Madenciler için iş bırakıldı

Birleşik Kamu-İş ve KESK ise eylemlerini birer yürüyüş ile devam ettirdiler.

Eğitim-İş İskenderun ve Arsuz temsilcilikleri İskenderun Eğitim-İş sendikasının önünden başlattıkları yürüyüşü Ulu Cami ve Şepit Pamir Caddesini takiben havuzlu çarşıda son buldu. Havuzlu çarşıda madenciler adına bir saygı duruşu ve arkasından basın açıklaması gerçekleştirerek, tekrar okullarına dönerek iş bırakma eylemlerini sürdürdüler.

Yürüyüş boyunca Hükümet istifa, Madencinin öfkesi AKP’yi boğacak, Gün gelecek AKP halka hesap verecek gibi slogan attılar ve dövizler taşıdılar.

Yürüyüşte en önde “İşçi cinayetlerine son” ve “Yüz karası değil kömür karası böyle kazanılır ekmek parası” pankartı taşındı.

Havuzlu çarşıdaki basın açıklamasını Eğitim İş Arsuz temsilcisi Mehmet Ekşili yaptı.

Eşkili, AKP hükümeti döneminde iş cinayetlerin arttığını ve bunların bir özelleştirme politikasından kaynaklandığını belirterek, örgütlenme özgürlüğüne AKP döneminde büyük darbeler vurulduğunun altını çizerek konuşmasına sürdürdü.

Eşkili “Bu düzenlemeye rağmen yasayı hiçe sayarak, çok büyük kayıplara işçi sağlığı ve iş güvenliği konularında ihmallerin yaşanmasına neden olan taşeron sistemi, örgütlenme özgürlüğünün fiilen ortadan kaldırılması, düşük ücretle işçi çalıştırarak, daha fazla kar elde etmek amacı ile uygulanmaktadır. Açıkça yasalara aykırı bir durum sermayenin karını artırırken, bu karın bedelini işçiler kanı ile ödemektedirler. Bu durum ise AKP iktidarı sesiz kalarak onay vermektedir. Ama biz çalışanlar sesiz kalmayacağız.”

Eşkili, Millet meclisini göreve çağırarak şunları söyledi. “Durum millet adına TBMM el koymak, sorumluları ortaya çıkarmak, yaşanan faciada yaşamlarını yitiren işçilerimizin ailelerine gerekli desteğin verilmesini sağlamak ve bundan sonra iş cinayetlerinin işlenmesini önlemek için gerekli yasal düzenlemeleri yapmak zorundadır.

Talebimiz şudur;

Soma’da yaşanan büyük facia olmak üzere ülkemizde meydana gelen tüm iş cinayetlerinin TBMM’de kurulacak bir araştırma komisyonu tarafından araştırılması.

Bu araştırma sonucunda yapılacak tespitlere göre, iş cinayetlerine kurban edilen işçilerin ve ailelerinin hak kayıplarını önleyecek yasal düzenlemelerin yapılması.

Bu iş cinayetlerinin yaşanmasına neden olan sorumluların tespit edilerek cezalandırılmasının sağlanması,

Taşeron sistemine son verilmesi için mevzuat yasalarımızın daha belirgin şekilde ve uluslar arası sözleşmelere uygun olarak düzenlenmesi,

Örgütlenme özgürlüğü ve toplu sözleşmeden yararlanmadaki önündeki engellerin kaldırılması konusunda yasal düzenlemenin bir an önce yapılması gerekir.

Yaşananlar göstermektedir ki, emperyalist güçlerin ve küresel sermayenin milliyeti, dini, imanı olmadığı gibi vicdanı da yoktur.” Diyerek konuşmasını tamamladı.

Hüseyin Güler

ulusalkanal.com.tr