Çevre Bakanlığı halkın zekasıyla alay ediyor!

Temalı inşaat projeleriyle adeta konut çılgınlığının yaşandığı Türkiye’de ‘şaka gibi’ bir yönetmelik daha yayımlandı. Resmi Gazete’de önceki gün yayımlanan ‘Sürdürülebilir Yeşil Binalar ile Sürdürülebilir Yerleşmelerin Belgelendirilmesine Dair Yönetmelik’le Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yetki vereceği kurumlar konutlara ‘yeşil bina’ belgesi verecekler. Bakan Güllü’ce yönetmelikle mutlu olduğunu açıkladı ancak Çevre ve Ekoloji Hareketi Avukatları (ÇEHAV), düzenlemeyi cilalı imaj yönetmeliğine benzeterek, “yurttaşların zekası ile alay edilmesini protesto ediyoruz” açıklaması yaptı.

Çevre Bakanlığı halkın zekasıyla alay ediyor!

Temalı inşaat projeleriyle adeta konut çılgınlığının yaşandığı Türkiye’de ‘şaka gibi’ bir yönetmelik daha yayımlandı. Resmi Gazete’de önceki gün yayımlanan ‘Sürdürülebilir Yeşil Binalar ile Sürdürülebilir Yerleşmelerin Belgelendirilmesine Dair Yönetmelik’le Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yetki vereceği kurumlar konutlara ‘yeşil bina’ belgesi verecekler. Bakan Güllü’ce yönetmelikle mutlu olduğunu açıkladı ancak Çevre ve Ekoloji Hareketi Avukatları (ÇEHAV), düzenlemeyi cilalı imaj yönetmeliğine benzeterek, “yurttaşların zekası ile alay edilmesini protesto ediyoruz” açıklaması yaptı.

YAPILARA ‘YEŞİL BİNA’ BELGESİ VERİLECEK

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca hazırlanan ve önceki gün Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ‘Sürdürülebilir Yeşil Binalar ile Sürdürülebilir Yerleşmelerin Belgelendirilmesine Dair Yönetmelik’le bundan böyle konutlara ‘yeşil bina’ belgesi verilecek. Yönetmeliğe göre, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca yetkilendirilecek olan kurumlar, yapı sahiplerine ‘sürdürülebilir yeşil bina’ veya ‘sürdürülebilir yerleşmeler’ belgesi verecek. Belge verilen binalara konuyla ilgili logoyu kullanmasına izin verilecek.

BAKAN GÜLLÜCE: ‘BENİ ÇOK MUTLU EDEN BİR DURUMDUR’

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın bir ay içinde konuyla ilgili komiteyi oluşturacağı, ilgili düzenlemelerin ise dört ay içerisinde hazırlanacağı belirtilirken, konuyla ilgili konuşan Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, “Biz bu yönetmeliği çıkarttıktan sonra bizim lisans vereceğimiz bazı kurumlar ‘evet, burası yeşil binadır’ diye belge verecekler. Türkiye’deki kendi firmalarımız, kendi yerli firmalarımız yeşil binalarımızın belgelendirmesini yerli müdahale ile yapacaklar. Bu bir kere beni çok mutlu eden bir durumdur. Çünkü o belgelendirmeyle ilgili şu ana kadar sıkıntımız vardı” diye konuştu.

ÇEHAV: ‘HALKIMIZA ZEHİR SOLUTULUYOR’

Ancak Bakan Güllü’ce’nin ‘mutlu oldum’ dediği düzenlemeye Çevre ve Ekoloji Hareketi Avukatları (ÇEHAV)’dan itiraz var. ÇEHAV’dan yapılan açıklamada “Yönetmeliğe göre Türkiye’de binalar yeşil belgesi aldıkça kentler de pek çevreci olacakmış” ifadelerine yer verilerek şöyle denildi: “Kentlerimiz, Bursa’da, Muhla’da, Bartın’da, Soma’da ve İzmir’de olduğu gibi kömürlü termik santrallarla kuşatılmıştır. Bunların sayıları her gün daha da artmaktadır. Halkımıza termik santraldan yayılan kömürün zehri solutulmaktadır. Trakya ve Kuzey Marmara’da onlarca kömürlü temrik santral yapım aşamasındadır. Bir bakıma yurtaşların daha da zehirlenmesinin önü açılmaktadır.

‘SU VE HAVAYI KİRLETEN DÜZENLEMELERİN ÖNÜ AÇILIYOR’

İzmir’de, Van’da, Kocaeli’nde, Bursa’da, Zonguldak’ta, Çanakkale’de ve daha bir çok ilde Çimento fabrikaları kentlerin içinde faaliyetlerini sürdürebilmektedir. İzmir’de olduğu gibi taş ocakları kentlerin siluetinin ayrılmaz bir parçası olmuştur. Kentlerde yurttaşlarımız çimento ve taş ocaklarının tozu ve isiyle yaşamaya zorlanmaktadır. Artvin’de, Bergama’da ve Turgutlu’da olduğu gibi kentlerin hemen yanında siyanürle, asitle ve her türlü zehirli kimyasallarla işletilen madenlere izin verilerek yurttaşlarımızın suyu ve havası kirletilmektedir. İmarlı alanlarda dahi maden işletmesine izin veren düzenlemeler yapılarak daha çok kirlenmenin önü açılmaktadır.

‘NÜKLLER ATIKLARDAN KADINLAR DÜŞÜK YAPIYOR’

Kocaeli Dilovası’nda olduğu gibi yurttaşlarımız sanayi tesislerinin yaydığı kimyasallardan kanser solumaktadır. Kamu makamları bu durumu senelerdir izlemektedir. İzmir Gaziemir’de olduğu gibi kentin ortasına birileri nükleer atıkları bırakabilmektedir. Bu atıklar yıllardır insan ve çevre sağlığını tehdit etmektedir. Gaziemir’de kadınlar düşük yapmakta, yaşlılar ve çocuklar hastalıktan kırılmaktadır. Ama bu durum hiçbir kamu görevlisini rahatsız etmemektedir. Ergene’de, Sakarya’da ve neredeyse tüm akarsularımızda sanayinin zehri akmaktadır. Zehirlenmiş su kaynakları yaşamı tehdit etmektedir. Örnekleri çoğaltmak mümkündür. Yurttaşlarımızın sağlığı vahşi bir saldırının etkisi altında iken bu saldırıyı durdurmayan, aksine teşvik edenler, şimdi kentlerdeki binalara yeşil bina belgesi vererek çevreci görüntüsü vermek istemektedirler.”

‘CİLALI İMAJ DÜZENLEMELER YURTTAŞIN ZEKASI İLE ALAY ETMEKTİR’

Söz konusu yönetmelik ile verilmek istenen çevreye duyarlı idare imajının tam bir aldatmaca olduğu öne sürülen ÇEHAV açıklamasında, plansız, sağlıksız, zehir saçan sanayi tesisleri ile iç içe kentler yaratıp, zehir solunan kentlerdeki binalara yeşil bina sertifikası vermenin yurttaşların zekâsı ile alay etmek olduğu görüşüne yer verilerek, “ÇEHAV olarak insan ve çevre sağlığının korunması için hukuki düzlemde faaliyet gösteren biz bir grup avukat, gecekondu torba yasalarla, yap-boz düzenlemelerle, cilalı imaj yönetmeliklerle, yurttaşların zekâsı ile alay edilmesini protesto ediyoruz. İlgilileri çevre ve insan sağlığını gerçekten koruyacak yöntemlerle ciddi tavır sergilemeye ve harekete geçmeye çağırıyoruz” denildi.

Yusuf YAVUZ

ulusalkanal.com.tr

halk çevre bakanlığı zeka