ABD’den KKTC’ye kritik ziyaret
Akdeniz’de sondaj gerilimi artarken, ABD Dışişleri Bakanlığı Avrupa ve Avrasya İşlerinden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Wess Mitchell Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne geliyor. Görüşmede başta Doğu Akdeniz’deki doğal gazla ilgili gelişmeler olmak üzere ikili ve bölgesel gelişmeler ele alınacak. Görüşmenin oldukça önemli olduğunun altını çizen Sahipkıran Stratejik Araştırmalar Merkezi(SASAM) Genel Sekreteri Mesut Emre Karaköse, Rum tarafının hukuk dışı doğalgaz aramalarına Türkiye’nin müsaade etmeyeceğinin altını çizdi.
Akdeniz’de sondaj gerilimi artarken, ABD Dışişleri Bakanlığı Avrupa ve Avrasya İşlerinden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Wess Mitchell Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne geliyor. Görüşmede başta Doğu Akdeniz’deki doğal gazla ilgili gelişmeler olmak üzere ikili ve bölgesel gelişmeler ele alınacak. Görüşmenin oldukça önemli olduğunun altını çizen Sahipkıran Stratejik Araştırmalar Merkezi(SASAM) Genel Sekreteri Mesut Emre Karaköse, Rum tarafının hukuk dışı doğalgaz aramalarına Türkiye’nin müsaade etmeyeceğinin altını çizdi.
Doğu Akdeniz’de sondaj gerilimi yaşanırken ABD’den Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne önemli bir ziyaret gerçekleştirilecek.
ABD Dışişleri Bakanlığı, Avrupa ve Avrasya İşlerinden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Wess Mitchell 16 Mart’ta Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne ziyarette bulunacak.
Ziyarette, Doğu Akdeniz’deki doğal gazla ilgili gelişmeler de dahil olmak üzere ikili ilişkiler ve bölgesel konular ele alınacak.
Görüşmede ele alınacak başlıkları değerlendiren Sahipkıran Stratejik Araştırmalar Merkezi(SASAM) Genel Sekreteri Mesut Emre Karaköse, Doğu Akdeniz’deki doğalgaz gerilimine dikkat çekti. Karaköse, “Dışişleri Bakanı Rex Tillerson görevden alınmışken bu kadar önemli bir ziyaretin gerçekleştirilecek olması zamanlama itibariyle büyük önem taşımaktadır. Kıbrıs etrafındaki sondaj gerilimine ABD 6. filosunun da dâhil olması tansiyonun ne kadar yükselebileceğinin bir kanıtı. Dünya üzerinde yaygın bir sömürgeci olan Amerika’nın enerji devi Exxon Mobil’in Güney Kıbrıs yönetimiyle yaptığı hukuksuz anlaşma çerçevesinde adanın güneybatısında yapmayı planladığı araştırma çalışmaları bunun bir işaretidir” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin Akdeniz’deki çıkarlarına sahip çıkmaya devam edeceğini, oldubittilere müsaade edilmeyeceğini vurgulayan Karaköse, “Türkiye hem kendi kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik bölgesinde hem de KKTC’nin Türkiye Petrollerine arama ruhsatı verdiği alanlarda varlığını koruyacak ve sürdürecek hem de sahip olduğu stratejik önem ile bölgenin ve dünyanın en kritik aktörlerinden biri olduğunu göstermeye devam edecektir. GKRY’nin tek yanlı hidrokarbon faaliyetlerini sürdürmeye devam etmesi durumunda sert müdahalelerle karşılaşılabilecektir. Sayın Cumhurbaşkanımızın KKTC'nin yeni Başbakanını kabulünde verdiği mesajlar çok önemli. KKTC'nin Güneydeki yönetimle nüfusunu eşitleme hedefi olması lazım. Kuzey Kıbrıs kökenli çok sayıda iş adamının adaya yatırım yapması önemli bir ilerlemeye sebep olacaktır. Enerji arz güvenliği bakımından geliştirilen stratejiler, Türkiye’nin elini güçlendiren önemli araçlardan biri olacaktır. Aynı zamanda sahip olduğu rezervlerle Doğu Akdeniz uluslararası gündemdeki yerini uzun süre koruyacaktır” dedi.
Suriye’deki savaşın da enerji savaşından ayrı değerlendirilemeyeceğine dikkat çeken SASAM Genel Sekreteri Mesut Emre Karaköse, “Aslında yedi yıldır devam eden Suriye iç savaşı da enerji konusundan bağımsız okunamaz. Her ne kadar iç savaş nitelendirmesi yapılsa da emperyal güçler binlerce kilometre uzaktan gelerek Suriye sahasında doğrudan ya da vekaleten çatışmaların tarafı olmaktadır. PYD-YPG denilen PKK uzantısı terörist yapı, ABD adına Suriye enerji havzasının bekçiliğini yapmaktadır. Önce terör sonra petrol koridoru oluşturma hayalleri Türkiye'nin girişimiyle boşa çıkarılmıştır. Ancak Bugün Suriye düğümü Suriye'nin petrol rezervlerinin olduğu Deyr Ez-Zor bölgesine yoğunlaşmıştır. ABD, Rusya, Rejim, İran, İŞİD kalıntıları ve PYD bölgedeki gerginliğin tarafıdır” diye konuştu.
ulusal.com.tr