Hükümetten Musul açıklaması

Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş Musul operasyonu ile ilgli açıklama yaptı. Kurtulmuş, “Asıl niyet bölgenin mezhepsel olarak parçalanması” dedi. Musul’un kurtarılmasının ardından bölgeye YPG gibi bir terör örgütünün yerleşmemesi gerektiğini söyleyen Kurtulmuş, Türkiye’nin Başika’daki varlığından vazgeçmeyeceğini vurguladı.

Hükümetten Musul açıklaması

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, Bakanlar Kurulu'nun ardından açıklama yaptı.

Kurtulmuş, "Fırat Kalkanı Harekatı'yla bin 250 kilometrekare alan terör örgütünden temizlendi. Halep'te ateşkes zaruridir. İnsani yardımların ulaşması için 'Uluslararası Yardım Konvoyu' üzerine çalışılabilir" dedi.

Musul operasyonuna da değinen Kurtulmuş, " Musul ve Halep'te oluşacak denge, bölgedeki siyasi sonucu belirleyecek. Yerli unsurların eğitilmesi hayati önemde olduğuna inanıyoruz" şeklinde konuştu

Kurtulmuş şöyle konuştu;

Bölgedeki krizin bitmesi bakımından kilit şehir Halep'tir. Bu bir insanlık meselesidir. Biz bundan sonraki toplantılarda da ilgili muhataplarımızla tavrımızı net bir şekilde paylaşmaya devam edeceğiz.

MUSUL İÇİN MEZHEP ÇATIŞMASI UYARISI

Musul'da koaliyon güçleri DEAŞ'ı sahadan süpürür ama hala sivil insanların içerde bulunduğu bir kent. Oradaki mezhebi dengeleri de bozmamak adına hassas davranılması gereken bir yer. Orada DEAŞ'a karşı savaşacak unsurların yerel unsurlar olmasını savunuyoruz.

Başika kampı, merkezi hükümetin daveti ile kuruldu. 4 bine yakın Musul'un yerli unsurlarından, Araplar, Türkmenler, Kürtler, Ezidiler eğitildi. Bunlara Ninova Kurtuluş Ordusu adını veriyorlar. Bu gruptan 3000 kişi Musul operasyonuna katıldı. Ağırlıklı olarak Peşmergeler alandadır, daha sonra Irak ordusu işin içine katılacaktır. Musul'da mezhep çatışmaları üzerinden siyaset yapılmamalı.

“MUSUL HALKI TARAFI TARAFINDAN YÖNETİLMESİNİN ALTINI ÇİZDİK”

Bölgedeki ikinci önemli şehir Musul’dur. Burada ortaya çıkacak sonuç, bölgedeki siyasi sonucu da etkileyecek olan önemli gelişmelerdir. Biz başından itibaren Musul’un DEAŞ’tan kurtarılması için eğitilmesi ve Musul halkı tarafı tarafından yönetilmesinin altını çizdik.

Oradaki dengeleri de, mezhebik dengeleri de bozmamak bakımından hassas davranılması gereken bir yer. Türkiye, uluslararası koalisyonun destek vermesini, DEAŞ’a karşı savaşacak unsurların ağırlıklı olarak yerel unsurlar olmasını savunuyor.

"MUSUL VALİSİNİN TALEBİYLE EĞİTİM KAMPI KURULDU"

Biliyorsunuz Başika kampı, o zamanki merkezi hükümetin talebi, Musul valisinin talebiyle Türkiye bir eğitim kampı kuruldu. 4 bine yakın Musul’un yerli unsurlarından, çok sayıda insan eğitildi. Bunlara Ninova adını, Ninova mücahitleri adını veriyorlar. Bunların içerisinden 3 bin kişi peşmergelerle birliktedir. Peşmergeler ağırlıktadır, Irak ordusu işin içine katılacaktır. Türkiye’nin eğitim verdiği 3 bin kişi de DEAŞ’a karşı mücadelenin içerisindedir.

“MUSUL MUSULLULARINDIR”

Bölgede çok ciddi bir oyun oynanıyor. Devam eden savaşların işgallerin vekalet savaşlarının arkasındaki esas niyet, bölgenin etnik bakımdan daha çok bölünüp parçalanmasıdır. Musul Musullularındır.

"VAHİM SORUNLAR ORTAYA ÇIKAR"

Musul’daki demografik dengeleri değiştirmek, vahim sorunları ortaya çıkarır. Şii milis, Sünni milis gibi laflar kullanıyoruz ya bunların hepsini bir kenara atmak lazım. Bölgedeki mesele bir siyasi alt üst oluş meselesidir. Ve buradan bütün bölge halkları olarak siyasi çözümler bularak sonuçlar elde edeceğiz.

"OPERASYON TÜRKİYE'NİN GENEL ÇERÇEVESİNE UYGUN DEVAM EDİYOR"

Türkiye kendi kırmızı çizgilerini koydu, ısrarla Musul'un başka bir örgütün eline teslim edilmesindeki sakıncalar üzerine konuşuyor. Herkesle bunlar konuşuluyor. Şu ana kadar Türkiye'yi zorlayacak bir durumda devam etmiyor operasyon.

musul