İzmir'deki makilik ve orman yangını
"Yangını kontrol altına almaya çalışıyoruz. Rüzgarın zaman zaman yön değiştirmesi bu konuda bize sıkıntılar veriyor. Çünkü her türlü önlemi alıyorsunuz ama bir bakıyorsunuz bir başka alana yöneliyor"
Orman Genel Müdürü İsmail Üzmez, İzmir'in Menderes ilçesinde makilikte başladıktan sonra ormanlık alana yayılan yangını kontrol altına almaya çalıştıklarını belirterek, "Rüzgarın zaman zaman yön değiştirmesi bu konuda bize sıkıntılar veriyor. Çünkü her türlü önlemi alıyorsunuz ama bir bakıyorsunuz bir başka alana yöneliyor." dedi.
Üzmez, Menderes-Gümüldür karayolunda "kriz merkezi" olarak belirlenen alanda gazetecilere yaptığı açıklamada, hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin çok üzerinde seyretmesi nedeniyle nem oranının da düştüğünü söyledi.
Yangının çıktığı Menderes bölgesinde de nemin yüzde 19'lara kadar düştüğüne işaret eden Üzmez, "Vatandaşları sık sık uyarmamıza rağmen dün saat 12.55'te Menderes Deli Ömerli Mahallesi yol ayırımında, yolun üst tarafında bir ateş meydana geldi. 10 dakika içinde teşkilatımız müdahale etti. Rüzgarın saatte 45 kilometre hızla esmesinden kaynaklı kontrol altına alamadık ve yangın büyüdü. Büyüdüğünü hissedince Türkiye'nin bütün gücünü, yani Balıkesir'den, Edirne'den, Keşan'dan Adana'ya kadar, ne kadar hava aracımız, uçağımız, helikopterimiz varsa buraya gönderdik." diye konuştu.
Halen 9 helikopter, 4 uçak ve 128 itfaiyenin çalıştığını anlatan Üzmez, buna belediyelerin itfaiye ekiplerinin dahil olmadığını belirtti.
Üzmez, sözlerini şöyle sürdürdü:
"2 bin işçimiz, mühendisimiz, memurumuz, Genel Müdür olarak ben de yanlarındayım, birlikte çalışıyoruz. Yangını kontrol altına almaya çalışıyoruz. Rüzgarın zaman zaman yön değiştirmesi bu konuda bize sıkıntılar veriyor. Çünkü her türlü önlemi alıyorsunuz ama bir bakıyorsunuz bir başka alana yöneliyor. Bu şehir yangını gibi sabit değil. 4 saatte 6-7 kilometre gittiğini birebir müşahede ettim. Öyle çetin bir hava halinde bu işin mücadelesi çok zor. Hatta gün ışıması bitince uçan araçları yere indiriyoruz. Gece uçuşumuz yok. Ancak 'Sabah gün ışır ışımaz bütün hava unsurları havalansın' talimatı verdim."
Helikopterin Tahtalı Barajı'na düşmesi
Balıkesir'den gelen bir helikopterin saat 06.09'da su dolumu yaptığı sırada Tahtalı Barajı'na düştüğünü dile getiren Üzmez, şunları kaydetti:
"Düşmesine rağmen suya yakın olmasından dolayı 5 kişilik personelin tamamı helikopterden yüzerek çıktı. Diğer helikopterlerimiz cankurtaran simidi attı ve oradan personeli bir botla çıkararak ambulanslarla hastanelere gönderdik. Kazazedelerimizden 4'ü Gaziemir Nevvar Salih İşgören Devlet Hastanesi, biri de başka bir hastanemizde müşahede altına alındı. Ben de oradan geliyorum. Allah'a şükür can kaybına yol açacak ağır bir yaralanma yok. Helikopterin düşüş nedeni, ilk etapta arkadaşlarımla görüştüğümde, dönüş aksamında bir kıvılcımla ateşin çıktığını söylediler. Muhtemelen helikopterde bir güç kaybı oldu. Kesin düşme nedeni, helikopter sudan çıkarıldıktan sonra belli olacak."
Üzmez, kazaya rağmen söndürme çalışmalarına ara vermediklerini vurgulayarak, "Yangın söndürme çalışmaları iyiye doğru gidiyor. Dünkü o çok kötü hava şartları yok. Sanıyorum 500 hektarın üzerinde bir alan zarar gördü. Yanan alanın etrafını kapatıp ölçüm yaptıktan sonra net rakamı söyleyebiliriz. 2-3 noktada devam ediyor. Havadan ve yerden canhıraş şekilde çalışıyoruz." dedi.
"İki hafta ateş yakmayın"
"Malum yaz geldi, mangal keyfi var, sigaraların söndürülmeden atılması var, çobanların yaktığı ateşler... Hele hele dün Antalya'da iki yerde yangın çıktı. Belediyelerin çöp depolama alanları kaynaklı." ifadelerini kullanan Üzmez, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bağ bahçede çalı çırpının yakılması, çiftçinin anız yakması masum gibi görünüyor ama ormana sıçrıyor. 150-200 yaşındaki ağaçlar 20-30 saniyede yok oluyor. Halkımız şu iki hafta, sıcaklıklar mevsim normallerinin üzerinde seyrederken kesinlikle ateş yakmasın. Bizim 776 gözetleme kulemiz var. Görüyorsunuz, 10 dakikada yangına müdahale etmemize rağmen yayınlamasını önleyemedik. Orman yangın ihbar hattımız var. 177'yi vatandaşlar arasın. Bizim gözümüz kulağımız olsunlar."