Erdoğan'ı Suriye'den kim tebrik etti
Türkiye'deki tarihi referandum Suriye'de yakından takip edildi. Büyük güçlerin savaş sahasına dönen Suriye'den seçim sonuçlarına ilişkin farklı açılardan değerlendirmeler geldi. Suriye devletine yakın basın organları seçimdeki hile kuşkularına dikkat çekerken Rusya ve İran'ın terörist olarak değerlendirdiği gruplardan tebrik mesajları geldi.
Suriye'deki terör örgütleri memnun
Referandum kutuplaşmasının Suriye yansıması, AKP dış politikasının ürünlerini anlamak bakımından son derece öğretici. Bölge siyasetini devletler ve başkentler yerine, silahlı örgütler ve "muhalif" kişiler, siyasetine yaslayan AKP'nin Suriye'deki dostları referandum sonuçlarından memnun.
Kim mi bu dostlar? Astana ortakları Rusya ve İran değil. Astana'yı sabote eden silahlı gruplar. Adını Heyet Tahrir Şam olarak değiştiren El Nura örgütünün Suriye kolu, "zaferden" dolayı tebrik mesajı yolladı. Örgütün Suriye yapılanması 2015 yılında "Fetih Ordusu" adı altında İdlip'i ele geçirmişti. BM tarafından terör örgütü olarak tanımlanıyor.
Astana kapısından dönenler
İkinci grup, Ahrar Şam, Feylak Şam, İslam Ordusu, Fatih Sultan Mehmet Tugayları... Özünde hepsi aynı; büyük savaşın piyonları, uçucu örgütler, bugün varlar yarın yoklar. Liderleri, merkezi disiplinleri, siyasi programları yok. Çok parçalılar. Namlarını uyguladıkları teöre, şiddete, varlıklarını Şam ve Bağdat'ın zayıflatıldığı koşullara borçlular... Referandumda kazanılan "zaferden" memnun olduklarını duyurdular. Tebrik mesajı yolladılar.
Rusya, Suriye devleti ve İran göre ise Nusra dışındaki bu örgütler de "terörist" kategorisinde. Astana'ya katılanlara kendilerini aklamaları için bir şans verilmişti. Hedef El Nusra'dan bağını kopartacak olanlara; "artık terörist değil siyasi muhalifsin" demekti. ABD ve İsrail'in Suriye'ye yaptığı düzenleyici vuruşlarla hepsi bir sıraya girdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'la birlikte "islamcı, cihat gayesi güden" bu örgütler conilerin bombalarına selam durdu. Yetmez ama evet dedi.
Başkanlık sistemi hangi dala tutunacak
Bütün devlet sistemleri, rejimler uluslararası ittifaklarla yaşar, ayakta kalır. Aynı şekilde de yıkılır. Son rejim değişliği hamlesine Türkiye'nin potansiyel dostları İran ve Rusya soğuk, mesafeli, resmi duruşları; "Türkiye'nin içişleri, saygı duyulmalı." Batı cephesi için ise "diktatörlük" kampanyası için ellerini ovuşturmaya başladı. Dertleri elbette Türkiye'nin demokrasisi değil. Erdoğan'dan Saddam Türkiye'den Irak olur mu? Bunu tartışıyorlar. Elverişli zemin bulmasının sevinci var. Suriye'deki "cihatçıların" hamiliği rolü de eklenince bu sistem değişikliği hamlesi Türkiye'nin sırtındaki dış kamburu büyütüyor. Türkiye'nin içte ve dışta destekçisi olmayan bu sistem değişikliğini uzun süre taşıması mümkün görünmüyor. Erdoğan ekibinin boğazında düğümlenen bu seçim, AKP için başlangıcına işaret ediyor.
Mehmet Kıvanç / Şam
ulusalkanal.com.tr
