Digitürk ve Turkcell çok büyük bir protestoyu hak ediyor!
Aydınlık gazetesi yazarı Mehmet Faraç bugünkü köşe yazısında Digitürk'ün Ulusal Kanal'a uyguladığı ambargoyus köşesine taşıdı. Faraç ayrıca, Turkcell adlı telekomünasyon şirketinin Aydınlık gazetesine uyguladığı reklam ambargosuna da değindi. Ulusal Kanal ve Aydınlık gazetesinde uygulanan ambargonun yurttaşlar tarafından protesto edildiğini kaleme alan deneyimli yazar şu ifadelere yer verdi:
Ey AKPliler, Çanakkale babanızın çiftliği mi?..
Atatürk anıtlarına çelenk konulmasını AKP yasakladı...
Ulusal bayramlara ambargoyu AKP koydu...
Halkın geçmişiyle ilgili onur dolu etkinlikleri yine bu hükümet yasakladı...
En acısı da TBMM'deki hiçbir muhalefet partisi bu rezaletlere cesaret edip "dur" diyemedi!..
Muhalefet susunca AKP pervasızlaştı ve iş Çanakkale kutlamalarına ambargo koymaya kadar geldi...
Bu rezaleti Odatv'den Müyesser Yıldız duyurdu; Çanakkale Valiliği, 18 Mart zaferinin kutlama etkinliklerini bir genelgeyle halka kapatmış!!! "Çanakkale'nin 100'üncü yıldönümünün 18 Mart ve 24-25 Nisan'da büyük coşku içinde kutlanacağı' belirtilen genelgede, "18 Mart 2015 tarihinde Mehmetçik Abidesi nin bulunduğu bölgenin ziyaretlere kapatılacağı" belirtilmiş!.. Ancak yasaklama bununla da sınırlı değil!.. Valilik, Erdoğan'ın da katılacağı Nisan ayındaki etkinliklerin yasaklanacağını da şöyle duyurmuş; "24 Nisan 2015 tarihinde Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alanı bölgesi halkın ziyaretine kapatılacaktır. 25 Nisan 2015 günü ise tören yapılacak bölgelere ziyaretçiler alınmayacaktır." Şimdi, başta Çanakkale Valisi olmak üzere, bu utanç verici yasaklama kararını alan halk düşmanları şu sorulara yanıt versinler; Çanakkale babanızın çiftliği mi?..
O muhteşem zaferi sizin sansürcü-ambargocu zihniyetinizle, taşeronu olduğunuz gerici-yasakçı kafa mı kazandı?.. Halkı önüne set çekmeye utanmıyor musunuz?.. AKP'nin vali efendisi ile ardındaki Atatürk düşmanı zavallılar şunu da kesinlikle unutmasınlar; Çanakkale içinde aynalı çarşı, yetti artık, Türk Ulusu yasağa karşı!.. Sansürcü Digiturk'e protesto...
Madem konumuz ambargosansür o halde devam edelim...
Geçen hafta bu köşede, TMSF denetimindeki Digiturk ün kanunları çiğneyerek Ulusal Kanal'a ambargo uyguladığını yazmış ve "Ulusal Kanal'ı kim engelliyor" diye sormuştuk... Sansür rezaleti yurttaşlar arasında büyük tepki yaratırken, ne Digiturk yönetiminden ne de TMSF'den ses çıktı!..
Cuma günü Ulusal Kanal'daki ana haberde konuşurken, gerekirse Digitürk'ün bu sansürüne karşı kampanya başlatacağımızı da söyledik...
O halde hem TMSF Başkanına hem de Digitürk Genel Müdür Ertan Özerdem'e bir kez daha soralım; RTÜK'ün, Ulusal Kanal'ın Digiturk platformuna alınmasına ilişkin kararına rağmen, bu ambargo ve sansürün anlamı nedir?..
Bu faşizan uygulamayı kim istedi?.. Adı sanı bilinmeyen kanalları bünyesinde bulunduran Digiturk, nasıl oluyor da yayın ücretini ödemeye hazır olan Ulusal Kanal'ı engelleyebiliyor?.. Çok önemi bir som daha var; Hükümet destekçisi tüm kanallar Digiturk'e ödeme yaptılar mı acaba?.. TMSF Başkanı bunu araştırdı mı?.. Digiturk, Ulusal Kanal'ı bünyesine katana kadar sorularımız devam edecek...
İşte Digiturk aboneliklerini iptal etmeye hazırlanan yurttaşların sansürü protesto edecekleri iletişim adresleri;
Digiturk izleyici temsilcisi Kıvanç Orhon:
Telefon 0 212 326 00 52, Mail:
Müşteri hizmetleri: 0 212 473 73 73, Faks: 0 212 326 00 99 Turkcell'in Aydınlık düşmanlığı!
AKP medyasını reklamlarla besleyen Turkcell'in Aydınlık gazetesine ambargo koyduğunu ve bir tek ilan vermediğini yazınca; Türkiye, iktidar yağdanlığının bir başka versiyonunu da duydu... Turkcell; adı sanı belirsiz hükümet gazetelerine milyonlarca liralık reklam verirken. Aydınlık okuyan Turkcell abonelerine saygısızlık etmekten kaçınmıyor...
"'Bu sansür neden Turkcell?..
Nedir bu Aydınlık düşmanlığı" sorularına yanıt verecek yüzleri de olmadığı için, ambargo ne yazık ki sürüyor...
Bu rezaleti duyurmamızın ardından Aydınlık okurlan mail yağdırdı ve protesto yollarım tartışmaya başladı. Ancak tartışmalar Turkcell'in Ulusal Kanal'a yönelik düşmanlığını da ortaya çıkardı...
İşte okurumuz Serkan Yıldırım ın yazdıkları; "Turkcell ile ilgili yazınızı okudum. Turkcell'in Turkcell Mobil TV' diye bir hizmeti var. İçinde o kadar lüzumsuz kanallar mevcut ki, bir tek Ulusal Kanal yok. Müşteri hizmetlerine defalarca belirttim. Hep 'talep oluşturduk ve üst yetkililere ilettik" demelerine rağmen yıllardır bir gelişme yok."' Anlaşıldı ki hem Digiturk hem de Turkcell çok büyük bir protestoyu hak ediyor...
ÖNEMLİ NOT: Bu arada Halk TV'nin de sabahları yayımlanan basın özetlerinden Aydınlıktı çıkardığı açıklandı... Gerekçe CHP'nin eleştirilmesiymiş!.. Halk TV'ye yazık ediyorlar; Aydınlık'a ambargo koyarken cemaat gazetelerine yer vermeleri onları yaralamaktan öteye gitmeyecek. Çok yazık... HGS soygunu suspus!..
Geçen hafta bu köşede HGS ve OGS geçiş kartlarına fahiş oranda cezalar geldiğini, "kaçak" olmayan geçişler nedeniyle yurttaşların zamlı ödemelere mahkum bırakıldığını da yazmıştık...
Ancak Ulaştırma Bakanlığı külliyen izinde olmalı ki, yurttaşın isyanına kulak verilmiyor!.. Bakınız "Nezih Sanal" adlı yurttaş, OGSHGS başıboşluğuyla ilgili neler yazmış; "29 Ocak günü akşamı Sabiha Gökçen Havaalanından İstanbul istikametine doğru yola çıktım. Otomobilimde HGS etiketi var. Sağımdaki iki şerit ağır vasıtalar ile dolu olduğu için mecburen OGS kapısından geçtim. Işıklı levhada 'KAÇIŞ' yazısı belirdi ve 136 lira ceza gösterildi.
'KAÇIŞ' sözcüğü terbiye dışı bir ibare. Benim HGS kartım için bankaca bloke edilmiş bir param var. HGS etiketi, köprü geçişlerinde OGS kapılarında da geçerli olduğuna göre, bu abuk sabuk uygulama nedir? Kamu gücünü kullananların, bunu istismar ederek zulüm yapmaları kabul edilebilir mi?" Haydi, bu ülkenin bir Ulaştırma Bakanı varsa ve halen gorevdeyse bu rezaletlere cevap versin!
Mehmet Faraç
Aydınlık