Kılıçdaroğlu’na ağır sözler: Türk siyaseti için ahlaki bir sorun

AKP sözcüsü Ömer Çelik Kılıçdaroğlu'nun tepki toplayan sözlerini değerlendiriyor.

Çelik'in konuşmasının önemli satır başları şöyle:

Kılıçdaroğlu'nun son üslubu bir sorumsuzluk olarak değerlendirilmelidir. Şu andan itibaren Kılıçdaroğlu Türk siyaseti için ahlaki bir sorun haline gelmiştir. CHP Genel Başkanının siyasette bir kazanım elde edemez hale gelmesi ve ahlaki açıdan son derece sıkıntılı şekilde gündeme gelmesi ülke için büyük bir talihsizliktir. Biz iktidar olarak böyle bir rakipten memnun olmamIz gerekmektedir. Son gelinen noktada ana auhalefet partisini bizim karşımızda güçsüz kılan bu şahsın bir kadın bakana dönük olarak kullandığı uslup ahlaki bir proplem haline gelmiştir.

Malesef yapılan bu ahlaki açıdan sorunlu açıklamanın arkasında durarak CHP'de aynı seviyeye savrulmuş oldu. Bu üslubun bir genel başkan olarak bir kadına yönelik olarak söylenmil olması Kılıçdaroğlu ile anılacak hayıflanması gereken bir durumdur. Bu durumu protesto eden kadınlarımıza teşekkür ediyoruz.

"AZERBEYCAN'IN YANINDAYIZ"

Türkiye azerbeycan'ın haklı davasında her zaman yanındadır. İki devlet tek millet olduğumuzu vurguluyoruz. Aliyev'in terör saldırıları sonrası ülkemizi ziyaret etmesi,yanımızda olmasını her zaman saygıyla, şükranla hatırlayacağız,.

Aynı şekilde bizde onalrın yanındayız Azerbeycan'ın davası bizim davamızdır. Azeri halkına sesleniyoruz sizin şehitleriniz, bizim şehitlerimzdir.

YENİ ANAYASA TARTIŞMALARI

Bu konuda pek çok arkadaşımızı dinlemek koşuluyla yargı bağımsızlığı, kuvvetler ayrılığının altını çizecn görüşleri mutlaka dinliyoruz.

CHP Anayasa çalışmalarını sabote etti. Kimse başkanlık sistemi ya da parlamanter sistemini tartışmam diyemez.

Biz yeni anayasayı konuşmak istiyoruz. Kuşkusuz bizim yeni anayasadaki teklifimiz başkanlık sistemidir. Bizim açımızdan kendi takvimiz kendi ritüel içinde ilerlemektedir.

BASS'IN BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ AÇIKLAMASI

Farklı ülkelerde farklı düzenlemeler var. Eleştiri olabilir, sert radikal eleştiri olabilir ama biz hakareti kendi kültürümüzde hem siyasi kültürümüzde farklı olarak değerlendiriyoruz. Bu kobnuda basın özgürlüğüyle çeliştiğimizi düşünmüyoruz. Terör saldırısı olduğunda Türkiye'yi eleştirenler aynı düzenlemeleri kendileri yapıyor. Basın hürriyeti gibi konularda geçmişte yaşanan sıkıntılarla mücadele etmiş bir kadro oalrak bu konuda ger adım atmamız mümkün değil. Dolaysıyla Türkiye'deki uygulamaların dünyadaki uygulamalarla çelilşen bir uygulama olmadığı açıktır. Ancak terör faliyeti yürüten kişileribn öbnümüze gazeteci oalrak gösterilmesine karşıyız.

Suriye'nin kuzeyi ile ilgili hassasiyetlerimizin haklı çıktığını görüyortuz. Gelinen noktada görüldü ki PYD'nin kendi çıakrları dışında herhangi bir halka yönelik bir durumu yoktur. Oraya bir takım siklahlar veiliyor.

Burada yaptıokları şey geçmişte Afganistan'da yaptıkları hataların tekrarıdır. PYD Esed ile işbirliği içinde Suriye'nin kuzeyinde yer edinmiş, Işidle mücakele ediyorum diye Rusya ve ABD ile ilişkiler geliştirmiştir. PYD'nin IŞİD'den farkı yoktur.

Müttefikimiz ABD'nin PKK silah bıraksın noktasında olması memnun vericidir. PKK'nın yanında PYD ve YPG için de çağrı aypmasını beklerdik. Btün dstlarımızdan beklediğimiz bu terör örgütlerine karşı sahada fiili olarak güçlü bir işbirliği yapmaktır.

ulusalkanal.com.tr