Beş santimlik balığa karşı 30 bin insan!
Türkiye 5 Haziran Dünya Çevre Gününe yine çevre katliamlarını tartışarak giriyor: ‘Çevreyi tahrip ederek çevrecilik yapılır mı?’
Yusuf Yavuz
Burdur’un Yeşilova ilçesinde bulunan Salda Gölü, birkaç yıl öncesine kadar Türkiye’nin en temiz göllerinden biriydi. Az tuzlu, yüksek alkalinli sularıyla Türkiye’nin en derin göllerinden biri olan Salda kıyıları tropikal adaları aratmayan beyaz kumsallarıyla görenleri büyülüyor. Gölün turkuaz renginin kaynağı ise milyonlarca yıl önce göl tabanında oluşmaya başlayan stromatolit adı verilen beyaz bakteriyel karakterli kayaçlar. Salda Gölü’nün bu özelliği, Mars gezegenindeki yaşamın anahtarı olarak görülüyor ve dünyanın pek çok ülkesinden bilim insanı bu yönde çalışmalar yürütüyor. Ancak Salda Gölü bugünlerde bambaşka bir konuyla gündemde. Denizli merkezli özel bir organizasyon firması, Yeşilova Belediyesi ile iş birliği yaparak göl kıyısında yaklaşık 30 bin kişinin katılacağı, üç gün sürecek bir müzik festivali yapmaya hazırlanıyor. 1. Derece Doğal Sit Alanı statüsünde bir sulak alan olan Salda Gölü’nde kitlesel bir festival düzenlenmek istenmesine bilim insanları ve sivil toplum örgütleri tepki gösterirken, organizasyon şirketi ve Yeşilova Belediye Başkanı etkinliğin ‘çevreci’ olduğunu savunuyor.
Her yıl 5 Haziran’da kutlanan Dünya Çevre Günü’ne uzun yıllardır çevresi için yas tutarak giren Türkiye’de bu yıl da durum değişmedi. Günlerdir Türkiye’nin gündeminden düşmeyen Salda Gölü kıyısındaki kitlesel katılımlı festivalle ilgili tartışmalar, bir kez daha çevre kavramına nasıl bakıldığını gözler önüne serdi: Dünyada yalnızca Salda Gölü’nde yaşayan 5 santimlik minik bir balık türü olan Salda dişli sazancığı (Aphanius saldae), 30 bin insana karşı.
TÜRKİYE DÜNYA ÇEVRE GÜNÜNE DOĞASI İÇİN YAS TUTARAK GİRİYOR
1972 yılında İsveç’in başkenti Stockholm’de 133 ülkenin katılımı ile düzenlenen Birleşmiş Milletler zirvesinde, 5 Haziran tarihi ‘Dünya Çevre Günü’ ilan edildi. Türkiye’nin de aralarında bulunduğu ülkeler, o tarihten bu yana her yıl 5 Haziran’da çevre sorunları konusunda kamuoyunu bilinçlendirmek amacıyla çeşitli etkinlikler düzenliyor. Ancak Türkiye son yıllarda hızla artan çevre katliamlarıyla dünyada çevre karnesi en kötü ülkelerin başında gelirken, 5 Haziran’ları da adeta doğası için yas tutarak geçiriyor. Bunun son örneği de Burdur’un Yeşilova İlçesinde bulunan Salda Gölü oldu.
TÜRKİYE’NİN MALDİVLERİNDE ÜÇ AYRI BAKANLIK SORUMLU
Salda Gölü’nün tüm çevresi ‘sulak alan’ olarak 1. Derece Doğal Sit Alanı statüsünde. Gölün bu vasfının korunmasından sorumlu kurum ise Çevre ve Şehircilik Bakanlığı. Güney kısmında bulunan ve beyaz kumsalların yoğunlaştığı 12 hektarlık bir alan ise ‘Tabiat Parkı’ olarak günübirlik kullanımlara hizmet veriyor. Bu alanın sorumluluğu ise Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nda. Yeşilova ilçesi yakınlarındaki bölüm ise eko turizmi geliştirmek amacıyla ‘Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi’ ilan edilerek Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın sorumluluğuna verildi. Bu kısımdaki halk plajı ise Yeşilova Belediyesi tarafından işletiliyor.
‘SÜRDÜRÜLEBİLİR TURİZM KONUSUNDA YÖRE HALKI BİLİNÇLENDİRİLMELİ’
Salda Gölü’ndeki bu çok parçalı yönetsel yapı, son yıllarda hızla artan kullanım baskısı yüzünden gölün geleceğini tehdit etmeye başladı. Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nın biyolojik çeşitlililik araştırması kapsamında Mart 2013’te yayınladığı ‘Salda Gölü’ başlıklı kitapçıkta, alanın bütünleşik havza yönetimi anlayışı ile yönetilmesi gerektiğine işaret edilerek şu ifadelere yer veriliyor: “Yöre halkına yönelik doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımı ve sürdürülebilir turizm uygulamaları konusunda eğitim ve bilinçlendirme çalışmaları başlatılmalıdır. Alanın etkin yönetimi, doğal kaynakların korunması ve alanı etkin tanıtılması için Salda Gölü Yönetim Planı en kısa sürede hazırlanmalıdır. Yönetim planı ile birlikte hazırlanacak olan Salda Gölü Sürdürülebilir Turizm Stratejisi ve Eylem Planı ile de etkin tanıtım faaliyetleri ile bölgeye daha fazla turist gelmesi sağlanabilir. Bu konudaki en önemli eylemlerden biri ziyaretçi merkezi ve tanıtım birimleri ile yürüyüş patikalarının hazırlanması olacaktır.”
30 BİN KİŞİLİK FESTİVAL YAPILACAK BAKANLIKLARIN HABERİ YOK!
Salda Gölü için tehlike çanlarının çalmaya başladığı, 5 yıl önce ilgili bakanlık tarafından da dile getiriliyor ve kurumlar arası iş birliğinden söz ediliyor. Ancak Denizli merkezli bir organizasyon kuruluşu ile Yeşilova Belediye Başkanı Nuri Özbek’in Salda Gölü kıyısında yaklaşık 30 bin kişinin katılacağı ve üç gün sürecek bir festival organşize etme girişiminden hiçbir kurumun haberi yok. Alanın korunmasından yasal olarak sorumlu olan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve Kültür ve Turizm Bakanlığı gibi kurumların yetkilileri ve valilik, festivali basından öğreniyor. Yeşilova Belediyesi, kendisine tahsis edilen ve hasasiyetle kullanılması gereken bir alanda tek başına karar vererek 30 bin kişilik bir müzik festivali organize ediyor.
BELEDİYE BAŞKANI ÖZBEK: ‘ÇOK BÜYÜK BİR FESTİVAL OLACAK’
Yeşilova Belediye Başkanı Nuri Özbek, tepki çeken festivalle ilgili yaptığı açıklamada en büyük çevrecinin kendisi olduğunu söyleyerek şunları dile getirdi: “Yapacağımız festival gerçekten çok büyük bir festival olacak. Festivale gelecek sanatçılar gerçekten kalburüstü sanatçılar olacak. Dandik bir festival olmayacak ve göle hiç bir zarar vermeyecek. Düzenlenecek festivalin göle zarar vereceği söylemlerini takip ediyorum. Ben onlardan daha iyi bir doğacıyım. Bunları söyleyenlerin doğa ile alakası olmadığını biliyorum. Göl çevresinde ne kadar ağaç varsa biz dikmişizdir. Kendini çevreci olarak sunanların belki bir dikili ağacı yoktur. Bu tür söylemlerde bulunanların çevreyi koruduklarını düşünmüyorum.Çevreyi korusalardı bunlar Atatürk Orman Çiftliği’ni, ODTÜ ormanını korurlardı. Koruyamadıkları belli. Ama Yeşilova’da neyi koruyacaklarını bilmiyorum.”
‘GEÇEN YIL 260 BİN KİŞİ GÖLÜ ZİYARET ETTİ, BU YIL 500 BİNİ GEÇECEK’
Burdur Kıvılcım Haber’in festivalle ilgili sorularına yanıt veren Belediye Başkanı Özbek, yaklaşık 10 bin tane çadır kuracaklarını belirttiği festival alanında 100-150 civarından seyyar tuvalet kuracaklarını belirterek, şöyle konuştu: “Ben yıllarca kendimi doğaya adamış bir adamım. İlçemiz Yeşilova’da ‘Çiçekçi Başkan’ olarak anılıyorum. Sebebi her tarafa ağaç dikiyor olmam. Başkanlığım boyunca yaklaşık 20 bin ağaç diktim.Beni eleştiren çevreciler oturdukları yerden ahkam kesmektedirler. Bütün çevreciler buraya gelsinler, tartışalım.8 yıldır seçim vaatlerimden biri ilçemizi tanıtmak ve turizme açmaktı. Yaklaşık 180 bin TL harcayarak bunu gerçekleştirmeye çalıştım. Geçtiğimiz senelerde gördük ki; ilçemiz Yeşilova’da Cumartesi Pazar günleri fırınlarda ekmek, kasaplarda et bitti. İlçemizdeki restoranlar, pastaneler, oteller, benzin istasyonlarımız, otobüs şirketlerimiz, taksicilerimiz hep para kazandılar.Sadece para kazanmayan bir kaç kişi de ‘turizm istemiyoruz’, göl bizim kalsın dediler. Geçtiğimiz yıl yaklaşık 260 bin kişi Salda Gölü’nü ziyaret etti. Bu yıl için bu sayının 500 bini geçeceğini düşünüyorum. Gelen bütün ziyaretçilerimizi mağdur durumda bırakmayacağız.Geçen yıl 7-8 milyon lira bir gelir olduysa daha fazlasını bu yıl bekliyorum.
‘İLÇEMİZİN SİDE VE DİDİM OLMASI İÇİN ELİMDEN GELENİ YAPACAĞIM’
İlçemizde başka gelir kaynağımız yok. İlçemizin turizm ile kalkınacağını düşünüyorum. Bütün hedeflerime kim engel olmaya çalışırsa çalışsın, ne takoz koyulursa koyulsun aşacağıma inanıyorum. İlçemizin bir Didim, bir Side olması için elimden geleni yapacağım. Her ne olursa olsun ilçemi kalkındırıp ileri götüreceğim.Bazıları buna engel olmaya çalışacaklardır ama Atatürk’ün bir sözü vardır: ‘Önüne hangi engeler çıkarsa çıksın eğer ülke menfaatine çalışıyorsan çalışmaya devam et’ demektedir. Ben de Yeşilova, Burdur ve ülke menfaatine çalıştığımı düşünüyorum. Ve bu menfaatte de her şeyi yapmaya hazırım. Bana ne olursa olsun ama mutlaka ilçemi kalkındıracağım, ileri götüreceğim. İleri bir ilçe olarak devam ettireceğim.”
FESTİVAL YETKİLİSİ: ‘200 TUVALET GETİREREK BU SORUNU ÇÖZECEĞİZ’
Salda Gençlik Festivali adlı organizasyonun Halkla İlişkiler Sorumlusu Hande Yağınlı ise şunları söyledi: “Salda Gençlik Festivali için iki yıldır hazırlık yapıyoruz. Yeşilova Belediye Başkanı Nuri Özbek ile bu proje üzerinde çok çalıştık. Alanda tuvalet yetersizliği var. Festival alanına yaklaşık 200 tuvalet getirerek bu sorunu ortadan kaldıracağız. Pislik hiç bir şekilde Salda Gölü’ne ulaşmadan, vidanjörlerle, şehir dışına atılacak.Ağaçlandırma projelerimiz var. Bir hayvan barınağı yaptırmayı düşünüyoruz. 200 bin tane mavi kapak toplayarak ihtiyaç sahiplerine tekerlekli sandalye dağıtacağız.
‘İNSANLARA ÇÖPÜN YARATTIĞI PİSLİĞİN BÜYÜKLÜĞÜNÜ GÖSTERECEĞİZ’
Festival alanındaki çöplerin toplanması için 600 kişilik personelimiz var. Her günün sonunda çöpler toplanacak. Toplanan çöplerle ‘Atıktan Sanata’ adında dev bir heykel yapmayı düşünüyoruz. Bu projemizle insanlara çöpün yarattığı pisliğin ne kadar büyük olduğunu göstermeyi amaçlıyoruz.Festival boyunca kesinlikle cam şişeler kullanılmayacak. Pet bardaklarda içecek servisi yapılacak. Alan içerisinde tüm stantlarda pet bardak kullanımını azaltmak için, bardağını geri getiren ziyaretçilerimize indirimler uygulanacak. Böylece pet bardak kullanımını azaltmış olacağız.”
GÜVEN İSLAMOĞLU: ‘BURDUR GÖLÜ KURUYOR, ORADA YAPSINLAR’
Salda Gölü’nün güzelliklerini ve gölü tehdit eden sorunları ekranlara getiren CNN-Türk Yeşil Doğa Programı yapımcı ve sunucusu Güven İslamoğlu ise Salda Gölü’nün doğal sit olarak kalarak mutlak korunması gereken özel bir alan olduğuna işaret ederek, şunları dile getirdi: “Bu tür alanlar açık hava müzesi gibi kullanılmalı. Bu tür organizasyonları yapacak yüzlerce yer var. Burdur Gölü kuruyor. Gitsinler orada yapsınlar. Hem eğlenirler hem de gölün sorunlarına dikkat çekerler. Ama gençlerin böyle bir derdi yok. Doğayı kullanıp şehir yaşamına geri dönüyorlar. Seneye başka bir yer. Yanlarında torbalarla yiyecek içecek taşıyorlar. Etrafa saçıp gidiyorlar. Önlem alacaklarmış.
‘UZUNGÖL DE ESNAF KAZANSIN DİYE YOK OLDU’
Yeşilova Belediye başkanı bile ‘esnaf kazanacak’ derdinde. Uzungöl de esnaf kazansın diye yok oldu. Ayder de öyle. Bu tür alanlar yarın olmayacak, belediye başkanlarının insafına bırakılamaz. Başkan ‘işimiz çöp toplamak’ diyor. Atsınlar biz toplarız. Yeterki para gelsin. Böyle mantık olur mu? Su kadar ağaç diktim ben çevreciyim diyor. Dünyadan bir haber. Çevreciligi sadece ağaç dikmek sanıyor. ‘Salda’da ki çöpleri ben topluyorum’ diyor. Ama yerdüşmemesi için çabası yok. Son gittiğimde tertemizdi. Çünkü bakan gelmiş. Her gün bakan gelecek gibi temiz kalmalı. Pamukkale gibi kullanılmalı. Bir zamanlar Pamukkale de hor kullanıldı. 1992’de ilk yaptığım haberdi. Aradan yıllar geçti Pamukkale kararınca vazgectiler. Şimdi olması gereken gibi korunuyor.”
‘BURASI ÇOK ÇOK GÜZEL, BİLET SATMALARI KOLAY’
“30 bin kişiyi o coğrafyaya sokmak cinayettir. Bırakın bu küçük nokta da doğanın sesini dinlemeye gelenlere kalsın” diye konuşan İslamoğlu, “Denizli de Işıklı Göl var. Neden oraya gitmiyorlar? Organizasyonu yapan da Denizlili bir firma. Çünkü burası çok güzel. Albenisi var. Bilet satmaları kolay. Herkes bu görüntüyü görünce akın edecekler. Gelsin paralar. Yok öyle bir şey. Ülkenin doğal zenginliklerini bu hırsa kurban edemeyiz. Uzungöl gitti, Salda yaşamalı. Eğlenceye karşı değilim. Enerji santrallerine de karşı değilim. Ama her iksinin de yerlerine karşıyım. Yeni nesil gençlik geliyor. Çevreci bir gençlik yetişiyor. Bunun için de çaba sarf ediyoruz. Bugünün gençlerinden umudum yok. Ama 5-10 seneye bu çocuklar yerlerini alacak. O zaman bunları konuşmayacağız. O çocuklar Salda’da eğlenmek istemeyecekler. O çocuklar çöplerini belediyeye taşıtmayacaklar. O çocuklar Salda Gölüne doğanın sesini dinlemeye gelecekler” görüşünü dile getirdi.
BURDURLU TURİZMCİ FESTİVAL BİLETİ SATIŞINI İPTAL ETTİ
Burdur’da turizm acentası bulunan Kemal Arslan da Salda Gölü’nde festival yapmak isteyen bir grup genç girişimcinin geçtiğimiz Mayıs ayında kendilerine başvurduğunu belirterek, “Yaptığımız değerlendirme sonucu 10-15 bin kişilik bir kitlenin sosyal ihtiyaçlarını karşılayacak bir alt yapının olmayışı nedeniyle organizasyonun çevreye zarar vereceği endişesiyle girişimde bulunmaktan vazgeçtik. Ancak bir başka organizasyon firmasının ‘Saldafest’ adıyla festival düzenlediği bilgisini aldık, sorumluluk almamakla birlikte biletlerini satışa koyduk” dedi.
‘PARA HIRSIYLA DOĞAL YAPININ BOZULMASINA İZİN VERİLMEMELİ’
Polidia Tours Turizm Seyahat Acentası Müdürü Kemal Arslan, “festivalle ilgili Odatv’ de yer alan haberde yer verilen bilim insanlarının açıklamalarını değerlendiren şirketimiz; para hırsıyla doğal yapının bozulmasına asla izin verilmemesi gerektiği bilinciyle hareket etmiştir. Bir turizmci olarak elbette para kazanılmasını isteriz ancak böylesi bir etkinliğin Salda Gölüne vereceği zararın büyük olacağını da görüyoruz. Bu nedenle festivalin Salda Gölü’nün kıyı kenar çizgisi dışında bir yerde yapılması için Burdur Valiliği’ne bir çağrıda bulunduk. Örneğin Gölü kuşbakışı gören kayak merkezinin olduğu alandaki mesire yerlerinden birinde yapılmasının uygun olacağı kanaatiyle Burdur’da devleti göreve çağırıyoruz” diye konuştu.
SALDA’NIN PARMAK KADAR BALIĞI 30 BİN İNSANA KARŞI
Türkiye 5 Haziran Dünya Çevre Günü’ne, bir doğa cenneti olan Salda Gölü’nün insan eliyle ve para için tahrip edilip edilemeyeceğini tartışarak giriyor. Oysa yaşam tartışma konusu edilemeyecek kadar hassas dengeler üzerine kurulu. Dünyada yalnızca Salda Gölü’nde yaşayan endemik bir balık türü olan Salda dişli sazancığı (Aphanius saldae), sadece 5 santimetre boyunda ve yaşamı gölün ekosistemindeki dengenin sürmesine bağlı. Yalnızca 5 santimli nadir bir canlı türünün yaşadığı ekosistem, 30 bin insanın sorumsuzluğunun kurbanı olmak üzere. Ancak Salda Gölü kıyısında düzenlenmek istenen festivalle ilgili resmi internet sayfasında, “Yuvarlak bir yapıya sahip olan gölde büyük sazan balıkları yaşıyor” ifadelerine yer verilmesi dikkat çekiyor.
YARD. DOÇ. DR. EROL KESİCİ: ‘SORUN SADECE ÇÖP, TUVALET DEĞİL’
Salda Gölü’nde bilimsel çalışmalar yapan Türkiye’nin önemli göl ve sulak alan uzmanlarından Yard. Doç. Dr. Erol Kesici’ye göre organizasyonu yapanlar ne doğal alandan ne de korunan alandan anlamıyor. “Olayı sadece çöp ve tuvalet olarak değerlendiriyorlar” diyen Kesici, “Salda Gölü bir bütündür, bölünemez. Şurası daha az değerli burası daha önemli denilemez. Burası bütüncül bir yaçam alanı. Sorun sadece çöp, tuvalet değil. Çok nazik olan kıyı yaşamında telafi edilemeyecek zararların doğacak olması. Bunu anlamıyorlar bir türlü. Defalarca dile getirmek gerekiyor: Burada festival yapılmaz. Burası korunan alan. Festival Salda Gölü’nü tanıtmaz, yok eder” görüşünü dile getirdi.