Mehmet Yuva yazdı: Mutabakata Esad’dan destek, SANA’dan köstek
Şam Üniversitesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Mehmet Yuva yazdı
Altı küsur saat süren Putin-Erdoğan zirvesinin ardından imzalanan 10 maddelik Suriye mutabakatının Şam nazarında nasıl değerlendirileceği merak konusuydu. Zira Soçi zirvesi sürerken Esad sıcak bölge olan İdlib ve Hama kırsalında görev yapan Suriye ordusu komutanları ve askerleriyle bir araya geldi. Suriye Haber Ajansının (SANA) aktardığı haberde Esad’ın, TSK’nın operasyonunu eleştirdiğini, harekâtın ABD’nin planları doğrultusunda yapıldığını ve Erdoğan’a yönelik malum geleneksel suçlamalarda bulunduğunu iddia etti. Bu esnada Rusya ve Türkiye arasında kabul edilen mutabakat maddeleri kamuoyu ile paylaşıldı.
SANA’NIN PAYLAŞMADIĞI HABERLER
SANA Türkçe sitesi yazıyı kaleme aldığımız vakit itibariyle (Çarşamba, saat 13.25) Salı akşamı dünya ile paylaşılan mutabakat metni hakkında hiçbir habere yer vermedi. Buna ilaveten Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov mutabakat imzalandıktan sonra Esad ile görüşmüş, “Rusya Lideri, Esad’ı 6 saatten fazla süren görüşmenin sonuçlarıyla ilgili bilgilendirdi. Görüşme sonucunda varılan mutabakatın temel hükümlerini anlattı. Devlet Başkanı Esad, Vladimir Putin’e teşekkür etti. Çalışma sonuçlarına tam desteğini açıkladı. Suriye sınır muhafızları Rus askeri polisle birlikte sınıra çıkmaya hazır olduğunu bildirdi” açıklamasını yapmıştı. SANA bu görüşme ve açıklamaya da yer vermedi.
En nihayet SANA Putin ile Esad’ın telefonda görüştüğünü haber yaptı. Haberde Putin’in, Suriye halkının ve toprağının bütünlüğüne vurgu yaptığını, Rusya ve Türkiye arasında sağlanan anlaşmanın terörün tüm şekil ve görüntüsüne karşı odaklanacağı ve bölücü tüm ajandalara karşı olacağını teyit ettiğini yazdı. Buna mukabil Esad, Putin’e ‘Suriye’nin herhangi bir isim altında veya bahane ile toprağının işgal edilmesini mutlak reddettiğini, mevcut durumdan bölücü hedeflere sahip olanların sorumlu olduğunu’ söylemiş. Ayrıca SANA, Esad’ın Putin’e, ‘Suriyelilerin demografik yapıyı bozacak çalışmalara fırsat vermemek için evlerine dönmesi gerektiğini, Suriye’nin her karış toprağının kurtarılması için terör örgütleri ile mücadeleye tüm meşru haklarını kullanarak devam edeceğini’ söylediğini haberleştirdi.
MUTABAKAT NEDEN YOK?
Burada sorulması gereken hususlar şunlardır; SANA kamuoyu ile Rusya ve Türkiye arasında varılan mutabakat metnine neden yer vermedi? Esad’ın mutabakata ‘tam destek verdiğini’ neden haber yapmadı? Rus ve Türk güvenlik kuvvetlerinin Suriye-Türkiye sınırında mahdut mesafede ve Suriye toprağında birlikte devriye faaliyetlerine başlayacağını neden paylaşmadı? Rusya’nın Türkiye’nin güvenlik kaygılarını meşru kabul ettiğini neden paylaşmadı? Rusya, Türkiye ve Suriye’nin 1998 Adana Güvenlik Mutabakatının, bazı yeni eklemeler yaparak, teröre karşı ortak mücadele için baz alınacağı hususuna neden dikkat çekmedi? Suriye’nin “bölücü terör örgütü” olarak kabul ettiği YPG’nin artık Suriye devleti ve ordusunun kontrolünde olan Münbiç, Tel Rafet, Rakka, Ayn el Arap (Kobani), Haseke ve diğer tüm bölgelerden çıkarılacağının kabul edildiğini neden paylaşmadı?
TEK KURŞUN ATMADAN SURİYE’YE GEÇTİ
Barış Pınarı Operasyonu sayesinde Suriye’de yeni denklemlerin ortaya çıktığını, ABD ve İsrail’in Suriye’yi bölme planlarının büyük oranda çöktüğünü, yıllarca o bölgeyi kontrol eden SDGYPGPKK’nın bölücü planlarda taşeron örgüt olduğunun göründüğünü, bu örgütün kontrol ettiği bölgelerin, tek kurşun atmadan, yıllar sonra Suriye devleti ve ordusunun denetimine geçebildiğini, ABD’nin mahdut bir bölgeye sıkıştığını, Suriye sınır muhafaza kuvvetlerinin yıllar sonra, şimdilik sınırlı bir bölgede olmasına rağmen, ilk kez tekrar Suriye-Türkiye sınırında devriye faaliyetlerine başlayabildiğini neden haber yapmaz?
Suriye’nin toprak bütünlüğü, siyasi birliği ve Emperyalizme ve terörüne karşı verdiği mücadeleyi olayların ilk gününden itibaren destekleyen, Türkiye-Suriye kardeşliğini savunan, hükümetin Suriye politikalarını ilk lahzadan itibaren en ağır eleştiren, görev tamamlandıktan sonra TSK’nın Suriye’den çekilmesi ve bu bölgelerin Suriye devletinin ve ordusunun egemenliğine bırakılmasını savunan, hükümetin bir an önce Esad ile görüşmesini, diplomatik ilişkilerin tesis edilmesini talep eden, söylem ve eylemleriyle Suriye için birçok bedel ödeyen, zira Suriye’nin huzuru, istikrarı, refahı ve gücünün Türkiye’nin birliği, dirliği ve huzuru olduğunu haykıran Ulusal Kanal, Aydınlık gazetesi ve Vatan Partisinin açıklamalarına, dostluğuna, mücadelesine ve çalışmalarına neden yer vermez?
SURİYE DÜŞMANLARI BAŞTACI
Suriye’nin güvenliği ve bütünlüğünü sağlayan mutabakata karşı çıkan Türkiye’deki politikacıların, “YPG onurumuzdur” diyen bölücü çevrelerin, Rusya-Türkiye-Suriye işbirliğinden rahatsızlık duyanların, Esad’a ‘diktatör, zalim, Kürt halkının haklarını gasp eden, kendi halkına zulüm eden, gitmelidir, meşru değildir’ diyenlerin açıklamalarını SANA Türkçe sitesi neden baştacı eder? Suriye’nin en zengin petrol yataklarına sahip olan bölgeyi SDGYPGPKK ve IŞİD ile işgal eden, Irak ve Suriye’nin güvenliğini tehdit eden, İran’ın Irak-Suriye-Lübnan koridorunu kesmek isteyen ABD’ye karşı bölgesel işbirliğini nasıl sağlayacağınıza ehemmiyet verin.
Halen Suriye’nin Ürdün sınırına yakın El-Tanef askeri üssünü işgal eden ABD’ye karşı nasıl mücadele edilecek, Rusya, Türkiye, Irak ve İran’ın tam desteği sağlanmadan ABD bu bölgelerden nasıl çıkartılacak sorularıyla neden iştigal etmez? SANA’yı frenleyen Erdoğan karşıtlığı mı? Peki karşı olduğunuz Erdoğan, baştacı ettiğiniz Putin’in dostu değil mi? TSK’nın varlığına “meşru” diyen Putin değil mi? Türk askeri ile ortak devriyeleri Suriye ordusunun müttefiki Rusya polisi birlikte icra etmeyecek mi? Türkiye, Esad’ın tam destek verdiği mutabakatın tarafı değil mi? Erdoğan hükümetine eleştirileriniz baki kalsın. Türkiye’nin Suriye’deki tüm faaliyetlerini Şam hükümeti ile koordine etmesi gerektiğine vurgu yapın. Adana Güvenlik Mutabakatının önemini kamuoyu ile paylaşın bilgilendirin. Şunu da not edin; Eleştiri zaman ve mekandan mücerret yapılırsa temcit pilavı gibi bayat ve bereketsiz olur.