Fransız İstihbarat yetkilisi: Fırat Kalkanı en çok ABD'ye kaybettirdi

Fransız İstihbarat yetkilisi: Fırat Kalkanı en çok ABD'ye kaybettirdi

Eski Fransız İstihbarat Görevlisi Alan Rodier Fransız Haber Sitesi Atlantico’ya Suriye’deki gelişmeleri ve Putin ve Obama’nın Çin’deki G20 Zirvesi’ndeki görüşmelerini değerlendirdi. Türkiye’nin operasyonunun ABD’ye çok şaşırtıcı geldiğini ifade eden haberde Putin’in önceden uyarılmış olabileceği ve gelişmelerden haberdar olduğu bildirildi.

Eski İstihbarat Görevlisi Rodier, “Türkiye ‘Fırat Kalkanı’ operasyonuna başladığından beri Suriye’deki son gelişmelerde en büyük kaybı kaçınılmaz olarak Amerikalılar yaşadı” dedi. ABD’nin daha önce IŞİD ile mücadelenin bel kemiği olarak gördüğü Kürtlere karşı Ankara’yı desteklemek zorunda kaldığını açıklayan Rodier, “Suriyeli Kürtler bölgede şiddet yanlısı İslamcı radikallerle yüzleşmek için gerekli irade ve isteğe sahip olan tek grup olduğu halde Washington, Türkiye ile iyi ilişkiler kurmak uğruna onları kurban etmek zorunda kaldı” dedi.

Rodier aynı zamanda Putin’in Ankara’nın planlarından önceden haberdar edilmiş olabileceğini de belirterek “Putin’in operasyondan haberdar olmadığına bizi inandıramazsınız, bu muhteşem becerileri ve saldırganlığı kulaklarımıza kazınan Rus istihbarat servisine hakaret olurdu” diye konuştu.

Eski istihbarat görevlisi aynı zamanda Moskova ile Ankara arasında bir anlaşma yapılmış olabileceğini ve Türk havacıların çok güneye gitmekten ve uçak düşürülmesi olayından sonra hala Türk havacıları affetmeyen Rus pilotları rahatsız etmekten kaçındıklarını belirtti.

Suriye’deki gelişmeleri yorumlayan Alain Rodier Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Suriye-Türkiye sınırının teröristlerden temizlenmesine sevinmesine rağmen bunun Ankara’nın kendini sınırın yakınındaki topraklarla sınırlaması anlamına gelmeyeceğini söyledi.

Rodier, “Türkiye’nin amacı sınırı boyunca, yani Rojava’da Suriye Kürdistanı’nın kurulması değil” diyerek daha çok Kürtlerden oluşan Suriye Demokratik Güçlerinin Rojava’nın dört kantonundan en batıda olan Afrin’e sadece birkaç yüz kilometre uzaklıkta olduğunu açıkladı.

Bu yoldaki en önemli noktanın daha çok Sünni Arapların yaşadığı, dolayısıyla Kürtlerin almak, Türklerin ise alınmasını engellemek zorunda olduğu El Bab olduğunu söyleyen Rodier, “Burada her iki tarafın da zamana karşı yarışına tanık oluyoruz ve bunun neye yol açacağını kimse bilemez” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın beklenmeyen manevralarına herkesin alıştığını belirten Rodier yeni stratejik sürprizler olabileceğine dikkat çekti.

Suriye’nin bölünmesinin sözlü olarak lanetlense de gerçekler tarafından zorunlu hale getirildiğini belirten Rodier, sorunun Suriye’deki askeri sorunun tüm taraflarının ahlaki olarak kusursuz olmaktan uzak olması olduğunu söyledi.

ulusalkanal.com.tr