İran ile ABD arasında savaş çıkacak mı? Washington'da Türkiye karşıtı lobide hangi ülke etkili

İRAN'LA ABD ARASINDA SAVAŞ ÇIKACAK MI?

Washington-Tahran ilişkilerindeki kırılma, ABD'nin 2015'te imzalanan nükleer anlaşmadan 8 Mayıs 2018'de çekilmesi ve nisan ayında İran Devrim Muhafızları Ordusu'nu "yabancı terör örgütleri" listesine almasıyla yaşanmıştı. İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani de ABD'nin yaptırımlarına karşılık 8 Mayıs'ta ülkesinin nükleer faaliyetlerinin bir kısmını yeniden uygulamaya başladığını açıklamıştı. Ruhani anlaşmanın taraflarına İran'ın çıkarlarını koruyacak önlemler alması için 60 gün süre verdiklerini duyurmuştu.

Açıklamanın ardından ABD'nin USS Abraham Lincoln Uçak Gemisi Taarruz Grubu ile B-52 bombardıman uçaklarından oluşan Bombardıman Görev Gücü'nü Basra Körfezi'ne göndermesi ile iki ülke arasındaki tansiyon oldukça yükseldi. Trump'ın "İran savaşmak istiyorsa, bu İran'ın resmi sonu olur. ABD'yi bir daha asla tehdit etmeyin" açıklaması ise güvenlik koridorlarında savaş mı çıkacak sorusuna neden oldu. İranlı üst düzey yetkili ise, Washington'un hedefine ilişkin "ABD dünyada hegemonya elde etmek istiyor" yorumunda bulundu.

Yetkili "ABD bir sınıftaki başkan gibi herkesin ne yapması gerektiğini söyleyemez. ABD dünyadaki en büyük güç de değildir. ABD zorbalıkla yapmak istediklerini dayatıyor. Dünyamızda nerede hegemonya uygulamak isteyen bir ülke olursa o başarılı olamayacaktır. Kim hegemonya uygulamak isterse dünyada direnişle karşılaşacaktır. İran, uzman ve araştırmacı gözle söyleyecek olursak da çok güçlü bir ülkedir. İran tarihinde şimdiki olduğu gibi hiç bu kadar güçlü olmamıştır. Bölgemizde güvenliğimizi sağlamak adına hiç kimseden destek almayan tek ülke İran'dır. Güvenlik alanında uluslararası ittifaklara da üye değildir ve en önemli silahlarını da kendi üretiyor. İran'ın saldırılara maruz kalmasının en önemli nedeni de İran'ın elde ettiği gücü almaktır." şeklinde konuştu.

DENİZİN ALTERNATİFİ KARA

İran ile 2015 yılında yaptığı nükleer anlaşmadan çekilen ABD, aralarında Türkiye'nin de bulunduğu İran'dan petrol ithal eden sekiz ülkeye yaptırımlardan altı ay süreyle muafiyet tanımıştı. Kasım'da başlatılan muafiyetin süresi ise 1 Mayıs'ta dolmuştu. Washington yönetiminin bu tarihten itibaren hiçbir ülkeyle muafiyeti yenilememesi Türkiye'nin İran dışındaki ülkelerden petrol alabileceği konusunu gündeme getirmişti. İranlı üst düzey yetkiliye göre ise Ankara-Tahran hattındaki petrol yolu denizle sınırlı değil. Alternatif yollara dikkat çeken yetkili, "Türkiye ile İran arasında büyük bir kara hududu da mevcut. Bu ilişkinin devam etmesi adına çok fazla yöntem mevcut. Sadece enerji hususunda değil bütün ticari ilişkilerimiz alanında aramızdaki uzun kara hududu bizim için imkanlar sağlıyor. ABD dünyada birçok işi başarabilir ama hududu değiştirme şansına sahip değildir. Aynı şekilde dostluğumuzu da bozamaz."

ABD'NİN S-400 TUTUMUNA TAHRAN'IN BAKIŞI

Ankara-Washington hattındaki gerginliğin nedenlerinden biri de Türkiye'nin Rusya ile S-400 hava savunma sistemleri konusunda anlaşma sağlaması. ABD'nin hedefine değinen üst düzey yetkili "ABD'nin S 400 tutumu, halihazırda Türkiye için negatif algısı ve niyetinden kaynaklanmaktadır. Türkiye ise uluslararası alanda çok daha büyük bir özgüvene sahiptir. Bu özgüven ABD tarafında kabul edilebilir bir şey değil. Dolayısıyla S-400 konusu ABD tarafından Türkiye'nin bölgesel ve uluslararası konumunu aşağı çekmek adına bir bahanedir. " diye konuştu.

ABD'NİN TÜRKİYE KARŞITLIĞINDA BAE'NİN ETKİSİ

Amerika ile Türkiye arasındaki gerginliğe dikkat çeken yetkili, Washington'daki Türkiye karşıtı tutumda BAE'nin çabalarının etkili olduğunu kaydetti, "Biliyoruz ki BAE bizim dostumuz olan Türkiye aleyhinde çalışıyor" şeklinde konuştu.

HABER: ERAY ÇELEBİ

ulusal.com.tr