Sakıncasız liberal: Özgür Mumcu

Sakıncasız liberal: Özgür Mumcu

Cemaatçisi, bölücüsü, gericisi Aydınlık’ı hedef alınca anlarız da Özgür Mumcu neden Aydınlık’a saldırıyor. Üstelik yalan söylüyor...

“Aydınlık’ın Cumhuriyet’i hedef alan yayınlarını ilgiyle takip ediyorum. Bugün de Ahmet Şık’ı cemaatçi ilan etmişler.” dedi Özgür Mumcu önceki gün twitter’dan. Aydınlık’ın haberinin tek satırında bile Ahmet Şık’ı Cemaat’le ilişkilendiren bir ifade yoktu. Aksine Ahmet Şık Cemaat tertibiyle hapsedildiğinde Aydınlıkçılar sahip çıkmıştı. Tahliye olduğu gün Silivri kapısında yine İşçi Partililer vardı. Neyseki Ahmet Şık ve Nedim Şener’in “gazeteci dostları” vardı da Silivri kapısında kısa süreli arbede yaşatacak bir kitle birikmişti. Ahmet ve Nedim canlı yayında basına açıklama yaparken, kendileriyle beraber serbest kalan Odatv yazarı Sait Çakır, kalabalığın arasından sızarak “Özel Görevli Mahkemeler Kaldırılsın Yurtseverler Serbest Bırakılsın” nöbet çadırlarını ziyaret etmişti. “Bizler için burada mücadele ediyorsunuz. Kar, yağmur, soğuk demeden bizlerin sesini duyurmaya çalıyorsunuz” diyerek ahde vefanın güzel bir örneğini sergilemişti.

ERGENEKON’U ANLAMAK

Ahmet Şık Ergenekon’dan tutuklanmadan önce Ertuğrul Mavioğlu ile birlikte iki kitap yayımladı. Ergenekon’u anladıklarını sanıyor olacaklar ki ilk kitaba “Kontrgerilla ve Ergenekon’u Anlama Kılavuzu” ikincisine “Ergenekon’da Kim Kimdir?” ismini verdiler. Kitaplarda Ergenekon’un var olduğunu ama AKP’nin üzerine gidemeyeceğini işlediler. Ahmet Şık, Ergenekon operasyonuna bakışını canlı yayında şu sözlerle anlatmıştı: “Bu operasyonlarla bir dönemin kudretli paşaları da yargılanacak. Bizde umutlandık, Susurluk’un soruşturulamayan asker ayağı da soruşturuluyor iyi bir yere varacak diye. Bir yerde iyi bir şeye yaradı. En azından demokrasideki üniformalı vesayet kısmen de olsa aralanabildi... Ergenekon otuz yıllık savaştan bağımsız bir yapı mı? Hayır. Peki o zaman neden soruşturmaya dahil değil.”

Ahmet Şık’ın Ergenekon hayalkırıklığının sebebi sahte deliller, kiralık gizli tanıklar değil, soruşturmanın “asit kuyularını” kapsamamasıydı. Sonradan Cemaat’e bulaşan bir kitap yazdı da Ergenekon’u adam akıllı anlasın diye Ergenekon’dan tutukladılar “Ergenekon’u Anlama Kılavuzu”nun yazarını. Ne kadar anladı orası tartışılır. Serbest kaldıktan sonra Cumhuriyet’e kapağı atarak “JİTEM’in kanlı bıçağı” haberleriyle, tertibi Taraf gazetesinin yarım bıraktığı yerden devam ettirme gayretine düştü. Cumhuriyet demişken şaşırmayın. İmtiyaz sahibinin, Ankara temsilcisinin sanık olduğu davaya müdahil olan bir gazeteden bahsediyoruz.

Özgür Mumcu’ya geri dönelim. Özgür Mumcu, Cumhuriyet’in ve gazetecilik tarihimizin unutulmaz kalemlerinden Uğur Mumcu’nun oğlu. Babasının aksine liberal fikirlere sahip. Bir dönem Birgün’de sonra Radikal’de yazdı. 2010 yılında yapılan bir söyleşide “Cumhuriyet, okumaktan keyif aldığınız bir gazete mi?” sorusuna “Kendinizi özdeşleştirdiğiniz bir gazete mi? anlamında soruyorsanız; özdeşleştirmiyorum ki, Birgün’de yazıyorum.” cevabını vermişti.

AYDINLIK’A SALDIRMAK

İki yıl önce Cumhuriyet yöneticileri Özgür’ü kadrolarına katmak istedi. “Uğur’un yadigarısın, yazman iyi olur” dediler. “Radikal’de yazmaktan memnunum” diyerek reddetti. Sonra Fethullahçıların yönettiği, “solcuların” okuduğu Radikal, çok sayıda liberal isim gibi misyonunu tamamladı da “Dijital alemde devam edeceğiz” bahanesiyle kapatıldı. Özgür için de Radikal’le mutluluk sona erdi, soluğu kendini özdeşleştirmediği Cumhuriyet’te aldı.

Özgür Mumcu, 2010 yılındaki söyleşisinde “Kemalist misiniz?” sorusuna, “Son dönemde algılandığı şekliyle Kemalist olduğumu söyleyemem.” demişti. Son dönemden kastı; Fethullah Gülen’in, AKP’nin savaş açtığı “ulusalcılık”tı. Atatürk’ü sevenleri, “babasının yaptığı herşeyi doğru kubul eden 5-6 yaşındaki çocuklara” benzetti.

Şimdi çöplükten bulduğu yazılarla Aydınlık’a sataşıyor. O Aydınlık’ı hedef alınca Ruşen Çakır omuz veriyor. Gerçekleri yazsa sorun değil ama yalan söylüyor. Aydınlık’a karşı yalan söylemek, iftira atmak kolaydır. Ancak her yalan söyleyen altında kalır. Aydınlık’la savaşmak, mücadeleyle savaşmaktır. Aydınlık hakkında Cemaat, mafya, emperyalizm yalan söyler. Sana ne oluyorda yalanlarla Aydınlık’ı hedef alıyorsun. Faili meçhulleri bu ülke Aydınlık’tan öğrendi. Jitem’i Susurluk’u... Aydınlık olmasaydı siz ne bilirdiniz kontrgerillayı. Anlaşılan eski genel yayın yönetmenin Fethullahçı Eyüp Can, kafanı karıştırdı. Biz Ergenekon tertibiyle işlenen cinayetlerin de, Hrant Dink’in katillerinin de yakasına yapışıyoruz. İyi niyetle sesleniyoruz; celladınıza aşık olmayın. Aydınlık’a saldırarak, Cumhuriyet değerlerini hor görerek solculuk yapanların kuyruğuna takılmayınız.

Murat Şimşek

Aydınlık