Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek: ''Üreticinin bayrağını siyasetin merkezine dikelim''
Vatan Partisi, Mersin’in Tarsus ilçesine bağlı Aliefendioğlu Köyü’nde Üretim Devrimi Kurultayı düzenledi. Üretcilerin sorunlarını dile getirdiği kurultayda, Vatan Partisi’nin çözümleri anlatıldı.
VATAN PARTİSİ BASIN BÜROSU
Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’in katılımıyla Tarsus Aliefendioğlu Köyü Üretim Devrim Kurultayı gerçekleştirildi.
Vatan Partisi, Mersin’in Tarsus ilçesine bağlı Aliefendioğlu Köyü’nde Üretim Devrimi Kurultayı düzenledi. Üretcilerin sorunlarını dile getirdiği kurultayda, Vatan Partisi’nin çözümleri anlatıldı.
Kurultaya; Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Vatan Partisi Merkez Yürütme Kurulu Üyesi Şule Perinçek, Aliefendioğlu Köy Muhtarı Orhan Canbolat, Tahtacılar Derneği Başkanı Sami Akgün, Toroslar Cemevi Başkanı Hüseyin Değerli, Tüm Emekliler Derneği Tarsus Şube Başkanı Mehmet Bülent Gözener, gübre üreticisi Hasan Aslan Nurdoğdu, Vatan Partisi Mersin İl Başkanı Ali Rıza Taşdelen, Vatan Partisi Tarsus İlçe Başkanı Suat Işık katıldı.
Kurultayda konuşma yapan Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, “Aliefendioğlu köyünden bütün Türkiye’ye ve dünyaya sesleniyoruz, bu sistemin sonu geldi. Üreticiyi kambur ilan eden, çiftçiyi, köylüyü Türkiye’nin sırtında kambur ilan eden sistemin sonu geldi. Atatürk’ümüzün üreten çiftçi, üreten köylü memleketin efendisidir dediği sistemi tekrar kuracağız. Çiftçinin bayrağını, üreticinin bayrağını, alın terinin bayrağını siyasetin merkezine dikelim.”dedi.
“HEP BİRLİKTE FAİZCİYE ÇALIŞIYORUZ”
Üreticiyi dışlayan sistemin sonuna gelindiğini vurgulayan Vatan Partisi Genel Başkanı, “Türkiye’de 1980’den bu yana kurulmuş olan sistem üreticiyi dışlayan sistem. Üreticinin tepesine binen sistem. Çünkü Amerika’dan dayatılan program bu. ABD ve batı emperyalistleri 1980’den bu yana Türkiye’ye diyor ki sen dışarıdan alacaksın, üretmeyeceksin. Devletin kaynaklarını çeşitli tarikatlara, cemaatlere peşkeş çeken o sistem bitti. Çünkü o sistem bu milletin kaynaklarını israf ediyor. O sistem bu milletin kaynaklarını götürüyor faizciye teslim ediyor. Götürüyor dışarıya teslim ediyor. Götürüyor büyük bankalara veriyor. O sistemde Türkiye faizciye çalışıyor. 1980’den bu yana 40 yıl içinde kurulmuş olan sistemin özü bu. Şu anda Türkiye’nin çiftçisi, Türkiye'nin çarşıları, esnafı, zanaatkârı, Türkiye’nin sanayicisi, Türkiye’nin memuru ve cebinde kredi kartı olan bütün vatandaşlarımız, tüketicilerimiz hep birlikte faizciye çalışıyoruz. Şimdi onlar bitti. Türkiye bir karar noktasına geldi.”dedi.
ÜRETİCİYİ KAMBUR İLAN EDEN SİTEMİN SONU GELDİ
Perinçek, “Türkiye’nin sırtına yapışmış olan kenelere, sülüklere Türkiye’nin kanını emdiren sistemin sonu geldi. Buradan Aliefendioğlu köyünden bütün Türkiye’ye ve dünyaya sesleniyoruz,bu sistemin sonu geldi. Üreticiyi kambur ilan eden, çiftçiyi, köylü Türkiye’nin sırtında kambur ilan eden sistemin sonu geldi. Atatürk’ümüzün üreten çiftçi, üreten köylü memleketin efendisidir dediği sistemi tekrar kuracağız. Köylü memleketin efendisidir. Çalışanlar, alın teriyle, emeğiyle hayatı kazananlar efendi olacak, sistem değişecek. Öyle bir noktaya geldik. Çünkü şuan ki sistem artık Türkiye’nin karnını doyurmaz, çarkı çeviremez hale geldi. Bir sistem çarkı çeviremez ise, milletin karnını doyuramaz ise o sistem artık tarihe gömülür. O nedenle Türkiye bir karar alacak ve üretim baş tacıdır, üretici baş tacıdır diyecek. Üreticilerin sistemini kuracak.” ifadelerini kullandı.
Türkiye faizciden, vurguncudan, tarikat rantçılarından vazgeçecek diyen Perinçek, “Üreticilerin milli hükümetini kuracağız. Türkiye'de üretilen hiçbir şeyi dışarıdan almayacağız. Ülkeyi yalnız Mehmetçik korumaz. Yalnız silahla korunmaz vatan. Aynı zamanda ülkenin üreticileri gümrükler ile korunur. Yeniden gümrüklerimizi dikeceğiz. Yeniden çiftçimizi destekleyeceğiz. Çiftçimize ucuz mazot, ucuz gübre, ucuz tarım ilacı sağlayacağız. Hazine topraklarının tamamını üretsin diye topraksız ve az topraklı köylümüze dağıtacağız.”dedi.
“SURİYE İLE İŞBİRLİĞİ YAPACAĞIZ”
Perinçek, “Türkiye'nin ekonomisiyle dış politikasının ve güvenlik politikasının birbirine bağlandığı bir tarihsel döneme giriyoruz. Doğalgaz fiyatları, mazot fiyatları, petrol fiyatları bütün dünyada patlama halinde. Ve Türkiye doğalgazını, petrolünü Rusya’dan, Azerbaycan’dan, İran'dan, Irak’tan, Suriye’den, Katar'dan, Cezayir’den alıyor yani komşularından alıyor. Ve burada Suriye kilit ülke. Rusya'da, İran'da Katar'da hepsi Suriye'ye bakıyor. Türkiye'nin Suriye politikası dostça işbirliği politikasıysa, Rusya’da İran’da Türkiye'ye güveniyor “tamam” diyor. Bugün Türkiye'nin Suriye politikası aynı zamanda ucuz petrol sağlama, ucuz doğal gaz sağlama politikasıdır. Vatan Partisi bunun üzerinde duruyor. Hükümete de bunu söylüyor. Suriye'de, devletine silah çekmiş, Amerika'nın güdümünde bazı sözüm ona örgütlenmeler var. Türkiye hükümeti o örgütlenmeleri Suriye’nin temsilcisi diye tanıyor. Bu Türkiye'ye karşı cinayettir. Vatan Partisi on yıllardan beri Suriye ile işbirliği ve dostluğu Türkiye'nin önündeki siyasetlerin merkezine oturtuyor. Suriye ile işbirliği aynı zamanda ticaret demektir. Ve Suriye ile işbirliği güvenlik demektir. Suriye bizim kıyıdaşımız. Onun için Doğu Akdeniz'de Suriye ile anlaşacağız. Suriye dostluğunun yanında olacağız. Suriye devletini tanıyacağız. Suriye ile işbirliği yapacağız.”diye konuştu.
Sanayinin de desteklenmesi gerektiğine dikkat çeken Vatan Partisi Genel Başkanı, “Kapılarıı bacaları açtılar, gümrükleri kaldırdılar. Yabancı mallar geldiği zaman bizim makinelerimiz, freze makinelerimiz, torna makinelerimiz ardiyeye paslanmaya terk edildi. Gelsin dışarıdan mallar denildi. Ama Türkiye onların faizini, onların borcunu ödeyemez hale geldi. Öyleyse o ardiyelere, depoları atılan o makineleri tekrar çıkartacağız. Paslarını sileceğiz. Tekrar küçük orta sanayi kentlerimizi ayağa kaldıracağız.” dedi.
ÇÖZÜM ÜRETENLERDE
Üretenleri harekete geçmeye çağıran Perinçek, “Çözümü dışarıdan beklemeyelim, çözüm bizde, çözüm üretenlerde. Çözüm, çiftçide, işçide, sanayicide çözüm çarşılarımızda. Onun için sizi harekete geçmeye davet ediyorum. Bu yaşadığımız karar sürecini seyretmeyelim. Çiftçinin bayrağını, üreticinin bayrağını, alın terinin bayrağını siyaset merkezimize dikelim. Hükümeti dolar borsa vurguncularını destekleyenlere, sıcak para komisyoncularına, tarikat ve cemaat vurguncularına, Amerika ile Avrupa’yla işbirliği yapan, onlarla faiz gelirlerini bölüşenlere bırakırsak hep şikâyet etmeye devam ederiz. Gübre fiyatları yükseldi, ne yapacağız, traktörümüze mazotu dolduramıyoruz deriz. Onun için burada çözüm: Türkiye'nin Üreticilerin Milli Hükümeti’ni kurmasıdır. Koşullar elverişli. Türkiye'nin başka çaresi yok. Kul dara düşünce Hızır yetişiyor, değil mi? Kul dara düştü. Hızır gelecek. Hızır kim üretici. Hızır kim? alın teri sahibi. Hızır kim? Vatansever. Hızır kim? Vatan Partisi. Hepimiz el birliğiyle yapacağız. Önce Hızır olmayı benimseyeceğiz. Hızır olmayı benimseyeceğiz ve Türkiye'nin bu zor durumuna yetişeceğiz. Türkiye'nin kurtarıcıları sizlersiniz.” dedi.
“KAĞIDI DIŞARIDAN ALIYORUZ ZOR DURUMDAYIZ”
Şeker fabrikalarının ve kağıt fabrikalarının açılması gerektiğini söyleyen Basın emekçisinin, “Biz basın mensupları olarak üretimden yanayız ama kağıt fabrikaları kapatıldı, şeker fabrikaları kapatıldı. Bizim de giderlerimiz hep ithal. Gazeteler çıkmıyor, hepsi dolara endeksli oluyor. Kâğıdımızı dışarıdan alıyoruz biz de zor durumdayız.” sözleri üzerine konuşan Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, “Sayın basın mensuplarımız onun için artık Türkiye üretecek diyoruz. Pamuğu üretecek, dışarıdan almayacak. Kömürü Zonguldak’tan dağının altından çıkartacak. Demiri Divriği’nden söküp çıkartacak. Vatan Partisi onun için özelleştirilmiş olan enerji, haberleşme, iletişim ve bunun gibi hayati önemde, bütün ekonominin çarkının dönmesinde belirleyici olan, özelleştirilen şirketlerin tekrar kamulaştırılması programını ilan etmiştir. Bunları kamulaştıracağız.”dedi.
Genç nüfusun üretimde yer almasının önemine dikkat çeken bir üretici, “Türkiye bir genç nüfusa sahip bir ülke. Ama şu anda gençlerimiz maalesef ve maalesef üretime, ekonomiye pek katkıları olmuyor. Üniversite bitiriyor, yüksek lisansı bitiriyor yine iş bulamıyor. Bu gidişat beni endişelendiriyor. Gelecek yıllarda nüfusumuzda genç kalmayacak. Neden? Çünkü bu gençler ekonomi nedeniyle aile kurmaya korkuyor.”dedi.
“TASARRUF EDİP YATIRIM YAPACAĞIZ”
Vatan Partisi Genel Başkanı’na soru yönelten üretici, “Türkiye’de 1950’den günümüze kadar hükümet olan iktidarlar hükümet olur olmaz ilk işleri dışarıya gidip para dilenmek oldu. 1980’den sonra toprak satmaya başladılar. Kamu mallarını satmaya başladılar. Şimdi üretim devrimi için köylüye, sanayiciye, esnafa bir ekonomik destek gerekiyor. Siz bu desteği nasıl sağlayacaksınız” dedi.
Üreticinin sorusuna cevap veren Perinçek, “Yatırım yoluyla sağlanacak, Türkiye'nin çalışan nüfusunu ve genç nüfusunu çalışır hale getireceğiz. Tasarruf yapacağız. Yani bireysel tasarruf değil, tek tek fertlere tasarruf yapacağız demiyorum. Devletin politikalarıyla Türkiye'nin ürettiği ürünün bir kısmının gelirini ihtiyaçlarımızı karşılamak için gıda, sağlık, eğitim, askerlik, güvenlik bu alanları harcayacağız. Ama bir kısmını da tasarruf edip yatırım ayıracağız. Yatırım: Fabrika demek, tarımda yeni iş sahaları demek, daha çok insanın tarımda çalışması demek. Yatırım yapmak için de tasarrufa kaynak ayırmamız lazım. Ama en başta da devlet kendi israfına son verecek. Yani devletin yöneticileri saraylarda yaşamayacak. Devletin yöneticileri Atatürk gibi yaşayacak.