Eğitim milli dertte, AKP oy derdinde
Eğitim-İş, AKP'nin Türbandan Sonra Özelikle Eğitime Yöneldiğini Belirterek Amacın Oy Toplamak Olduğunu Söyledi
Andımızın kaldırılması, dershanelerin kapatılarak özel okullara dönüştürülmek istenmesi, kılık kıyafet yönetmeliği ve kamuda türban serbestliği konularında Eğitim-İş Antalya Şubesi'nden hükümete tepki geldi. Eğitimdeki son gelişmelerle ilgili Eğitim-İş toplantı salonunda açıklamalarda bulunan Şube Başkanı Mehmet Balık, eğitim sisteminin her yeni gelen Bakana göre şekillendiğini belirterek, Türkiye Cumhuriyeti'nin resmi bir eğitim politikasının kalmadığını ifade etti. AKP Hükümetinin yakın zamanda yeni bir kabine değişikliğine gideceğini de söyleyen Balık, Milli Eğitim Bakanlığının, milli vasfını yitirdiğini belirtti.
Andımızı Okumak Yasaklanamaz
Andımızın okullarda okunmasını yasaklayan AKP hükümetine tepkisini dile getiren Eğitim-İş Şube Başkanı Mehmet Balık, hükümetin ve bazı okul müdürlerinin okullarda Andımızı okuyan öğrencileri soruşturma açmakla tehdit etmesini eleştirdi. Andımızı okumanın yasaklanamayacağını dile getiren Balık, Eğitim-İş'de örgütlü eğitimcilerin Atatürk'ü Anma Haftası'nda yakalarında Andımızın yazılı kartlarla derse girdiklerini, Atatürk ve Cumhuriyet konularını işlediklerini anlattı.
Yönetmelik Sadece Türbana Yaradı
AKP Hükümetinin Kılık kıyafet Yönetmeliği'ne bir madde ekleyerek 'başörtüsü ile okula gidilebilir' kararı aldığını fakat diğer uygulamaları aynen koruduğunu belirten Balık, böylece hükümetin memurlar arasında karmaşa yaratarak 'ikiliğini yine göstermiş' olduğunu kaydetti. Balık, "Kravatsız okula gitmek suç, kotla, montla gitmek suç. Sadece baş örtüsünü eklediler. Burada serbest kıyafetle okula gideceksek, o zaman kişi kendisine yakışan, yaptığı işe uyumlu kıyafetle okula gitmesi gerekiyor. Öğretmenseniz o zaman okula öğretmene yakışır bir kıyafetle gitmek zorundasınız. Doktorsanız ona uygun giyinerek hastanelere gitmek zorundasınız. Ama iktidar memurlar arasında böyle bir karmaşa yaratarak, sadece başörtüsünü serbest bırakarak yine ikiliğini göstermiş oldu" ifadelerini kullandı.
Eğitimin Üzerine Giderek Oy Avcılığı Yapılıyor
Dershanelerin kapatılması tartışmalarına da değinen Balık, dershanelerin kapatılarak özel okullara dönüştürülmek istenmesini, çocukların binalara hapsolması açısından eleştirerek artık buna eğitim demenin mümkün olmayacağını söyledi. Balık, "Okul denilince oyun alanı aklınıza gelir. Hiç kimsenin aklına bina, sınıf gelmez. Çocukların arkadaşlarıyla oynadığı alan akla gelir. Şimdi dershanelere bakın, Antalya'da bir kaç tane dershane dışında bahçesi olan yoktur. Hepsi bir binaya toplanmış, çatı katına bir kafeterya yapılmıştır ve orada okulda yapılan eğitim tekrar edilir. Şimdi buraların ilk, orta okullara ve liselere dönüştürüldüğünü varsayacak olursak, çocuklarımızın spor, müzik, resim gibi etkinliklerin atölyelerden uzak sadece bina içerisinde eğitim aldığını düşünürsek, buna eğitim demek mümkün değil" diye konuştu. Zorunlu eğitimi 12 yıla çıkaran hükümetin, açık lise ve açık ortaokul yöntemiyle eğitimi zorunlu olmaktan çıkardığını belirten Balık, küçük yaşta evliliklerin önünün açılmasını eleştirdi. Üniversitede ki gençlere 'kızlı erkekli kalıyorlar' iddialarıyla ortalığı çalkalandıran AKP'nin diğer taraftan üniversite öğrencilerinin evlenmesi halinde kredi vereceğini açıklamasına da tepki gösteren Balık, hükümetin başörtüsü meselesinden sonra eğitimin üzerine giderek halktan oy toplama düşüncesinde olduğunu belirtti.
Hükümetten Bakana Her Değişimde Milliliğini Yitiren Eğitimle Karşı Karşıyayız
İktidarın ülkedeki sanayiyi, eğitimi, tarımı yönetmekle ve yatırım yapmakla mükellef olduğunu söyleyen Balık, ülkenin eğitim politikası olması gerektiğini kaydederek, "Bu bakandan bakana hükümetten hükümete değişmez. Artık Türkiye Cumhuriyeti'nin resmi bir eğitim politikası kalmadı. Her yeni gelen Bakan kendine göre yeni bir uygulama getiriyor. İşte bu iktidar döneminde kaç bakan değiştiğini de sayamıyoruz. Sanıyorum önümüzdeki süreçte kabine de revizyon olacak, yeni bir Milli Eğitim Bakanı gelecek, O da kendine göre yeni bir uygulama getirir. Burada Milli Eğitim'in millilik vasfı ortadan kalkmış, Eğitim Bakanlığına dönüşmüş ama oda doğru düzgün bir eğitim verememekte" ifadelerini kullandı.
Haber: Devrim Dönmez - Fotoğraf: Merve Demirağ / ANTALYA
ulusalkanal.com.tr