TİKA tarihe tanıklık eden eserleri ustalıkla restore ediyor

TİKA, dünyanın dört bir yanında tarihe tanıklık eden eserleri büyük bir titizlikle restore etmeye devam ediyor

TİKA tarihe tanıklık eden eserleri ustalıkla restore ediyor

Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA), dünyanın dört bir yanında tarihe tanıklık eden eserleri büyük bir titizlikle restore etmeyi sürdürüyor.

AA muhabirinin TİKA'dan aldığı bilgiye göre, Osmanlı dönemine ait eserlerin onarım ve yenilenmesi kapsamında, başkanlığın yürüttüğü prestijli çalışmalar arasında, Türkiye ile Cezayir arasında 500 yıllık dostluğun simgesi olarak görülen Keçiova Camisi de yer alıyor.

Uzun yıllar Osmanlı egemenliğinde kalan Cezayir'de, bu dönemde inşa edilmiş ve bugüne dek ayakta kalabilen çok sayıda eserin bulunduğu, 1830'da ülkenin Fransa hakimiyetine girmesiyle başlayan ve Cezayir Bağımsızlık Savaşı ile son bulan 132 yıllık Fransız işgali döneminde ise birçok Osmanlı eserinin yıkıldığı veya amaçları dışında kullanıldığı biliniyor.

Söz konusu eserlerden biri olan Keçiova Camisi, yıkıldığı tarih olan 1844’e kadar önce askeri depo ve sonrasında başpiskoposların konutu olarak kullanılmıştı. Bu tarihten sonra yıkılan caminin yerine iki katı büyüklüğünde bir katedral inşa edilmiş ve Cezayir’in bağımsızlığını kazandığı 1962 yılına kadar açık kalmıştı. Bağımsızlıktan sonra Cezayir halkı ilk iş olarak bu yapıyı camiye dönüştürmüş ve ilk cuma namazını bu camide kılmıştı. Cezayir’in bağımsızlık sembollerinden birisi haline de gelen Keçiova Camisi, 2007'de meydana gelen deprem sonrasında statik sorunlar nedeniyle ibadete kapatılmıştı.

Dünyanın dört bir yanında Osmanlı dönemine ait eserlerin onarım çalışmalarını titizlikle yürüten TİKA, Cezayir'de 1209'da inşa edilen ve ülkenin bağımsızlık sembollerinden olan tarihi Keçiova Camisi'nin restorasyonuna, 2013'te Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bu ülkeye düzenlediği ziyarette restorasyon çalışmalarına Türkiye'nin talip olduğunu dile getirmesi ve iki ülke cumhurbaşkanının talimat vermesi üzerine başlamıştı.

Türkiye ve Cezayir'den alanında uzman kişilerin denetiminde büyük bir itinayla yürütülen restorasyon çalışmaları iki yılı aşkın süredir devam ediyor. Cezayir halkının ibadete açılmasını dört gözle beklediği Keçiova Camisi'ndeki restorasyon çalışmalarına, Türkiye'nin önde gelen akademisyenlerden oluşan bilim heyeti, ünlü hat ve nakkaş ustaları destek veriyor.

Türkiye’nin restorasyon tecrübeleri Cezayir’e aktarılıyor

Caminin hat çalışmalarını kaleme alan ve geleneksel sanatlar alanında 2016'da Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü'ne layık görülen dünyaca ünlü Hattat Hüseyin Kutlu, ecdat yadigarı olarak nitelediği Keçiova Camisi için oluşturulan bilim heyetinin, Cezayir Din İşleri Bakanlığı yetkilileriyle, geçmişe ait belgeler ışığında tespit edilen alanlara yazılacak hüsn-i hatların metinlerini tespit ettiklerini kaydetti.

Hattat Kutlu, belirlenen alanlara Cel'i Sülüs ve Kufi tarzında yeni tertiplerin yanı sıra başta Ayetel Kursi ve Esma'ül Hüsna olmak üzere birçok sure ve ayet hazırladıklarını belirterek, "Yazdığımız hüsn-i hatlar ile yapının cami hüviyetine kavuşması ve Cezayirli Müslüman kardeşlerimizin huşu içinde ibadet etmeleri için gayret ettik." diye konuştu.

Türkiye'den alanında uzman kişilerden oluşan bilim heyeti içerisinde yer alan Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Can Şakir Binan da Cezayir’in 1962'de Fransa karşısında kazandığı bağımsızlığın önemli simgesi olan Keçiova Camisi'nin restorasyon çalışmalarının, yapının simgesel özelliklerini muhafaza etmeyi amaçladığını vurguladı. Binan, öte yandan, eserin ibadet mekanı olarak da kullanabilmesi için gerekli dokunuşların tasarlanması ve uygulama işlemlerinin, Türkiye ile Cezayir'den meslek insanlarının yoğun ve kapsamlı gayretleriyle yürütüldüğünü ifade etti.

Binan, "TİKA öncülüğünde yapılan bu uygulama, Cezayir’de gelecekte daha da gelişmesi hedeflenen Türk sermayesinin yanı sıra mühendis, mimar ve müteahhitler için de önemli ve prestijli bir kapı olacaktır." dedi.

Heyet içerisinde yer alan Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nuran Kara Pilehvarian ise Cezayir için oldukça önemli bir yapı olan Keçiova Camisi'nin 2013'te başlatılan restorasyon sürecinin başarılı bir şekilde devam ettiğini belirterek, restorasyon ilkesi olarak uygulanan her müdahalenin yapının önceki dönemlerine ait izlerini yok etmeden yapılmasına özen gösterildiğini kaydetti.

Cezayirli ve Türk uzmanlardan oluşan danışman heyetin ortak kararlarıyla ilerleyen restorasyon çalışmalarıyla caminin geldiği nokta ve sürecin her iki ülkenin uzmanları için öğretici ve tatmin edici olduğunu anlatan Pilehvarian, "Her iki ülke uzmanlarının restorasyon uygulamaları konusunda birbirlerine deneyimlerini aktararak oluşturdukları güç birliğiyle günümüze ulaşan restorasyon uygulaması tamamlanmak üzere. İnşallah hayırlısı ile yakında ibadete açılacak olan caminin restorasyon süreci iki kardeş ülkenin teknik anlamdaki dayanışmasının başarılı bir örneğidir." diye konuştu.

Caminin iç dekorasyon projelerinin hazırlanması ve uygulanmasında alanında bir diğer uzman kişi olan ve bu sene Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından kalem işi alanında "Yaşayan İnsan Hazinesi" ödülüne layık görülen Nakkaş Semih İrteş de yapının kendi mimari üslubu ve çizgilerine uygun ve fonksiyonel yerlerinde yapılan hüsn-i hatların Allah'ın isimleri ve Kur'an ayetleriyle süslendiğine dikkati çekti.

Proje kapsamında Keçiova Camisi'nin özgün haline döndürülmesi planlanıyor. Camiye sonradan eklenmiş vaftiz odaları ve çanlar kaldırılacak, minarelere alem yerleştirilecek ve restorasyon çalışmasının Türkiye tarafından yapıldığını gösteren bir kitabe konulacak.

500 yıllık Türkiye-Cezayir dostluğunun nişanesi olarak görülen restorasyon çalışmalarının kısa bir süre içinde tamamlanması ve Keçiova Camisi'nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından ibadete açılması bekleniyor.

osmanlı türkiye fransa cezayir restorasyon tarihi eser tika