Tescilli buğdayın kuraklıkla imtihanı
Kırşehir'de, son 50 yılda yapılan araştırmalar sonucu tescil edilen ekmeklik buğday çeşitlerinin bölgeye adaptasyonu ve verim kalitesi deneme ekimiyle araştırılıyor
Türkiye'nin önemli hububat ekim yerlerinden Kırşehir'de, son 50 yılda kurak alanlar için yapılan araştırmalar sonucunda tescil edilen ekmeklik buğday çeşitlerinin İç Anadolu Bölgesi'ne adaptasyonu ve verim kalitesi araştırılıyor.
Ahi Evran Üniversitesi (AEÜ) Ziraat Fakültesince Bağbaşı Mahallesi'ndeki deneme alanında farklı hububat çeşitlerinin yanı sıra 24 ayrı buğday çeşidi de ekilerek araştırma yapılıyor. Yaklaşık 2 yıldır devam eden araştırma için her sene farklı çeşitler ekiliyor.
Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi ve Tarımsal Uygulama ve Araştırma Merkezi Çiftlik Müdürü Yrd. Doç. Dr. Ramazan Ayrancı, AA muhabirine, 2013 yılında kurulan merkezde aspir, ayçiçeği, çavdar, nohut, mercimek gibi tahıl ürünlerinin yanı sıra 25 dekarlık alanda bölgeye uygun ekmeklik buğday çeşitlerinin araştırmasını yaptıklarını söyledi.
Türkiye'de 1963 yılından itibaren buğday çeşitleri ile ilgili araştırmalar yapıldığını anlatan Ayrancı, 2013 yılına kadar süren çalışmalarda başta Bayraktar, Cumhuriyet, Altay, Gönen, Göksu olmak üzere bir çok çeşidin geliştirildiğini dile getirdi.
Ayrancı, üniversite tarım alanının 24 dekarlık kısmını farklı bölümlere ayırarak Kırşehir şartlarına uygun olabilecek 5 ayrı buğday çeşidi ekildiğini söyledi.
Kuraklığın hakim olduğu bölgelerde en uygun buğday çeşidinin ekilmesinin önemine işaret eden Ayrancı, şöyle konuştu:
"Araştırmalar için Bağbaşı Mahallesi'ndeki üniversite arazisinde 25 dekarlık bir alan ayrıldı. Aşık Paşa kampüsünde de araştırmalarımız, ıslah çalışmalarımız var. Bölgeye uygun buğday çeşitlerinin geliştirilmesine yönelik ıslah programımız var. Önümüzdeki yıl arpayı da bu ıslah programına ilave etmeyi planlıyoruz. Genetik ilerlemeye bakıyoruz. Ülkemizde son 50 yıl içinde kuru alanlar için tescil edilen ekmeklik buğday çeşitleri deneme ekimlerini iki yıldır devam ettiriyoruz. Bu çalışma sonucunda yıllara göre verim artışı ne kadar olmuş, bu belirlenecek. Aynı zamanda Kırşehir ekolojik koşullarına adaptasyonu en iyi olan, verim ve kalitesi en yüksek çeşit belirlenmiş olacak."
Türkiye'de 2011 yılından itibaren tahıl satışlarında kalite esaslı alımın devreye girdiğini vurgulayan Ayrancı, "Bahar dönemindeki gerek çeşitlerin genetik olarak kalite kapasitesinin yüksek olması gerekse yetiştirme tekniklerinin ürün kalitesini destekleyici yönde yapılması daha önem arz etmeye başladı. Denememizin birisini bahar dönemindeki azot uygulamalarına ayırdık. Farklı zamanlarda ve farklı miktarlarda yaptığımızda ürün kalitesini ne kadar artırabileceğimiz yönünde bulgulara ulaşmak için bir araştırma planladık. O denememiz de sahamızda bulunuyor." diye konuştu.
Ayrancı, kuraklığın hakim olduğu bölgelerde çavdar ekilmesinin önemli olduğunu belirterek, "Hububat açısından Anadolu bir orjin bölgesi. Çavdarı da bu manada değerlendirmek önem arz ediyor. Çavdarla ilgili bir denememiz var. Tirtikale, yemeklik tane baklagillerden nohut, mercimek endüstri bitkilerinden aspir, ayçiçeği gibi bölgemiz için önemli olan bitkilerin yer aldığı önemli araştırmalar da sahamızda yer alıyor." şeklinde konuştu.