Günlerden 17 Aralık
Rüşvet ve yolsuzluk soruşturma dosyasına, milyonlarca dolarlık rüşvet trafiği belgeleri girdi. Fezlekelerdeki bilgilere göre, trafiği bizzat dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan yönetiyordu. Akış ise Erdoğan ailesinin yönetiminde yer aldığı TÜRGEV üzerinden yürütüldü. İşte 17 ve 25 aralık dosyalarında yer alan o iddialar.
17 - 25 Aralık operasyonları ile birlikte, milyonlarca dolarlık rüşvet iddiası ortaya saçıldı.
Soruşturma kapsamında hazırlanan fezlekelerde, rüşvet çarkında yer alan isimler dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan'la ilişkilendiriliyordu.
Teknik takipler Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan'ın etrafında yoğunlaşıyor, şüpheliler Bilal Erdoğan için “arkadaş” ifadesini kullanıyordu. Ve aynı konuşmalara göre, “arkadaşın babası onaylamadan hiç bir işlem yapılmadığı” vurgulanıyordu.
Polis fezlekelerindeki iddiaya göre, rüşvet ödemeleri Erdoğan’ın çocuklarının yöneticisi olduğu TÜRGEV’e bağışlarla gerçekleşti. Kayıtlar incelendiğinden iş adamlarının TÜRGEV’e bağış yapmak için adeta yarıştığı ortaya çıktı. TÜRGEV’e yapılan bağışlarla alınan kamu ihaleleri doğru orantılıydı.
Soruşturmadaki iddialar arasında başta Sabah ve ATV grubu olmak üzere AKP medyası, iş adamlarından toplanan rüşvet havuzundaki kaynakla satın alındı. İş adamlarının bu havuza zorla ödemeye isyan ettiği telefon konuşmaları da dosyaya girdi. Havuzda toplanan para ise 630 milyon dolardı.
17 Aralık dosyasında sadece dört eski bakanın dahil olduğu rüşvet çarkının 63 buçuk milyon dolar olduğu iddia edildi. Bu trafik içerisinde Rıza Sarraf’ın akladığı kara paranın ise 87 milyon doları bulduğu öne sürüldü.
TOKİ ihaleleri ise iddiaların bir diğer ayağını oluşturdu. İddiaya göre önemli projeler için, imar planları rüşvet karşılığı usulüne uygun hale getirildi.
Hazineye ait arazilerin de peşkeş çekilmesi de gündemdeydi. Etiler Polis Okulu Arazisi gibi değerli bölgelerde devletin yüzlerce milyarlar zarara uğratıldığı öne sürüldü.
Teknik ve fiziki takiplerle ortaya çıkan bir diğer skandal ise dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan’ın yurda kaçak misafir sokması oldu. Yasin El Kadı’nın; El Kaide ilişkisi gerekçesiyle Türkiye’ye girişinin yasak olduğu günlerde pasaportsuz olarak Türkiye’ye sokulduğu tespit edildi.
El Kadı’ya Başbakanlık araç ve görevlilerin eşlik ettiği de görüntülendi, El Kadı’nın MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve Bilal Erdoğan ile yaptığı görüşmelerde...
Özer Sürmeli
ulusalkanal.com.tr
