Petrol-İş Sendikası Eğitim Uzmanı Erhan Kaplan'dan kritik açıklamalar! Kıdem tazminatı fonu tsunami gibi vuracak! Binlerce kişi işsiz kalabilir - Son dakika 25 Ağustos 2019 Pazar haberleri!
Petrol-İş Sendikası Eğitim Uzmanı Erhan Kaplan, 11. Kalkınma Planı'nda yer alan ve kıdem tazminatının fona devredilmesini öngören düzenlemeyle ilgili açıklamalarda bulundu. YouTube kanalı Mesai Saati'nden Tarık Tekgözli'ye konuk olan Kaplan, fon sistemiyle kıdem tazminatının iş güvencesi niteliğinin ortadan kalkacağını ve işten çıkarmaların kolaylaşacağını savundu
Petrol-İş Sendikası Eğitim Uzmanı Erhan Kaplan, sözlerine şöyle devam etti:
'İŞ GÜVENCESİNİ ÇOK ZAYIFLATIR'
"Bir yerde örgütlenmeye çalışıyorsunuz; 250-300 kişilik bir işyeri. İşveren bu örgütlenmeyi istemiyor. İşten çıkaracaksa pat diye 100 kişiyi kapının önüne koyduğu takdirde çok büyük meblağda yani en düşük kıdemden bile bahsetseniz yüzbinlerce lirayı bir anda cebinden çıkartıp vermesi gerekir. Ki bu büyük sermaye gruplarında vardır. Peki fona devredilirse sorumluluk işverende değil de sahibi ve yönetimi belirsiz -yönetimi belirli ama etki anlamında belirsiz- bir fona devredilmiş bir kaderden bahsediyorsanız iki dudağının ucunda bir 'Attım attım, aldım aldım'a dönüşecek bir şeydir. Yani İş güvencesini bu anlamıyla da çok zayıflatan bir şeydir. Fona geçilmesi durumunda bir anda binlerce kişinin işten atılması durumuyla yüzyüze kalmak da mümkündür. Biz uyarımızı yapalım."
'HARAM ZIKKIM OLSUN'
Kıdem tazminatı konusunda sendikalara büyük görevler düştüğünü de belirten Kaplan, şunları söyledi:
"Bir, kıdem tazminatı bütün işçileri ilgilendiriyor ama sendikalı işçileri örgütlü oldukları için daha fazla ilgilendiriyor. Sendikacıları da sendikacı oldukları için 'Ben sizin sorunlarınızı çözmeye talibim' dediği için daha fazla ilgilendiriyor. İşçiler bilir ki sendikacılar iyi maaş alırlar, arabaları bizimkilerden daha güzeldir. Yaşadıkları yer bizimkilerden daha güzeldir. Ben diyorum ki helali hoş olsun kardeşim. Yeter ki bugüne dek bizim elde ettiğimiz hiçbir hakkı verdirtmesinler. Ama 'Helali hoş olsun' derken eğer bunlar bir şekilde kıdem tazminatının yok olmasına sebep olurlarsa yani benim atalarımdan kalmış bu hakkın, çocuklarıma devretmem gereken bu hakkın, yok olmasına sebep olurlarsa haram zıkkım olsun aldıkları bütün maaşlar. O yüzden kıdem tazminatı kırmızı çizgimizse kırmızı çizgi ne demektir ona uygun konuşsunlar, mevzilensinler. Öne geçerlerse Türkiye işçi sınıfı öncüsünü asla yalnız bırakmadı bugüne dek. Yeter ki halden anlayan birileri olsun, öne düşsün, gereği yapılır. Hükümet de umarım aklını başına alır. Çünkü hükümetler dediğiniz tüm dünyada böyledir; ister kapitalist olsun ister başka sistemde olsun, yoksulların sorununu çözmek için vardır. O zaman biz yoksulların biz emekçilerin talebi kıdem tazminatının korunması ise hükümet de lütfen elini bu işten çeksin."
ulusal.com.tr