Göçerlerin zorlu ilkbahar mesaisi

Şanlıurfa'da geçimini hayvan sürülerinden sağlayan göçerlerin renkli ama bir o kadar da zorlu ilkbahar mesaisi başladı. Göçer aileler, hayvanlarına verimli otlaklar bulmak için yılın farklı dönemlerinde göç ediyor ve bu nedenle pek çok imkandan mahrum bir yaşam sürüyor

Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde, ömürleri hayvan sürülerinin peşinde geçen göçer ailelerin ilkbahar mesaisi başladı.

Havaların soğumasıyla diğer illere göre daha ılık olan Şanlıurfa'ya gelen göçerler, yaz sıcaklarından önce Erzurum, Van, Elazığ ve Muş yaylalarına göçmeye hazırlanıyor. Ancak bu yıl yağışların bol olması ve meraların gelişmesi nedeniyle pek çok göçer aile göç tarihlerini erteledi.

Nisan sonunda göç etmeyi planlayan aileler, çevredeki yüksek yaylalara veya daha serin olan doğu illerine gidecek. 11 çocuğu ve 50 torunu olan Ali Arak, ailesinin tamamına yakınının hayvancılıkla uğraştığını söyledi.

Kurdukları çadırlarda kış ve ilkbahar mevsimini geçiren göçerler, bu nedenle eğitimden sağlığa, teknolojiden sosyal hayata kadar pek çok imkandan mahrum kalıyor.

İlkbaharda havaların ısınmasıyla hummalı bir çalışma başlıyor. Gün ağarmadan işe koyuluyorlar. Koyunların meraya çıkarılması, sağımı ve kırkımından, kuzuların beslenmesi ve sütün işlenmesine kadar pek çok işi bir arada yürütüyorlar.

Gece dahil sürekli merada olan çobanlar ise yemeklerini eşeklerin sırtındaki heybelerinde muhafaza ediyor. Cep telefonlarını eşek sırtında taşıdıkları küçük güneş panelleri ile şarj ediyor.

Bir ömür boyu dağları mesken tutan Göçerler, yetiştirdikleri çok sayıda koyun ve keçiyle hayvancılık sektörüne önemli katkı sunuyor.

ulusal.com.tr

Elazığ şanlıurfa erzurum van muş