İstanbul'un kamu arazileri bir bir imara açılıyor

İstanbul'un kamu arazileri bir bir imara açılıyor.

Bakırköy Florya'da Atatürk Havalimanı'nın gemen bitişiğinde bulunan Şükrü Balcı Polis Eğitim Merkezi'nin arazisi için yeni imar planı hazırlandı.

25 Ağustos'ta askıya çıkan planlar, onaylanırsa 81 bin metrekarelik arazinin 46 bin metrekarsine konut ve ticaret alanları inşaa edilecek.

Söz konusu arazi için Emniyet Genel Müdürlüğü ile TOKİ arasında 2010 yılında protokol imzalanmıştı. Protokole göre, eğitim merkezleri, spor salonu ve atış poligonun bulunduğu arazinin mülkiyeti 2015 yılında TOKİ'ye devredilmişti.

Daha önce kentin en değerli arazileri arasında yer alan Etiler Polis Meslek Yüksek Okulunun da 32 bin metrekaresi plan değişikliği imara açılmıştı.

Konu ile ilgili İnşaat Mühendisi ve İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi CHP Eski Meclis Üyesi İbrahim Doğan'ın değerlendirmeleri şöyle:

Esas itibarı ile burada tartışılması gereken konu TOKİ'nin Bakanlık eliyle yapmaya çalıştığı icraatı dır. Bu kurum gerçek anlamda kendine yasalarla belirlenen görevini yapıyor mu. Yapması gereken dar gelirli , barınma mekanı olmayan vatandaşlara sosyal konut yapmaktır. Ancak bu kurum merkezi iktidarın politikaları doğrultusunda ticari bir şirket gibi birilerine rant sağlıyor. Bu plan tadilatında da yapılan budur. Bu 81 dönüm arazi de bir şekliyle yandaşlara rant sağlamak için kullanılacak.

Çünkü Çevre Bakanlığı tarafından yapılan bu plan tadilatında söz konusu arazide (81 dönüm); donatı alanı veya sosyal amaçlı konut yapılarak “evi olmayan dar gelirli vatandaşın hizmetine verilir” denmiyor. Denilen ve yapılan şu; bu arazide 46 dönümünde TİCARET- KONUT yapılacak, bir kısmında Özel Eğitim alanı, konferans salonları, yüzme havuzları, restoranlar vs. diğer yanda ibadet alanı olarak planlanmıştır. Düşünün ki kamunun malı olan alanda Özel Eğitim alanı (ÖZEL KIREŞ, ÖZEL İLKOKUL, ÖZEL LİSE) yapılıyor ki parası olmayan yada bütçesi yetmeyen bu alana giremeyecek. Halkın malını halka sormadan diledikleri gibi kullanıyorlar. Bunun adına da adil düzen diyorlar. Bunun adı halkın malını halktan çalmaktır. Planlar kamu yararı gözetilerek yapılmalı. Ancak burada kamu yararı olmadığı gibi şehircilik ve plan ilkeleri de dikkate alınmamış. Tamamen “yaptım oldu” mantığı ile hareket ediliyor.

Sonuç olarak; yapılan bu plan değişikliği yasalara , imar kanununa , plan bütünlüğüne aykırıdır. Çevre ve Şehircilik Bakanı İstanbul’un planları ile uğraşmamalıdır. Bu kentin belediyeleri , belediye meclisi ve kent bilimcileri, plan otoriteleri var. Esas olarak da bu kentte yaşayan halk var halk. İstanbul da yaşam alanları böyle yağmalanıyor. Kent adeta rantiyeciler tarafından kuşatma altına alınmış. Siyasal kurumların vakit geç olmadan bu duruma dur demeleri gerekir. Bu gidişe dur demeliyiz. Yaşam alanlarımıza sahip çıkalım.

ulusal.com.tr