'Metin Topuz 17/25 Aralık'tan önce emniyete çok rahat giriyordu'
Gizli tanık Yavuz, F tipi polis şefi Yakup Saygılı'nın Metin Topuz'a farklı muamele gösterdiğini anlattı. Davada tanık olarak dinlenen Yavuz, 'Narkotik, organize ve mali şube müdürleri kolay kolay kimseyle görüşmez. Emniyet personeli dahi oralara giremez. 17/25 Aralık kumpaslarından önce Metin Topuz'un çok rahat bir şekilde şubeye giriş görüntüleri var. Görüntülerde Topuz'un zaten değişik bir protokolle karşılandığı görülüyor' dedi
Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ile iltisaklı eski polis müdürleri ve askerlerin yanı sıra firari eski savcı Zekeriya Öz'le irtibatının tespit edilmesinin ardından tutuklanan ABD'nin İstanbul Başkonsolosluğu görevlisi Metin Topuz'un yargılandığı dava İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Davada dinlenen gizli tanıkYavuz, "17/25 Aralık kumpaslarından önce Metin Topuz'un çok rahat bir şekilde şubeye giriş görüntüleri var. Görüntülerde Topuz'un zaten değişik bir protokolle karşılandığı görülüyor" dedi.
Gizli tanık Yavuz, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldığı duruşmada, sanık Metin Topuz'u şahsen tanımadığını, kendisinin İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'nde görev yaptığı esnada Topuz'un sık sık şubeye geldiğini söyledi.
Topuz'un sürekli FETÖ'cü eski emniyet müdürü Yakup Saygılı'nın odasına gidip geldiğini anlatan gizli tanık Yavuz, "Topuz'a Yakup Saygılı'nın odasına girip çıktığında farklı bir muamele gösterilirdi. Yanında yabancı insanlar da olurdu. Narkotik, organize ve mali şube müdürlüklerinin müdürleri kolay kolay kimseyle görüşmez. Burada çalışan emniyet personeli dahi oralara giremez. 17/25 Aralık kumpaslarından önce Metin Topuz'un çok rahat bir şekilde şubeye giriş görüntüleri var. Görüntülerde Topuz'un zaten değişik bir protokolle karşılandığı görülüyor" ifadelerini kullandı.
FETÖ'cü eski emniyet müdürü Yakup Saygılı'nın 20 Eylül - 1 Ekim tarihlerindeki ABD seyahatinde tablet bilgisayarını kaybettiğini anlatan gizli tanık, bu seyahatte Metin Topuz'un da olduğunu dile getirdi.
Sanık Topuz'un emniyetteki diğer şubelere de Yakup Saygılı tarafından götürüldüğünü belirten gizli tanık Yavuz, "Ancak diğer müdürlerle görüştüğüne şahit olmadım. DEA adında uyuşturucuyla mücadele birimi vardı. Sanık bu birim aracılığıyla geldiğini söylese de bu birim mali şubeyle ortaklaşa operasyon yapamaz. Mali suçlar, uyuşturucu suçlarına bakmaz" diye konuştu.
'YAKUP SAYGILI KAPIDA KARŞILIYORDU'
Mahkeme Başkanı Cem Karaca'nın "Metin Topuz'un şubeden evrak çıkardığına şahit oldun mu?" sorusuna, gizli tanık Yavuz, "Yakup Saygılı'nın odasına yanında birçok yabancı personel ve çantayla giriyordu. Çantalarda evrak çıkardılarsa bunu kimse bilemez" yanıtını verdi.
Metin Topuz'un yanında geldiği ABD'li personelin tercümanı gibi değil de üstleri gibi davrandığını aktaran Yavuz, "Onların sahibiymiş gibi geliyordu. Yakup Saygılı onu kapıda karşılıyordu. Yakup Saygılı bilgisayarı bozulduğu için tamire veriyor. Bilgisayar tamirdeyken ekranda Yakup Saygılı ve Metin Topuz'un yan yana fotoğraflarını gördüm. Türkiye'de değil, yurt dışında çekilmiş bir fotoğraftı" ifadelerini kullandı.
Tanık Nizamettin Çelikbilek de önceden İstanbul'da jandarmaya haber elemanı olarak çalıştığını ve muhbirlik yaptığını kaydetti.
Kendi çalıştığı dönemde Silivri İlçe Jandarma Komutanı olan ve şu anda FETÖ'nün darbe girişiminde Genelkurmay Başkanlığı'ndaki eylemlerle ilgili davada yargılanan sanıklardan eski Kurmay Albay Murat Koçyiğit'e bilgi aktardığını belirten Çelikbilek, "Silivri'de Murat Koçyiğit ile birlikte oturuyorduk arabada. O zamanlar ismini bilmediğim Metin Topuz lacivert bir konsolosluk plakalı arabayla yanında bir kadınla yanımıza geldi. Koçyiğit'e bir zarf vererek ayrıldı. Koçyiğit'e bunun kim olduğunu sordum. O da bana 'Boşver, başın ağrır' ifadelerini kullandı" dedi.
Murat Koçyiğit'in kurmaylık sınavlarına hazırlanması üzerine o dönem İstanbul İl Jandarma Komutanlığı'nda KOM şube müdürü olan eski CHP Altınova Belediye Başkanı Asım Sürer'e bilgi akışı sağladığını anlatan Çelikbilek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"O dönem binbaşı olan Asım Sürer'e bir süre bilgi akışı sağladım. DEA diye bir birim olduğundan bahsetti bana. Asım Sürer, benim telefonumu Metin Topuz'a vermiş. Metin Topuz'un beni araması üzerine konsoloslukta buluştuk. Beni DEA'nın odasına aldı. Silivri'de yanında gördüğüm kadınla benden bilgi aldılar. Resmi kaydım yapıldı. Tanışıklığımız ve bilgi akışımız devam etti. Daha sonra Beşiktaş'ta bir otelde narkotikçi müdür ve komiserlerin bulunduğu bir ortamda buluştuk, yanında yine o yabancı kadın vardı. Otele de gizlilikle alındım."
Çelikbilek, otelde bulundukları sırasında Metin Topuz'a telefon geldiğini belirterek, "Topuz telefonda, 'Bu beni aşar hocam, bu büyük bir şey. Adil Bey arasın, ancak o ararsa olur' şeklinde konuşmalar yaptı. Ben bu işlerden iyice korkmaya başladım. Hemen Asım Sürer'i aradım ve Adil Bey'in kim olduğunu sordum. O da bana 'Sen Adil Öksüz'ü tanımıyor musun? Herkesin ağası da paşası da o' dedi. Sonra Asım Sürer emekli olarak, Ayvalık'a gitti. Bana orada belediye başkanı adayı olacağını söylemesi üzerine ben de oraya gittim" beyanında bulundu.
Asım Sürer'in belediye başkan adayı olduğunu anlatan Çelikbilek, Metin Topuz'un iki kez Ayvalık'a gelerek Sürer ile görüştüğünü ve bu görüşmelerden sonra Sürer'in yüklü miktarda parayı kasaya koyduğunu iddia etti.
Çelikbilek'in ardından tanık olarak dinlenen eski Altınova Belediye Başkanı Asım Sürer ise "2004-2007 yıllarında KOM şube müdürüydüm. Bir olayın takibinde 5-6 ülkeyi kapsayan operasyon mevcuttu. Beşiktaş savcımızın görüşü doğrultusunda ABD, Rusya, İran, Almanya gibi ülkeleri kapsayan operasyon vardı. Tercüman olarak Metin Bey ile görüştük. Bunun haricinde görev sürem boyunca görüşmedim" ifadelerini kullandı.
Altınova'da belediye başkanı adayı olmasının ardından Metin Topuz'un da tesadüfen Ayvalık'tan geçtiği sırada kendisini aradığını öne süren Sürer, "O akşam sadece yemek yedik, farklı bir şey konuşmadık. Ardından seneler sonra telefonumun bozulması üzerine Metin Topuz'un numarasını bilgisayarda gördüm. Telefonda 8-9 senedir görüşmediğimizi, ne yaptığını sordum. Ardından da operasyonlar gerçekleşti ve Metin Topuz tutuklandı. Bahsettiğim görüşmeler hariç görüşmem olmamıştır" diye konuştu.
ADİL ÖKSÜZ HAKKINDA TANIKLARDAN ÇELİŞKİLİ BEYANLAR
15 Temmuz darbe girişimine kadar FETÖ'nün TSK imamı Adil Öksüz'ün ismini duymadığını söyleyen Sürer, "Ben Metin Topuz'u sadece uyuşturucu operasyonlarından tanıyordum. Ben onun daha üstü olan ağabeyi, paşasını bilemem. Buna imkan yok. Geçmişte Adil ismini bilmeme imkan yok" dedi.
Mahkeme Başkanı Cem Karaca, Adil Öksüz konusunda iki tanığın çelişkili ifadeler verdiğine işaret ederek, tanıklara ettikleri yemini hatırlattı. Tanıklara bir kez daha bu konu hakkındaki bilgilerini sordu.
Tanık Nizamettin Çelikbilek, "Asım Bey'e telefonla sordum, Metin Topuz'un konuşmalarını aktardım. O da bana 'Adil Öksüz büyük biridir, o her şeydir' dedi" şeklinde beyanda bulunurken, tanık Asım Sürer ise "Darbe girişiminden sonra Adil Öksüz'ü duydum. Farklı bağlantılarından haberim yok. Üst bağlantısı, sağı ve solundan haberim yok. Böyle bir şey söylemem mümkün değil" diye konuştu.
Mahkeme Başkanı Cem Karaca, bunun üzerine çelişkinin giderilemediğini, tanıkların farklı beyanlarda bulunduğunu dile getirdi.