Hain kalkışma, ordu ve milletin el ele vermesiyle geri püskürtüldü

Yarın 15 Temmuz. Fethullahçı gladyonun kanlı kalkışma için düğmeye bastığı günün yıldönümü. Hain kalkışma, ordu ve milletin el ele vermesiyle geri püskürtüldü. O kanlı gece, komuta kademesinin dirayetli duruşuyla bastırıldı. Alınan önlemler nedeniyle paniğe kapılıp darbe girişimini erkene çekmek zorunda kalan FETÖ'cüler, komutanları ikna edemeyince başarısızlığa uğradı.

15 Temmuz'da Amerikancı darbe girişiminin önündeki en büyük engel Türk Silahlı Kuvvetleri'nin komuta kademesi oldu. Komutanlar, darbecilerin tankına tankla uçağına uçakla karşılık verdi. Akıncı Üssü'ndeki uçak pistlerinin bombalanmasınden Özel Kuvvetler Komutanlığı'nı işgal eden darbeci generalin öldürülmesine kadar yapılan bütün kritik hamleler, Amerikancı darbeyi çökertti. Komutanların kararlı duruşu ve aldığı önlemler sayesinde darbe bastırıldı, darbeciler devlet ve millet desteğiyle Türk ordusundan temizlendi.

15 Temmuz'da hareketlilik öğle saatlerinde başlamıştı. Bir binbaşı MİT'e giderek "O gece MİT Başkanı Hakan Fidan'ın alınacağı" ihbarını iletti. İhbar üzerine MİT Başkanı Hakan Fidan, Genelkurmay Karargahı'nı arayarak dönemin Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Yaşar Güler ile görüştü. Güler konuyu o sırada Genelkurmay Başkanlığı görevinde olan Orgeneral Hulusi Akar'a aktardı. Akar da Hakan Fidan'ı aradı ve karargaha davet etti.

Karargahta yapılan toplantıda konunun büyük bir planın parçası olacağı şüphesi ortaya çıktı. Akar, hemen bir dizi önlemler alınması talimatını verdi. Bu kapsamda saat 18.30'da Silahlı Kuvvetler Komuta Harekât Merkezine tüm Türkiye'de hava sahasının askeri helikopter ve uçaklara kapatılması, havada bulunan askeri uçak ve helikopterlerin üslerine dönmesi, yeni kalkışlara da izin verilmemesi talimatı iletildi.

Akar, Kara Kuvvetleri Komutanına Kara Havacılık Komutanlığına gitmesini, şüphe uyandırmadan hangarlarda uçakların ve helikopterlerin durumuna bakmasını, gelen istihbaratın doğruluğunu tetkik etmesini ve gözaltı ve tutuklama da dahil olmak üzere gerekli gördüğü her tedbiri almasını emretti.

Ankara Garnizon Komutanı Korgeneral Metin Gürak'ı telefonla arayan Hulusi Akar, Gürak'ın Etimesgut Zırhlı Birlikler Okulu ve Eğitim Merkezi Komutanlığı'na gitmesini, hiçbir tankın ve zırhlı aracın birlik dışına çıkmasına müsade edilmemesini emretti.

Alınan bu tedbirler nedeniyle darbe öne çekildi. Paniğe kapılan darbeciler gece saat 3'te yapmayı planladıkları darbenin düğmesine akşam saatlerinde basmak zorunda kaldı.

Darbe girişiminin ilk anından itibaren de peş peşe yapılan açıklamalarda kalkışmanın Türk Silahlı Kuvvetleri'ne mal edilmesi engellendi. Akıncı Üssü'nde rehin tutulan şu anki Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, baskılara rağmen bildiriye imza atmayı reddetti.

2'nci Kolordu Komutanı Korgeneral Zekai Aksakallı, NTV yayınından "Eşkıyalar, ihanet şebekeleri darbe girişiminde bulunmaya çalışıyor. Başarılı olamayacaklar. Görevimizin başındayız." açıklaması yaptı. Özel Kuvvetler Komutanlığı'nda görev yapan Astsubay Ömer Halisdemir, Aksakallı'nın emriyle ölümü göze alarak Tuğgeneral Semih Terzi'yi onlarca darbeci askerin arasında öldürdü. Halisdemir'in bu hamlesi, Özel Kuvvetler Komutanlığı'nın darbede aktif bir şekilde kullanılmasını da engelledi.

TSK komuta kademesinin darbeye karşı kararlı bir tutumu vardı. Akar'ın odası darbeciler tarafından basılmıştı. Hulusi Akar’ın başına silah dayayan emir subayı yarbay, darbe metnini imzalamasını istedi. Ancak Akar, sert bir şekilde bildiriyi imzalamayı reddetti. Bu tartışmalar gırtlak gırtlağa yaşandı. Darbeciler, Akar'ın elini ayağını plastik kelepçeyle bağlamaya kalkıştı. Akar, darbecilere direndi. FETÖ mensubu teröristler Akar’ı yere yatırmaya çalıştı. O ise darbecilerle yerde de bir süre boğuştu. Kelepçeleme işlemi de kolay olmadı.

Ergenekon ve Balyoz gibi kumpaslarla pasif göreve alınmış subaylar da o gece Fethullahçı darbe girişimine karşı darbeci askerlere ilk müdahale eden isimlerdi. Balyoz davasında 3.5 yıl hapis yatan Tuğgeneral Ali Demir ile Kurmay Albay Aziz Yılmaz, Tuğgeneral Nurettin Alkan ve Albay Güven Şaban o gece Jandarma Genel Komutanlığı'ndaydı. Balyoz mağduru komutanlar, nizamiye kapısında darbecilerle çatıştı. O çatışmada Tuğgeneral Nurettin Alkan sol omuzundan vuruldu.

Sadece görevde olanlar değil Fethullahçı gladyo tarafından ordudan tasfiye edilen askerler de o gece darbecilerle çatıştı.

Nitekim Başbakan Binali Yıldırım da darbenin bastırılması için Genelkurmay Başkanlığı'na vekaleten 1. Ordu Komutanı Orgeneral Ümit Dündar'ı atadı. Ve komuta kademsinin girişimleriyle darbe bastırıldı. Darbeciler gözaltına alındı.

ulusal.com.tr