Bakan Eroğlu, sularımızdan elini çek artık!

Bakan Eroğlu, sularımızdan elini çek artık!

Yeni Türkiye’de çocuklarımız balığı akvaryumda, kuşu kafeste görecekler…

Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu’nun “geçtiğimiz yıl iç sulara 1 milyon alabalık yavrusu bıraktık” sözleri tartışma yarattı. Bakanlığın yaptığı balıklandırma çalışmalarının şov amaçlı ve bilimsel bir karşılığının olmadığını öne süren DEKAP Sözcüsü Ömer Şan, HES projeleriyle yok edilen derelere nimet bağışlanıyormuş gibi balık bırakılmasını yeni bir rant türü olarak gördüklerini söylüyor ve ekliyor: “Ormanlarımızın, sularımızın üzerinden ellerinizi çekin artık!”

TÜRKİYE ‘DÜNYA SU GÜNÜ’NÜ BURUK KUTLAYACAK

Türkiye, her yıl 22 Mart’ta kutlanan Dünya Su Günü’nü yine buruk kutlayacak. Son 40 yılda su üretimi için vazgeçilmez doğal kaynaklar olan göllerinin yarısını kaybeden Türkiye’nin akarsularının büyük bölümü ise son 10 yılda HES projeleriyle tahrip edildi. Bir zamanlar üç tarafını çevreleyen denizlerden avlanan balıkların süslediği sofralarla dünyanın gıpta ettiği Türkiye artık antibiyotik ve vitaminlerle yetiştirilen çiftlik balıklarına mahkum edilmiş durumda. Nehir ve derelerdeki balık türleri de yıkım politikalarının kurbanı olmuş durumda.

BAKAN EROĞLU: ‘GEÇEN YIL DERELERE 1 MİLYON ALABALIK BIRAKTIK’

Bu olumsuz tablonun ortasında, Orman ve Su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar (DKMP) Genel Müdürlüğü tarafından orman içi suların balıklandırılması amacıyla 2005 yılında başlatılan proje kapsamında 2014 yılında toplam 1 milyon 291 bin yavru alabalığın derelere bırakıldığı açıklandı. Projeyle dere, göl, gölet gibi orman içi suların yerli türlerler balıklandırılması hedeflenirken, 2005 yılından bu yana 8 milyon 669 bin alabalığın orman içi sulara bırakıldığı belirtiliyor. Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, şuursuz ve aşırı avlanma sonucu nesli tükenme tehlikesi altına giren kırmızı benekli alabalıkların çoğaltılması için 2019 yılına kadar 20 milyon alabalığın orman içi sulara bırakılarak, dereler ile buluşturulmasının planlandığını söyledi.

DEKAP SÖZCÜSÜ ÖMER ŞAN: ‘ŞOV YAPMAKTAN BAŞKA ANLAMI YOK’

Ancak Bakanlığın bu girişimini sert dille eleştirenler de var. Karadeniz Bölgesi’ndeki dereleri HES projelerine karşı korumak için mücadele yürüten Derelerin Kardeşliği Platformu (DEKAP) Sözcüsü Ömer Şan, “Bakanlığın dere ve gölleri balıklandırma projesinin şov yapmaktan öte bir anlamı olmadığını öne sürerek, “yapılan çalışmalar göz boyamadan öte bir şey değil. Başta Karadeniz bölgesi olmak üzere ülkenin pek çok yerindeki derelerde içinde balıkların yaşayabileceği miktar ve nitelikte su kalmadı. Yapılan HES projeleriyle bu dereler, çaylar tahrip edildi, susuz bırakıldı. Rize’de Güneysu ve Çayeli’nde HES’ler yüzünden kuruyan vadilere dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan’ın da katıldığı törenlerle göstermelik bir takım balıklar bırakıldı. Ama bu balıkların buradaki koşulara uyup uymayacağı hiç araştırılmadı. Sanki nimet bağışlıyorlarmış gibi ülkenin dört bir yanında HES’lerle katledilen derelere, çaylara balık bırakıyorlar. Bu, aynı zamanda doğayı katletmenin bir başka türü” görüşünü savundu.

‘BU DA BİR RANT ARACINA DÖNÜŞTÜ’

Bakanlığın yürüttüğü balıklandırma çalışmalarının rantın yeni bir türü olduğunu öne süren Şan HES’ler yüzünden Karadeniz’deki bazı derelerin kuruduğuna işaret ederek, “Orman ve Su İşleri Bakanlığı belirli kesimlerle yapılan anlaşmalar çerçevesinde balıklandırma yapıyor. Bu projeleri de Türkiye’nin vazgeçilmezi gibi, lütufta bulunulmuş gibi sunuyorlar. Oysa bu da bir tür rant aracına dönüştü. Balık yavruları için milyonlarca lira ödeniyor, bilimsel bir karşılığı olmayan çalışmalar için ‘ne kadarı tutarsa kardır’ deniliyor. Akdeniz’deki iç sularda yaşayan bir türü Karadeniz’e bırakırsanız bundan ne kadar verim alabilirsiniz. Örneğin Rize’de de muz ve zeytin yetişiyor ama Akdeniz’deki, Ege’deki gibi verim alınamıyor. Ayrıca her vadinin kendine özgü bir ekosistemi ve endemik canlı türleri var ve bu alanlar korumada öncelikli yerler” diye konuştu.

‘SOLAKLI’YI CANLI TUTACAK SU YOK, NE KADAR BALIK BIRAKILACAK’

Bakan Eroğlu’nun en çok övündüğü vadinin Trabzon’daki Solaklı Vadisi olduğunu vurgulayan Şan, “Solaklı Vadisi’nde vadiyi canlı tutacak kadar su yok. Buraya ne kadar balık yavrusu bırakacaklar bilmiyoruz. Bunları dile getirdiğimizde bize ‘doğal gaz lobisinin adamı’ diyen iradesiz idare, doğal gazın dünyadaki patron olan Rus lider Putin’in Türkiye ziyareti sırasında Akkuyu nükleer santralıyla ilgili ÇED’e onay veriyor. Bunları da toplumumuza anlatmak zorundayız. Bunlar malesef medya tarafından gündeme getirilemiyor” dedi.

‘ORMANLARIMIZDAN, SULARIMIZDAN ELİNİZİ ÇEKİN ARTIK!’

“Biz yaşam alanlarımızı savunuyoruz, bu projeler ise yaşamı yok ediyor” ifadelerini kullanan Şan, Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nın şov yapmaktan vazgeçmesi gerektiğinin altını çizerek, “bu çalışlamarın hedefi sadece insanları kandırmaktır. Ancak yapılan bu yanlış uygulamaları doğa hiç bir zaman affetmeyecek. Bunu yapanların tarihin sayfalarına katliamcılar olarak yazılmasını hiç bir şey engelleyemeyecek. Bakan Eroğlu’na sesleniyoruz: ülke genelinde yapılan su kullanım anlaşmaları bir an önce iptal edilsin. Ormanlarımızın, sularımızın üzerinden ellerinizi çekin artık. Bizler sularımızı ve ormanlarımızı bu insanlardan korumaya devam edeceğiz” görüşünü dile getirdi.

‘ÇOCUKLARIMIZ BALIĞI AKVARYUMDA, KUŞU KAFESTE GÖRECEK’

Isparta Yukarı Köprüçay Havzası Koruma Platformu’ndan konuyla ilgili yapılan açıklamada ise Bakanlığın balıklandırma uygulamasının, yaşam alanlarını yokedip yerine dünyanın parasını harcayarak plastik bir yaşamın ikame edildiği ‘Yeni Türkiye’nin yansıması olduğuna dikkat çekilerek, “hiç bir proje ve maliyet gerektirmeden binlerce yıldır insanını besleyen Anadolu’nun doğal dereleri ve gölleri, son yıllarda uygulanan hatalı politikalar nedeniyle ya tamamen yok edilmiş ya da tahrip edilmiştir. Doğal olanı korumak yerine yok ederek büyük maliyetlerle yerine taklidini koymaya çalışmak, insanımızın aklıyla alay etmekten başka bir anlam taşımamaktadır. Bu yanlış politikalardan bir an önce vazgeçilmezse çocuklarımızın balığı yalnızca akvaryumda, kuşu kafeste, çiçeği saksıda göreceği günler çok da uzakta değil” ifadelerine yer verildi.

Yusuf Yavuz

ulusalkanal.com.tr