Ankara Şam yönetimi ile niye görüşmüyor?
Abdullah Dilipak bugün yayınlanan yazısında Türkiye ile ABD arasında varılan mutabakatı değerlendirdi.
Abdullah Dilipak "Yarın 120 saat doluyor. Bu arada defalarca havan topu ile saldırı oldu ve MSB’den yapılan açıklamaya göre, Tel Abyad bölgesinde 20 Ekim 2019 tarihinde keşif gözetleme görevi sırasında PKK/YPG’li teröristlerin açtığı tanksavar ve hafif silah ateşi sonucunda bir asker şehit olurken bir asker de yaralandı.
Trump’ın ipi ile kuyuya inilmez!. 2020’de yapılacak G7 zirvesi için Miami’deki kendi otelini adres gösterdi, sonra “vazgeçtim” dedi. En basit ve sıradan konularda bile rahatlıkla yalan söyleyebilen, sözünden cayabilen biri çünkü! İlk 2 günde, 36 saatte 14 ihlal gerçekleşti. Bir yandan da “Türkiye kimyasal silah kullanıyor, yaralıların çıkışına izin vermiyor” yalanını yayıyorlar.
Cumadan beri bölgedeki hareketliliğe bakılırsa, bu süreyi toparlanmak ve saldırı için mevzi kazanmak için hazırlık şeklinde yorumlayanlar da var.
Münbiç, Ayn el Arab ve İdlib konusunda bir ilerleme olmadı. Bu arada “Adana Mutabakatı” yeniden gündeme gelebilir. Rusya, Ankara’nın Şam yönetimi ile masaya oturmasını istiyor. Rusların mantığı şu: Ankara, ABD’nin İsrail’le birlikte hareket ettiğini, BÇG, FETÖ, PKK’nın arkasındaki devlet olduğunu biliyor. ABD ile masaya oturuluyor ama Şam yönetimi ile görüşme olmuyor. Rusya, Tartus sebebi ile Şam yönetimi ile birlikte olmak zorunda!. Öte yandan; Rusya, Türkiye ile iyi geçinmek, stratejik anlamda iş birliğini her alanda geliştirmek istiyor. Bunun için Suriye sorununun aşılması gerek. Rusya bu konuda sorunun çözümü için aktif taraf olabilir. Madem Ankara bütün olanlara rağmen İsrail ve ABD ile temasını bir şekilde sürdürüyor, o zaman Şam yönetimi ile niye görüşmüyor?
ABD ise Rusya ve Şam yönetimi ile Türkiye’yi karşı karşıya getirmek istiyor. Bu geri çekilme olayını bir de bu açıdan okumak lazım.. PYD, Şam yönetiminin bayrağı altında Türkiye’yi taciz etmeye devam edecek. Bu, İsrail’in ve ABD’nin bilgisi dahilinde olacak. Zaten ABD ile varılan mutabakatta SDG’den söz edilmiyor. PYD, aynı şekilde SDG unsurları ile birlikte Türkiye’yi taciz etmeye devam edecek.
O zaman biz bu “Pause”den ne anladık! ABD, PYD’ye o kadar silah verdi, eğitti, ama daha ilk günden döküldüler. Büyük zayiat verdiler. Bu “ara”, ABD’nin kendi paralı tetikçilerini kurtarma operasyonu ve aynı zamanda Türkiye’yi bütün bölgeye yayılmadan 3 noktada tutma ve zaman kazanma operasyonu. Tabi şu da var: TSK ve TSK destekli Milli Suriye Ordusu (MSO), Barış Pınarı Harekâtı kapsamında PKK/YPG’li teröristlerden arındırılan Resulayn’a 1’inci Gözlem Noktası’nın inşasına başladı. Bizim de bu ara dönemi iyi değerlendirmemiz gerek. En azından bulunduğumuz yerlerde sağlam istihkâmlar kurmamız gerek. Yine PKK-PYD’nin tünel, kamp mevzilerinin yıkılıp yıkılmadığını takip etmemiz gerek. Yarın geri dönmeye kalkarlarsa bu arada onların tamamen kullanılamaz hale getirilmesi gerek. Yerüstü ve yeraltındaki silah, mühimmat ve destek malzemelerinin müsaderesi ya da imhası gerek. Yoksa bunları geri çekmeleri yarın bize karşı kullanmaları için imkân oluşturacaktır. Şu nokta da önemli. Bu mesaj PKK-PYD’lilerin nihayet ABD’nin kendilerini neden, nasıl ve niçin kullandıklarının farkına varmaya, kendi aralarında konuyu tartışmaya başladıklarının ilk işareti olarak görülebilir. Sonunda Selahaddin’in çocuklarından çalınanlar haçlı ordusuna asker olarak kullanıldıklarının farkına varmaya başladıkları anlamına gelebilir bu ve benzeri mesajlar: PKK adına propaganda yapan Piro Amed’in, “Biz Amerikan köpeğiyiz, boynumuza ip takıp 120 saat kimseye saldırmayın diyorlar. 120 saat bekleyip bir daha saldıracağız”.
“Pause” için öngörülen bu 120 saatin sonunda, yani yarın, 22 Ekim’de, Erdoğan ile Putin Soçi’de masaya oturacak. Soçi’de bir sürpriz yaşanabilir ve Esed masada olabilir. Rusların beklentisi bu yönde. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, “Biz 1998 yılında yapılan ‘Adana Mutabakatı’nın uygulanmasını sağlamaya çalışıyoruz. Bu amaçla bu anlaşmanın taraflarıyla, henüz uygulanmayan anlaşmanın uygulanması yönünde temaslar kurmayı hedefliyoruz” diyor."