Mısır halkının Mursi'ye karşı ayaklanmasının nedeni

Tahrir Meydanı 11 Şubat 2011'de 30 yılık Mübarek diktatörlüğünü devirdi. Geçiş döneminin ardından 30 Haziran'da Batı'nın da desteğini alan Muhammed Mursi, Cumhurbaşkanı seçildi. Ancak Mursi'nin seçilmesi, Mısır'ın problemelerini çözmekten çok daha da karmaşıklaştırdı. Mısır, gerçek demokrasiyi istiyordu, ancak Mursi'nin icraatları kısa sürede Mısır'lıların demokrasi beklentisini boşa çıkarttı.

"NEKROFİLİ YASA TASARISI TEPKİ ÇEKTİ"

Müslüman kardeşlerin şeriat düzeni kurma hamlelerinden en çok kadınlar etkilendi. Nisan ayında gündeme gelen "nekrofili" yasa tasarısı büyük tepki çekti. Tasarı erkeklere ölen eşlerin cesetleriyle, ölümden sonraki ilk 6 saat içerisinde seks yapma hakkı tanıyor. Bu tasarı Müslüman Kardeşler ve Selefilerin talebiyle Mısır'ın gündemine geldi. Müslüman Kardeşler bir diğer tasarıyla genç kızların evlenme yaşının 14'e düşürülmesini istedi.

MURSİ ANAYASA İÇİN ACELE ETTİ

Yeni Anayasa meselesi Mursi'nin sonunu getiren en önemli etken oldu. Mursi iktidara gelir gelmez, anayasa değişikliği için kolları sıvadı. Üyelerini kendisinin belirlediği 100 kişilik Meclisi, "Kurucu Meclis" ilan etti, kısa sürede anayasa referanduma gitmek istedi. Bu sırada Mursi, çıkardığı bir kararname ile, dokunulmazlığını ilan etti. Anayasa Mahkemesi'nin parlamentonun üst kanadını ve kurucu meclisi lağvetmesini yasakladı.

REFERANDUM PROTESTOLARI ŞİDDETLENDİRDİ

Kurucu Meclis, yeni anaysayı kısa sürede tamamladı, 15 Aralık 2012'de referanduma sunulacağını duyurdu. Bunun üzerine Mursi karşıtı protestolar şiddetlendi. İktidara geldiğinde "Halk beni protesto ederse koltuğu bırakırım" diyen Mursi geri adım atmadı. Halkın tepkisi çığ gibi büyüdü. Devlet binaları işgal edildi. Halk Müslüman Kardeşler binasına girdi. Cumhurbaşkanlığı Sarayı ateşe verildi. Mursi'nin istifasını isteyen halka yüksek yargı da destek verdi. Temyiz Mahkemesi ve Yargıtay, çalışmalarını askıya aldı.

REFERANDUMDA EVET ÇIKTI

Halkın ve yargının tepkisine neden olan "yeni anayasa" protestolar eşiliğinde 2012 Aralık ayında referanduma götürüldü. 51 milyon seçmenden yalnızca 10 milyonu yeni anayasaya "evet" dedi. Seçmenlerin çoğu sandığa gitmeyerek anayasaya sürecine tepki gösterdi. Ancak Mursi, seçmenlerin sadece yüzde 25'inin desteğini alan yeni anayasanın, meşru olduyğunu savundu. Eylemelerin dozu da günden güne arttı.

MURSİ'YE KARŞI AYAKLANMA ARTTI

Aylar geçti, halk meydanları terketmedi. Başkent Kahire başta olmak üzere protestolar tüm kentlere yayıldı. Mursi, liman kentleri Port Said, Süveyş ve İsmailiye'de olağanüstü hal ilan etti ancak halk sokağa çıkma yasağını dinlemedi.

Mursi'nin politikaları, Mısır muhalefetini de birleştirdi. Protestolar Mursi'nin 1'inci yılını doldurduğu 30 Haziran'da zirveye ulaştı. Mısırlılar, Yalnızca Tahrir Meydanı'nda 15 milyonu bulan bir kitleyle Mursi'nin istifasını istedi. Bu sayı Mubareke karşı toplanan kitlenin 3 katıydı.

ORDU, "HALKIN MEŞRU TALEPLERİ"NE DESTEK VEREREK, YÖNETİME EL KOYDU"

Cumhurbaşkanı Mursi'nin göreve atadığı Genelkurmay Başkanı ve Savunma Bakanı Abdülfettah Si Si halk hareketinin önünde duramadı. Ordu, "halkın meşru taleplerine" desteğini açıklayarak yönetime el koydu.. Mursi 3 Temmuz'da devrildi ve geçiş hükümeti kuruldu. Müslüman kardeşlerin eylemlere devam kararı sonrası kaos ortamı devam etti. 14 Ağustos sonrası Müslüman Kardeşlerin son kaleleri olan El Nahda ve Adeviye meydanlarına Mısır Güvenlik güçleri müdahele etti.

Ülkedeki kaos hala sürüyor. Ancak Mursi'nin iktidara geri gelmesine pek ihtimal verilmiyor.

ulusalkanal.com.tr