Antalya Barosu'ndan Adalet Nöbeti Mimarına Özel Hukuk Ödülü
Antalya Barosu'nun 2006 yılından bu yana her yıl, 24 Ocak 1993'de gladyonun katlettiği Gazeteci-Yazar Uğur Mumcu adına verdiği Özel Hukuk Ödülü bu yıl Anayasa Mahkemesi önünde gerçekleşen adalet nöbeti eyleminin mimarı Balyoz Davası Avukatı Şule Nazlıoğlu Erol'a verildi.
2006 yılında Danıştay'a yapılan saldırıyla, cumhuriyet ve laikliğe sıkılan kurşunlara tepki olarak başlayan ve 24 Ocak 1993 günü gladyonun katlettiği Gazeteci-Yazar Uğur Mumcu anısına ve adına verilen Özel Hukuk Ödülü bu yıl Anayasa Mahkemesi önünde başlatılan adalet nöbetinin mimarı Balyoz Davası Avukatı Şule Nazlıoğlu Erol'a Barohan'da düzenlenen törenle verildi. Törene kumpas davalarından biri olan Balyoz davasıyla esir edilen ve davaların çökmesi sonucu özgürlüklerine kavuşan komutanlardan Tümamiral Soner Polat, Tümamiral Cem Gürdeniz, Kurmay Albay Mustafa Yuvanç ve CHP Antalya Milletvekili Gürkut Acar, Şule Nazlıoğlu Erol'un yakınları, İşçi Partisi, Vardiya Bizde Platformu, avukatlar ile çok sayıda Antalyalı katıldı. Törende kumpas davalarının çökmesiyle özgürlüğüne kavuşan komutanlar ile Antalyalı yurttaşların sıcak sohbetleri dikkat çekti.
Türk Adalet ve Yargı Tarihine İzi Silinmeyecek Not Düştüler
Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasının ardından törenin açış konuşmasını yapan Antalya Baro Başkanı Alper Tunga Bacanlı, Anayasa Mahkemesi önünde başlatılan adalet nöbeti eyleminin önemine vurgu yaptı, “Avukatlar böyle eylem yapar, böyle eylem koyar” yorumunda bulundu. Bacanlı; “Biz tabi ki cübbelerimizi giyip sokağa çıkmayı da biliriz ama hukuk yolunun işletilmesi bakımından, ülkenin kamuoyunun dikkatini çekmesi bakımında hakikatten çok akıllıca. Ben bunun planlı bir eylem olduğunu değil, yürekten gelen bir eylem olduğunu düşünüyorum. Ne mutlu ki bana Baro Başkanlığıma nasip oldu. Bende gittim karınca kararınca Şule hanıma ve oradaki meslektaşlara, silahlı kuvvetlerin mensuplarına gerekli desteği verdim”şeklinde konuştu. Ödülün Erol nezdinde Anadolu'nun bütün yiğit kadınlarına verildiğini vurgulayan Bacanlı, kumpas davalarına karşı mücadele yürüten ve Adalet nöbeti eylemine katılan herkesin Türk adalet ve Türk yargı tarihine izi silinmeyecek not düştüklerini kaydetti.
Özel Hukuk Ödülünün Verilme Gerekçesi
Başkan Bacanlı'nın konuşmasının ardından Uğur Mumcu Özel Hukuk Ödülünün Erol'a verilmesinin gerekçesi olarak; “Baro Başkanı Alper Tunga Bacanlı başkanlığında toplanan kurul 2014 yılı hukuk ödülünü, kişi olarak hukuk devleti, hukukun üstünlüğü, yargı bağımsızlığı, cumhuriyet ilke ve devrimlerinin savunması ülküsüyle bir hukukçu olarak verdiği üstün uğraşıları ve katkıları nedeniyle Sayın Avukat Şule Nazlıoğlu Erol 'a verilmesine karar vermiştir” denildi.
Ödülü Meslek Hayatının Şeref Madalyası Olarak Niteledi
Erol'un Balyoz Davası tutukluları için 5 Mayıs'ta başlattığı ve 19 Haziran'daki tahliye kararına kadar süren 45 günlük adalet nöbetinden görüntülerin yer aldığı 9 dakikalık görsel izlendi. Başta Erol olmak üzere katılımcıların çoğunun görseli gözyaşları içinde izlediği görüldü. Görselin ardından Baro Başkanı Alper Tunga Bacanlı Avukat Şule Nazlıoğlu Erol'a önce cübbesini giydirdi ardından Özel Hukuk Ödülünü verdi. Bu anlamlı ödülü gözyaşları içinde alan Avukat Erol, ödülü melsek hayatının şeref madalyası olarak niteledi.
Kahraman Antalya Barosu Vurgusu
Erol yaptığı konuşmada şunları söyledi;”Kimsenin ağzını açıp tek kelime konuşmaktan korktuğu bir dönemden geçerken, siz bu kadar sivri harekette bulunmuş bir avukata, hem de Uğur Mumcu ödülünü vermekle bana göre kahraman bir barosunuz diye düşünüyorum. Hepinize çok teşekkür ediyorum.”
Dünyanın Hiçbir Yerinde Hiçbir Örgüt Faaliyet Gösterdiği Bir Ülkeye Bu Kadar Zarar Vermemiştir
4 yılda yaşadıklarını 'adalet duygusunun, yargı bağımsızlığının ve tarafsızlığının yıkımı' olarak ifade eden Erol, bu yıkımı yaratanın F Tipi örgüt olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi; “Devletin içine sızmış, yargıyı kuşatmış bir örgütün, bir çetenin yaşattığı ve maalesef göz yumulduğu bu yıkımı hep beraber yaşadık ve gördük. Dünya'nın hiç bir yerinde hiç bir örgüt, çete faaliyet gösterdiği bir ülkeye bu kadar zarar verememiştir. Türkiye Cumhuriyeti adı ne olursa olsun bir savaşın içinde bulmuştu kendini Türkiye Cumhuriyeti Balyoz kumpası özelinde ve diğer isimli davalar genelinde tek mermi sıkmadan ordusunun, hava kuvvetlerinin ve özellikle deniz kuvvetlerinin çok iyi yetişmiş komutanlarının, kurumsal hafızasını ve en önemlisi savaşma yeteneğini kaybetti. Ülkeler kılıçla alınır ancak adalet ile korunur. Yaşadıklarımı tanımladığım yıkımın faturası da budur.”
Erol Cesur Olmayı ve Korkmamayı Önerdi
Geceli-gündüzlü 45 gün boyunca süren adalet nöbeti sırasında yaşadığı güzel anıları Antalyalılarla paylaşan Erol, görev tanımlaması yaptığı konuşmasında korkmamayı önererek şunları kaydetti; “Farkındalıklarımızı yüksek tutarak bayrağımıza, toprağımıza, sınırlarımıza sahip çıkmak zorundayız. Özellikle de kadınların. Türk kadını güçlüdür. Bu ülkenin kadınları güçlüdür. Ben onlara yürekten inanıyorum ve bu mücadeleyi yine bizler beraber yürüteceğiz. Kesinlikle cesur olmalıyız ve hiç bir şeyden de korkmamalıyız. Korktuğumuz takdirde üstümüze gelecekler, korkmamalıyız asla.”
Polat, “Bu Değerleri Bakanlık Koltuklarına Oturtabilmeliyiz”
Erol'un ardından törende konuşan Tümamiral Soner Polat, Erol'a verilen ödül sebebiyle Antalya Barosuna ve Antalyalılara teşekkür etti ve Erol'a bu ödülün ana sütü gibi helal olduğunu kaydetti. Polat bu değerlerin artık ülkede iktidar olması gerektiğine dikkat çektiği konuşmasında şunları kaydetti; “Ey Akdeniz'in özgürlük kokan mert rüzgarlarıyla ciğerlerini, Torosların hırçın esintileriyle yürüklerini besleyen asil ve şanlı avukatlar, ey kadir kıymet bilen, ehem ile mühimi ayırt edebilen vefalı dostlar, ey adalet terazisini bu seçimde de baş tacı yapan adil Antalya Barosu, ey kutsal alın terlerini Akdeniz'in tuzlu sularıyla karıştıran gönül insanları, bir hakkı sahibine teslim ettiniz yüce gönüllü insanlarsınız. Sizlerle gurur duyuyorum. Şule hanımefendiyi yürekten kutluyorum. Bu ödül ona çok yakıştı. Annesinin ak sütü gibi helaldir. Yılın değil, yüz yılın hukukçusu olan Şule Nazlıoğlu Erol ve bu salon da oturan seçkin avukatlarımız gibi değerleri bakanlık koltuklarına oturtabildiğimiz de, Fırat da kaybolan koyunların hesabını sorabileceğiz.”
Uğur Mumcu Bugün Yaşasaydı, O'da Silivri'den Nasibini Alırdı
Tümamiral Cem Gürdeniz de yaptığı konuşmada kumpas davalarında F tipi örgütün rolüne dikkat çekerek gerçeklerin birer birer ortaya çıktığını vurguladı. Gürdeniz, Türkiye üzerinde oynanan emperyalist oyunları yıllar öncesinden gören ve halkı aydınlatmaya çalışan Uğur Mumcu'nun bugün yaşaması halinde yerinin Silivri olacağını söyledi. Gürdeniz; “Avrupa Atlantik yapının emperyal çıkar ve vizyonu paralelinde bu kumpası planlayan ve gerçekleştiren hain çete ile yargıda, emniyette, silahlı kuvvetlerde ve medyada ki sinsi işbirlikçilerine yönelik gerçekleri hepiniz görüyorsunuz. Ortaya birer birer çıkıyor. Seçkin Gazeteci, Hukukçu, Araştırmacı, Yazar, cumhuriyet ve demokrasi şehidimiz Uğur Mumcu'nun yıllar önce Türkiye üzerinde oynan emperyal oyunların Türk halkına aktarmak ve anlatmakta ne kadar haklı, ne kadar isabetli ve ne kadar başarılı olduğu bir kez daha anlaşılıyor. Bugün Uğur Mumcu yaşamış olsaydı, o da Silivri'den payını alırdı. Ama o çıktıktan sonra millici kimliğiyle, gerçek bir yurtsever olarak, bağımsız, uygar, özgür Türkiye için mücadelesine devam ederdi” diye konuştu. Gürdeniz, ödülünden dolayı kutladığı Erol'u asker selamıyla selamladı.
Antalyalı Kadınlardan Adalet Nöbetçisi Erol'a Anlamlı Hediye
Konuşmaların ardından katılımcılarla anı fotoğrafı çektirildi. CKD ve İşçi Partisi Öncü Kadın üyesi kadınlar Erol'a Kuvayı Milliye kadınlarını ve Antalya'yı içeren hediyeler sundu.Tören hep bir ağızdan söylenen müzikler eşliğinde son buldu.
Haber: Devrim Dönmez Koçak – Fotoğraf: Merve Demirağ / ANTALYA
ulusalkanal.com.tr