder..
Bir de O’nun kurduğu partinin düştüğü bu hale bakın..
Burada Dersimli suçlu değil..
O görevini yapıyor..
O işini yapıyor..
Partinin içini boşaltıyor,
Partiyi darmadağın ediyor,
Düşmanla iş tutuyor,
Allahını seven bana söylesin;
Bu memlekette,
Birbirlerini rüyalarında görseler çay söylemezler birbirine
MHP’yi bölen gladyo kraliçesi Meral,
ABD adamı Davutoğlu,
Ekonomiyi IMF’nin kucağına bırakan Babacan,
Sivas’ı yakan Temel..
Mustafa Kemal’in itlerisiniz diyen HDP ile ortak bunlar,
Başdanışmanı Fetullahçı çıkmadı mı Dersimlinin..
Ekmeleddin Atatürk düşmanı değil miydi,
Kavala işlerin finansörü değil miydi,
Nazlı Ilıcak, Altangiller, Kavala, bunun dostları..
Boşaltın diyor Silivri’yi..
Kim var içerde..
Anlamıyor musunuz..
Görmüyor musunuz,
Kimi dışarı çıkarmaya çalışıyor bu adam,
Duymuyor musunuz..
Şimdi söyleyin elinizi vicdanınıza koyarak;
PKK’nın üzerine giden belini kıran mı Cumhuriyet’ten yana, yoksa onu hapislerden kurtarmak isteyen mi..
Fetullah’ı hapislere dolduran mı daha ilerici yoksa onun adamlarını hapisten çıkarmak isteyen mi,
Diyarbakır analarının yanında giden mi, onlarının adını dahi anmayan,
Kadın kollarını oraya göndermeyen mi,
Amerikan dostları ile ittifak yapan mı,
Onlardan kurtulup partisinden temizleyen mi,
Ama size ne öğretmiş Dersimli,
“Tayyip gitsin de kim gelir gelsin”
“Özal gitsin de” diyenler vardı..
Bu adam,
Partiyi türbülansa sokmadı,
Partiye irtifa kaybettirmedi.
Resmen tepe üstü yere çakıyor,
Siz hala..
Cumhuriyet’i, Uğur Mumcuların Cumhuriyet’i,
İlhan Selçukların Cumhuriyeti sanıyorsunuz,
Sözcü Gazetesi okuyarak, Atatürkçü olduğunuzu sanıyorsunuz,
Partinin hala Atatürk’ün partisi olduğunu düşlüyorsunuz.
ABD ve Fetullah,
Hapsinden, her şeyden önce bu partinin içine girdi..
Orduya, yargıya, üniversitelere, illere, ilçelere, kurumlara, kuruluşlara bu parti çağdaş insanlar yetiştiriyordu..
En önce oraya girilecekti, girildi..
Siz olsanız;
Köy Enstitülü mezunlar mı toplarsınız,
Yoksa orayı mı kapatırsınız..
Bunu yaptılar ve partiyi Dersimliye teslim ettiler..
Şu denklemi kurarsanız, sorun çözülecek;
Amerika,
Bir gecede yetiştiği beş yüz bin adamını ve en az iki trilyon dolarını kaybetti.
Fetullah elinde kaldı.
Kim yaptı bunu..
Şimdi elbette bunu yapana düşman olacak.
Ve kitleleri içi boşatılmış basın ile ona düşman edecek..
Hükümet Amerika’dan uzaklaşıp, komşuları ve Asya ile ittifaka girince iyice çıldırdı.
Meral’i MHP’den çaldı,
Silip çöpe attıklarını topladı..
Dersimlinin Hükümet düşmanlığından başka neyini duydunuz,
Hangi çözüm yolunu dinlediniz,
Partiyi paramparça etti,
Şahin Mengüler, Emine Ülkerler, Feyzioğlu, Kocasakal, Birgüll Ayman Güler ve daha niceleri neredeler,
Sizi hükümetin üzerine salıyor, tek yaptığı bu..
Tamam..
Gitsin bu hükümet,
Üreten köylü, gülen esnaf, mutlu memur, başı dik sanayici gelsin..
Televizyonlar, randevu evine döndü,
Üniversiteler, diploma fabrikası oldu,
Tarlalar boş yatıyor,
Esnaf, halk, icralık, traktör tarlalardan haciz ediliyor..
Dersimli nerede..
Bu ülkeye bu muhalefet kadar ihanet eden bir muhalefet daha gösteremezsiniz.
Bir parti dünya devi bir liderden kime geldi..
Ne hallere geldi.
Bu ülkenin, aydın, çağdaş, ilerici, devrimci, demokrat kitleleri yerine,
Dersim li kimlerle buluşuyor,
Bu size bir şey anlatmıyor mu,
Sizi uyandırmaya yetmiyor mu?
Hani diyorsunuz ya;
“Haydi gel Samsun’dan bir daha gel
Mavi gözlüm, Sarı saçlım..”
İnanın..
Kendisinden başkasını seçtirmeyen ama gidip yerine aday bulan Dersimlinin partisinden istifa eder yeni parti kurtardı gelseydi yeniden..
Ve okları da içe çevirirdi..
Çünkü O'ndan hiç duymadınız,
O, hangi savaşa giderken;
“Şu Vahdettin yıkılmalı, şu hükümet devrilmeli” dedi..
Ya da;
İskipli Atıf’a, Dersimli Rıza’ya, Şeyh Sait’e, Çerkez Ethem’e, Anzavur Ahmet’e, Çopur Musa’ya,
Kime ne dedi..
Vahdettin’e bile bir şey demedi..
İşine baktı..
Sonra ayağından geri çekenleri milletin yargısının önüne koydu..
Dersimli şimdi Atatürk’e kim düşman ise, ona sarılıyor,
Şimdi de, Rıza’dan sonra, Çerkez Ethem’e sarıldı.
Anlıyorsunuz değil mi,
Dişinize de mi değmiyor pirincin içindeki taş..
Ülkeyi çürümeye götüren İstanbul sözleşmesini savunuyor, mor çatıların fahri üyeliğini kabul ediyor...
Şimdi ne olur ayağa kalkın,
Yüzünüzü yıkayın, başınızı soğuk sulara tutun,
İçinizi boşaltan partinizin içine bakın.
Kimler dolmuş, kimlerle işbirliği yapıyor,
Kimi hapislerden kurtarıyor,
Kime iade-i itibar istiyor,
Bırakın sizi iki yakanızdan tutup silkeleyen Vatan Partisi’ni..
Vatan Partisi mi bu hükümeti meclise soktu;
Yasaklarını Vatan Partisi mi kaldırdı,
Vatan Partisi mi, iki ay
“Gelin koalisyon kuralım” deyip kapılarında bekledi,
Vatan Partisi mi onlarla aynı mecliste..
Vatan Partisi mi Meral ve diğerleri ile en sağından en gericisine en işbirlikçisine işbirliği yapıyor,
Vatan Partisi mi Ekmeli getirdi,
Vatan Partisi mi PKK’nın peşine geziyor,
Vatan Partisi mi Davutoğlu ile Babacan ile ortak çalışma yapıyor,
Vatan Partisi mi açın cezaevi kapılarını diyor,
Vatan Partisi mi ABD ile gizli buluşuyor..
Elinizi vicdanınıza koyun ve
Ayağa kalkın..
Partiniz Mustafa Kemal’den
Dersimli Kemal’e nasıl geldi, göreceksiniz..
Görüp anladığınızda
İnanın sadece Türkiye değil,
Dünya güzelleşecek..
Dünya Türkiye üzerinden bombalandı ve yine isteniyor bu..
Bunu bozacak sizlersiniz..
Ve hiçbiriniz,
Mustafa Kemal Atatürk’ün topladığı ayağa kaldırdığı, gerçek düşmanı gösterdiği halktan daha geri değilsiniz..
Bunu yapmazsanız;
Ya Çerkez Ethem ile düşman saflarına geçecek,
Seyit Rıza’nın marabası olarak Atatürk’e kurşun sıkacaksınız,
Ya da;
Mustafa Kemal’in askeri olacaksınız..
Partiniz Mustafa Kemal’in partisi değil..
İçten kuşatılmış bir partinin içindesiniz..
Uyanın..
Siz uyanırsanız memleket kurtulacak..
Bilesiniz..