İsmet Özçelik yazdı: Tehlikeli gelişmeler var
Aydınlık gazetesi yazarı İsmet Özçelik, anayasa değişiklik teklifinin henüz Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından imzalandığını ifade ettiği yazısında, " “Evet” diyenler de “Hayır” diyenler de ısınıyor. Ancak ilk gelen bilgiler hiç de iç açıcı değil." ifadelerini kullandı. Türkiye'nin sıkıntılarının giderilmesinden çok artacağının işaretlerinin var olduğunu belirten Özçelik, devletin 'evet' kampanyasına katılmasının halk içinde gerilim daha da artıracağının konuşulduğunu aktardı.
Aydınlık gazetesi yazarı İsmet Özçelik, anayasa değişiklik teklifinin henüz Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından imzalandığını ifade ettiği yazısında, " “Evet” diyenler de “Hayır” diyenler de ısınıyor. Ancak ilk gelen bilgiler hiç de iç açıcı değil." ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin sıkıntılarının giderilmesinden çok artacağının işaretlerinin var olduğunu belirten Özçelik, devletin 'evet' kampanyasına katılmasının halk içinde gerilim daha da artıracağının konuşulduğunu aktardı.
Özçelik'in yazısının ilgili kısmı şu şekilde:
Meclis’in yetkilerini gasp eden anayasa değişikliğini henüz Cumhurbaşkanı Erdoğan imzalamadı. Ama halkoylaması için hazırlıklar tüm hızıyla sürüyor.
“Evet” diyenler de “Hayır” diyenler de ısınıyor. Ancak ilk gelen bilgiler hiç de iç açıcı değil. Türkiye’nin sıkıntılarının giderilmesinden çok artacağının işaretleri var. Devletin “Evet” kampanyasına katılmasının halk içinde gerilimi daha da artıracağı konuşuluyor.
Daha halk oylaması resmileşmeden yaşananlar, önümüzdeki günlerin habercisi. İşte bazıları:
REKTÖRLER
Basına yansıyan haberlere göre, bazı üniversite yöneticileri “Evet” kampanyası için harekete geçmişler. Adnan Menderes, Düzce ve Mardin Artukulu Üniversitesi rektörleri sosyal medyadan “Evet” kampanyası başlatmışlar. Bununla da yetinmeyip diğer rektörlere de “Evet deyin” çağrısı yapmışlar.
Kendi geleceklerini garanti altına almak için yapılan bu hamleler şimdiden üniversiteleri karıştırmaya başlamış. Hukukçularla ve emekli Teftiş Kurulu başkanlarıyla görüştük. Yapılanlar yasalara aykırı olmasına rağmen YÖK susuyor.
KAYMAKAMLAR
Tarafsız olmaları gereken ve halk oylamasının güvenliğini sağlayacak olan bazı kaymakamlar da durumdan vazife çıkarmış. İlerisi için ön alma çabası içine girmişler. Yine basına yansıyan bilgilere göre, Artvin-Borçka, Tokat-Sulusaray, Kahramanmaraş-Çağlayancerit, Denizli-Beyağaç, Uşak-Ulubey kaymakamları “Evet” kampanyası için düğmeye basmış.
Açıkça suç işliyorlar. Ama İçişleri Bakanlığından ses yok. Yakında valiler devreye girerse sürpriz olmayacak.
HAKİM-SAVCILAR
Yüksek yargıda ve mahkemelerde de bölünme had safhada. Şimdiden “Evet” kampanyası başlatanlar var. HSYK, Yargıtay, Danıştay ve adliye sarayları kulisleri hareketli. Yapılanlarla ilgili yoğun tartışmalar yaşanıyor.
Yargı da “Evetçi”, “Hayırcı” diye ikiye bölünüyor.
SPORCULAR
İşaret fişeğini, gözü Futbol Federasyonu Başkanlığında olan “Şeytan” lakaplı Rıdvan Dilmen attı. İlersi için hesap yapan birkaç isim daha koroya katıldı. Geçmişte FETÖ’ye yakın durmuş olanlar paçayı kurtarmak için hemen topa girdi.
“Şeytana uyma Hayır de” sloganıyla yanıt geldi. Spor dünyası “Evetçiler”, “Hayırcılar” olarak ikiye bölündü. Sporcuların bu tavrı halk içinde de tartışma yarattı. “Milli birliği” temsil etmesi gereken sporcular, “bölünme”nin fitilini ateşledi.
SANATÇILAR
Aynı durum sanatçılar içinde de var. Devletin TRT’sinden ve yandaş televizyonlardan iş ve rol kapmaya çalışanlar hemen öne çıktı. “Sanatçılıkları” tartışılan, medyada daha çok sevgilileriyle anılan isimler değişikliği okumadan, gözü kara bir şekilde “Evet” diyerek ortaya çıktı.
Sanat dünyasında da tepki gecikmedi. Sanat dünyası da bölündü.
FETÖ VE PKK İLE MÜCADELE İKİNCİ PLANA
Halk FETÖ, PKK’ya karşı mücadeleye odaklanmıştı. AKP ve Bahçeli anlaşmasıyla anayasa değişikliği gündeme gelince FETÖ, PKK, IŞİD hassasiyeti ikinci plana düştü. Hatta anayasa bölünmesi taraflarda öncelikleri bile değiştirdi.
İktidar halk oylaması hesabıyla, 15 Temmuz ABD/FETÖ darbe girişiminin “siyasi ayağı”nın üzerine bile gidemezken, AKP içindeki ByLock’çular es geçildi.
Bu yanlış, tam tersi yönde bazı “Hayır”cılar için de geçerli.
BAŞTAN UYARMIŞTIK
Anayasa değişikliği ilk gündeme getirildiğinde uyarmıştık. “Cumhurbaşkanlığı Sistemi” adı altında “Denetimsiz Başkanlık Sistemi” hevesinin halkı böleceğini söylemiştik.
“Türkiye’nin en çok birliğe ihtiyaç duyduğu bir dönemden geçiyoruz. Arkasında ABD’nin olduğu, FETÖ, PKK, IŞİD, ... gibi terör örgütleri ile mücadele ediyoruz. Ne 1994 ne de 2000-2001’e benzeyen çok ağır bir ekonomik krizle boğuşuyoruz. Bu koşullarda halk oylaması halkı böler” demiştik.
Yaşananlar öngörülerimizi doğruluyor. “Hayır” afişi asanlara silahlı saldırı, toplumun tüm kesimlerinin ikiye bölündüğünü ortaya koyuyor. Devletin doğrudan işin içine girmesinin gerilimi daha da büyüteceğini görmek için kahin olmaya da gerek yok!
Gelen ilk işaretler, önümüzdeki günlerde yaşanacakların göstergesi.
Tehlikeli gelişmeler var!
Aman dikkat!
ulusalkanal.com.tr