Vatan Partisi Çin'de Dünya Siyasi Partiler Üst Düzey Diyalog Toplantısı'na katıldı

Çin Komünist Partisi tarafından gerçekleştirilen diyalog toplantısının dördüncüsüne 100 ülkeden 200 siyasi parti ve 500 konuk davet edildi. Üç gün süren çalıştayda, çeşitli konu başlıkları altında beş kıtadan katılımcıların katkılarıyla fikir alışverişinde bulunuldu.

Vatan Partisi Çin'de Dünya Siyasi Partiler Üst Düzey Diyalog Toplantısı'na katıldı

Çin Komünist Partisi tarafından gerçekleştirilen diyalog toplantısının dördüncüsüne 100 ülkeden 200 siyasi parti ve 500 konuk davet edildi. Üç gün süren çalıştayda, çeşitli konu başlıkları altında beş kıtadan katılımcıların katkılarıyla fikir alışverişinde bulunuldu. Türkiye’den ise sadece Vatan Partisi davet edildi.

VATAN PARTİSİ, ÇKP DAVETİ İLE SHENZHEN’DEYDİ: AVRASYA YÜZYILI DEVRİMİNİN ANAHTARI “MİLLİ DEVLET”

Vatan Partisi Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Adayı Dr. Doğu Perinçek’in davetlisi olduğu ancak seçim çalışmaları nedeniyle katılamadığı; Çin’in ekonomik motoru işlevini gören Guangdong eyaletinin Şıncın (Shenzhen) metropolünde düzenlenen “Dünya Siyasi Partiler Üst Düzey Diyalog Toplantısı”nda, partimizi temsil eden Merkez Karar Kurulu Üyemiz, Kayseri Milletvekili Adayımız ve Avrupa Temsilcimiz Beyhan Yıldırım, bir konuşma yaptı.

Çin Komünist Partisi tarafından gerçekleştirilen diyalog toplantısının dördüncüsüne 100 ülkeden 200 siyasi parti ve 500 konuk davet edildi. Üç gün süren çalıştayda, çeşitli konu başlıkları altında beş kıtadan katılımcıların katkılarıyla fikir alışverişinde bulunuldu. Türkiye’den ise sadece Vatan Partisi davet edildi.

Bilimsel sosyalizmin kurucusu Karl Marx’ın 200. doğum yılı ve Çin’in ilk özel ekonomi bölge statüsü ile olağanüstü bir gelişme kaydeden 13 milyon nüfuslu Şıncın kentinin 40. yılı kutlamaları birlikte değerlendirildi.

4. diyalog toplantısına Şanghay İşbirliği Örgütü üye ülkeleri ve aday ülkelerinden de siyasi partiler davet edildi. Diyalog toplantısının birinci günü 500 delege ile Çin Komünist Partisi yetkilileri, Şıncın’daki çevre dostu yüksek teknolojik gelişmenin kazanımlarını özetleyen sunuşlar yapıldı.

Çalıştayın açılışını dünya siyasi partileri ile diyalogdan sorumlu olan Çin Halk Cumhuriyeti Uluslararası İlişkiler Bakanı Song Tao yaptı. İstişare toplantısının son günü çalıştaya yazılı bir mesaj gönderen Çin Devlet Başkanı ŞiJinping katılımcıları tebrik ederek, teşekkür etti.

Sempozyumun ikinci günü Şanghay İşbirliği Örgütü üye ülkelerini yöneten siyasi parti temsilcilerinin de katıldığı “21. Yüzyıl Marksizmi ve Dünya Sosyalizminin Geleceği” konu başlığı ile konuşmasını yapan Merkez Kurulu Üyemiz ve Avrupa Temsilcisi Beyhan Yıldırım’ın tebliğini,ana hatlarıyla bilginize sunuyoruz:

“Değerli Konuklar, siyasi partilerin değerli temsilciler,

Marx’ın önemli çıkış noktalarından olan şu tespiti kim bilmez ki, “Filozoflar yalnızca dünyayı çeşitli biçimlerde yorumlamışlardır. Oysa sorun onu değiştirmektir.”

Bu söz, Marx’ın mezar taşına da kazınmıştır.

Değerli Katılımcılar,

Çin Komünist Partisi (ÇKP), bilimsel sosyalizmi teorik rehber edinerek, itina ile Çin’in gerçeklerine uyarlayarak dünyayı değiştiriyor ve 21. yüzyılda milyarlarca insanın umudunu güçlendiriyor. Dünyanın ekonomik büyümesine yaptığı katkı yüzde 30’u aşıyor. Küresel ölçekte Kuzey ve Güney’in arasındaki farkın azalmasını sağlıyor.

Çin liderliğinin de her zaman vurguladığı gibi, her ülke kendi güzergâhını veya sentezini, millî özelliklerini dikkate alarak bulmalıdır. Bu yolu ve sentezi yakalamak kolaydan hariç her şeydir. Millî bağımsızlık bunun için bir anahtardır. Bugün, Marx’tan 150 yıl sonra, sosyalizmin geleceği, Çin’in de kanıtladığı üzere, hiç bu kadar parlak olmamıştı. Sosyalizme giden yolun açılmasını bekleyen o kadar çok ülke var ki, bunun için millî demokratik devrimler çağının tamamlanması gerekiyor.

Tehditlerle ilgili somut olmak gerekirse, önümüzdeki yılların somut tehditleri çok doğru biçimde, “etnik bölücülük, aşırılık ve terörizm” başlığı altında toplanmıştır. Bu bağlamda, Türkiye’nin katılmasını istediğimiz ve bugün burada bulunan Şanghay İşbirliği Örgütü’nün temsilcilerini de selamlamak istiyorum.

Hegemonyacılığa karşı çıkmasıyla, insanı ve bilimi siyasetinin merkezine yerleştirmesiyle, “Çin’e özgü sosyalizm” başarılı olacaktır ve gelişmekte olan diğer ülkelere örnek sunabilir.

Aslında Genel Başkanımız Doğu Perinçek bugün burada Vatan Partisi adına konuşma yapacaktı. Ancak Türkiye’deki Cumhurbaşkanlığı seçimlerine dört haftadan daha az bir süre kalması nedeniyle, mevcut altı aday arasında yer alan Sayın Perinçek bugün buraya katılamadı. Size kalbi selamlarını getirdim.

Çin’in gerçeklerinden hareketle gelişen ve düşünmeye sevk eden “1 ülke, 2 sistem” yaklaşımına göz gezdirebilme imkânı sunduğunuz için çok teşekkür ediyoruz.

Şüphesiz, Avrasya Yüzyılında daha faal olan bir Çin küresel barış, istikrar ve refaha katkıda bulunacaktır.

Marx ve 21. yüzyıl üzerine kısaca: Sistem, dünya tarihinde eşsiz gibi görünen tam bir kaos yarattı, yüzüne gözüne bulaştırdı. Bütün ülkelerin toplam gayri safi hasılası 100 trilyon doları bulurken, para piyasalarında dolaştırılan meblağ “küresel reel ekonomide” üretilenden neredeyse 10 kat daha fazla. Bu bakımdan en duyarsızı dahi Marx ve “Ekonomi Politiğin Eleştirisi”ni, “Kapital”i okumalıdır. Kapital, 21. yüzyılda da kapitalizmin işleyişinin aynasını sunuyor.

Ekselansları, ÇKP Genel Sekreteri ve Çin Devlet Başkanı ŞiJinping, ÇKP’nin 19. Genel Kurultayı’nda şu gerçeğin altını çizdi: “Eğer bir yerde çelişme varsa, orada mücadele de vardır.”

Birçok ülke için 21. yüzyılın mücadelesi değişmedi: Bu mücadele sömürünün, emperyalizmin ve feodalizmin nesnesi olmak yerine tarihin öznesi olma mücadelesidir. Kapitalizm, hâlâ emperyalist aşamasındadır. Siyasi devrimler millî ölçekte yaşanıyor ve görünebilir gelecekte de millî sınırlar içinde kalıyor. Genel Başkanımız Doğu Perinçek’in vurguladığı gibi, “Emperyalizme karşı vatanlarında mücadele edenler, dünyanın diğer ülkelerinde vatanları için emperyalizme karşı mücadele edenlere de destek veriyorlar. Emperyalizmin küreselleşme adı altındaki saldırısının hedefinde millî devletlerin tasfiyesi var. Bu nedenle [neoliberal] küreselleşmeye verilecek yegâneenternasyonel yanıt millî devletlerin savunulmasıdır.” Engels’in söz konusu törende Marx için söylediklerine geri dönecek olursak, “[Bugün hayranlık duyduğumuz ve müteşekkir olduğumuz] Marx, zamanının en iyi nefret edilen ve iftira atılan adamıydı.”