Aytaç Kara: Ailem ve fakir arkadaşlarım için futbol oynuyorum

Trabzonspor'un yetenekli orta saha oyuncusu Aytaç Kara, ailesi ve fakir arkadaşları için futbol oynadığını söyledi. Trabzonspor benim hayatım diyen Aytaç, bordo-mavili kulüpte şampiyonluk yaşamak istediğini belirtti.

Aytaç Kara: Ailem ve fakir arkadaşlarım için futbol oynuyorum

Bordo-mavili takımın 22 yaşındaki oyuncusu Aytaç Kara, Trabzonspor Dergisi'ne açıklamalarda bulundu. Futbol hayatında birçok sıkıntıya göğüs gererek mücadele veren oyuncu, çocuk yaşlarda çamura bata çıka, toz toprak içinde kalarak futbola başladı. Ailesinden aldığı destekle mahalle maçlarını bırakıp hayallerine ulaşmak adına önce Bornova ilçe kulüplerinden Altınay Ceylan ve ardından Altay altyapısına katılarak futbolculuk serüvenine adım atmış. Altay’a transfer olduğunda ailesinin krampon alacak parası olmadığı için, annesi parmağındaki yüzüğünü satmış. Başarılı futbolcu o günden sonra kendi hayalleri için çıktığı yola, ailesi ve fakir arkadaşları için devam etmiş. Aytaç Kara, bu yönüyle fakirlere yardımlarıyla tanınan Köroğlu ya da Robin Hood’un futbol sahalarındaki temsilcisi olarak anılmaya başlandı.

BENİM HAYATIM DEDİĞİ TRABZONSPOR ŞAMPİYONLUK YAŞAMAK İSTİYOR

Altay ve Eskişehirspor’da gösterdiği performans ile Trabzonspor tarafından fark edilen ve geçen sezonun devre arasında bordo-mavili ekibe transferi gerçekleşen Aytaç Kara, peşini bırakmayan talihsizliklere karşı her defasında, ‘neden futbol oynadığını’ hatırlayarak direniyor. Trabzonspor’da fazla forma şansı bulamayan ve kendini ispat için mücadele eden 22 yaşındaki başarılı orta saha oyuncusu Aytaç, ‘benim hayatım’ dediği Trabzonspor’da 35 numaralı forması ile lig şampiyonluğu yaşamayı hedefliyor.

"EDİZ BAHTİYAROĞLU'NUN HAYATINI KAYBETMESİ BENİ PSİKOLOJİK OLARAK ETKİLEDİ"

Hem takım hem de oda arkadaşı olan Ediz Bahtiyaroğlu’nu kaybetmesinin kendisini psikolojik olarak etkilediğini belirten Aytaç, "Ediz Bahtiyaroğlu ile çok yakındık. Vefatından iki gün önce Mersin maçı kampında aynı odada kalmıştık. Kendisiyle antrenman ve maçların dışında da sık sık zaman geçiriyorduk. Aramızda güçlü bir bağ vardı. Milli Takım’la Ukrayna kampındayken acı haberi aldım. O günü asla unutamam. Sabah kahvaltıya indiğimde haberlerden öğrendim. Şok oldum! Haberin gerçek olduğuna inanamadım. Hayatımdaki bütün renkler bir anda soldu. Kelimelerle anlatılacak bir durum değil. Psikolojik olarak çok etkilendim" dedi.

Kariyerinin başında sağ açık ve sol açıkta kanat oyuncusu olarak oynamasının ardından orta sahaya nasıl geçtiğini de anlatan Aytaç Kara, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Futbola başladığımda ufak tefek bir oyuncuydum ve altyapıda Musa Çağıran'la birlikte oynuyordum. O dönemde çabuk ve hızlı olduğum için sağ ve sol açıkta görev yapmaya başladım. B Genç düzeyine çıktığımda ise boyum da biraz uzadı ve hücuma dönük orta saha olarak görev aldım. Fiziğim gelişip, boyum uzayınca koordinasyon problemlerim oldu. Bu nedenle, Ercan Hoca beni Altay'da A Takımı’ndaki başlangıcımdan itibaren hep ön libero olarak kullandı. O günden beri ön libero oynuyorum."

"LİG ŞAMPİYONLUĞU YAŞAMAK İSTİYORUM"

Altay'ın yıldız takımıyla Türkiye Şampiyonluğu yaşadığını dile getiren Aytaç, "Sonrasında da kupa finalimiz olmuştu. Bundan sonra ki hedefim ise lig şampiyonluğu yaşamak. Buna ek olarak Milli Takım’da düzenli olarak forma giymeyi de söyleyebilirim. 1 kez A Milli, 4 kez Ümit Milli Takım’ında oynadım. Daha alt kategorilerde de ay-yıldızlı formayı giydim" diye konuştu.

"AİLEM VE FAKİR ARKADAŞLARIM İÇİN FUTBOL OYNUYORUM"

Ailesi ve fakir arkadaşları için futbol oynadığını belirten oyuncu, "Oyuncuların çoğu futbolu kendileri için oynar. Ben ise ailem için futbol oynuyorum. Çünkü o zamanın şartlarında annemin Altay’a transfer olduğumda yüzüğünü bozdurup bana krampon aldığını biliyorum. Babam bana gelecek sağlayabilmek için sürekli çalıştı. Gelip maçımı izleyecek zamanı bile olmadı. Onlara ve çevremdeki fakir arkadaşlarıma yardım etmek için futbol oynuyorum. Bu düşünce, futbol oynarken bana güç veriyor. Futbol hayatımın sonuna kadar bu böyle devam edecek" ifadelerini kullandı.

Futboldan kazandığı ilk parayla ailesine ev aldığını belirten Aytaç Kara, "Hayalim aileme bir ev almaktı. Eskişehirspor’a transferim sonrası kazandığım parayla aileme İzmir’de bir ev alarak bu hayalimi gerçekleştirdim. Para kazandım diye de bende değişen hiçbir şey yok. Neysem oyum" şeklinde konuştu.

"TRABZONSPOR'A DAHA ÖNCE GELECEKTİM"

Trabzonspor’a transferinin Altay'da oynadığı sezonda gerçekleşmesinin gündeme geldiğini ancak bunun çeşitli nedenlerle gerçekleşmediğini ifade eden Aytaç, "O dönem anlaşmıştık fakat Altay Başkanı kaynaklı bir sebepten dolayı arada pürüz çıktı. Bu pürüzler sonrası Trabzonspor da transferimden vazgeçti" dedi.

"TRABZONSPOR’A SEMPATİM VARDI"

Trabzonspor'a transfer sürecini de anlatan Aytaç, "Eskişehirspor’a beni Ersun Yanal transfer etmişti. Beni Milli Takım’lardan tanıyordu. Eskişehirspor’daki performansım sonrası yine Ersun Hoca döneminde Trabzonspor’a transfer oldum. Eskiden beri Trabzonspor’a sempatim vardı. Burası olumlu anlamda farklı bir şehir ve farklı bir takım. Herkes Trabzonspor’un farkını biliyor" açıklamasını yaptı.

"TALİHSİZ SAKATLIKLAR YAŞADIM"

Futbol yaşantısında talihsiz sakatlıklar yaşadığını hatırlatan Aytaç, "Trabzonspor’a gelmeden önce futbolculuğumdaki en kötü sakatlığımı yaşadım. Burada ise tam formuma kavuştum derken yine ciddi bir sakatlık oldu. Uzun süre takımdan ayrı kaldım. Hem fiziksel hem de psikolojik olarak kötü bir dönem geçirdim ama yılmadım. Tekrar formuma kavuşmak için çalışıyorum. Özellikle maç eksiğim var. 3-4 maç sonra hiçbir sıkıntım kalmayacaktır. Futbolu sadece kendim için oynamadığımdan anlattığım faktörler hep aklıma geliyordu ve neden futbol oynadığımı hatırlıyordum. Bu düşüncelerle birlikte antrenmanlar dışında ekstra çalışmalar yaptım. Kendi evimde çalıştım" şeklinde konuştu. İHA