Patrondan çiş kriteri: Günde 2 kez 10 dk!

Ülker Gıda Fabrikası’nda çalışma saatleri içerisinde tuvalete gitmenin yasak olduğu ortaya çıktı. İddiaya göre işçiler belirli bir zamanda iki kez verilen 10 dakikalık ihtiyaç molasında tuvalete gidebiliyor. Ancak bu süre sıra beklemekle geçiyor.

Patrondan çiş kriteri: Günde 2 kez 10 dk!

Aydınlık gazetesinden Mustafa Cerit'in haberine göre; Kocaeli’de Gebze Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteren Ülker Gıda Fabrikası’nda çalışan işçilere, çalışma saatleri içerisinde tuvalete gitmenin yasaklandığı iddia edildi. İşçilerin anlattığına göre, işyerinde öğleden önce ve sonra birkez olmak üzere toplam 2 kez 10 dakika ihtiyaç molası veriliyor. Tuvaletler en alt katta ve yeteri sayıda olmadığı için sıra beklemekle geçen süre 10 dakikayı aşıyor ve işçi uyarı alıyor.

Hak-İş’e bağlı Öz Gıda-İş’in örgütlü olduğu ve yaklaşık 750 işçinin çalıştığı işyerinde sorunlar bununla da bitmiyor. İşçilerin ileri sürdüğüne göre sendika işçilerin onayını almadan toplu sözleşme imzaladı. Yüzde 18 oranında zam yapılmasına rağmen asgari ücrete Ocak ayında yapılan artış nedeniyle ücretler bu seviyede kaldı.

‘SENDİKA DEĞİŞTİRENE BASKI’

Anlatılanlara göre işyerinde sendika değiştirmek isteyene saygı gösterilmiyor. Öz Gıda-İş ve işveren vekilleri işçinin karşısına dikiliyor, baskı uyguluyor. İşçinin hem çalışma yeri değiştiriliyor hem de ağır işlere yönlendiriliyor. Öz Gıda-İş’i istemeyen işçiler eğer fazla mesai yapmak istiyorsa bu talebi karşılanmıyor ya da fazla mesai yapmak istemiyorsa zorunlu çalıştırılıyor.

‘FAZLA MESAİ ZORLAMASI’

İşçiler, ücretler düşük olduğu için çoğu zaman fazla mesai yapmak zorunda kalıyor. Ancak fazla mesaiye kalmak istemeyen işçilere ise “Yerine birini bul” deniliyor. İşçilerin belirttiğine göre ikramiye ödeneceği aylarda fazla mesai yaptırılmıyor. Fazla mesaiyle birlikte günlük çalışma 12 saati buluyor. Ancak bu durum İş Kanunu’na aykırı. İşveren istediğinde resmi tatillerde işe gitmek de zorunlu hale geldi. Bugünlerdeki fazla çalışma için verilen ücret ise İş Kanunu’nda belirlenen sınırın altında. Planlanan senelik izinler ise ya erteleniyor ya da iptal ediliyor.

‘İŞ GÜVENCESİ YOK’

İddiaya göre işçilerin işyerinde nerede çalışacağı da belli değil. Amir, işçilerin nerede çalışmasını uygun görüyorsa kişi o bölümde ya da makinada çalışıyor. Örneğin operatörlere, makinada bakım yapılacağı gerekçe gösterilerek paketleme işi yaptırılıyor. İşyerinde raporu olduğu halde ağır işlerde çalıştırılanlar da bulunuyor. Gece vardiyasında işyerinde doktor da yok. Ayrıca çalışanların iş güvencesi de yok. Anlatılanlara göre işçiler performans düşüklüğü nedeniyle kolayca işten çıkartılıyor. İşçilerin belirttiğine göre işyerinde Ülker’in reklamlardaki gibi tadı kalmadı.

‘BİZE DE MUTLULUK VERİN’

Çalışanlar işyerindeki keyfi uygulamalara da örnek verdi. Anlatılana göre iş kazası geçiren bir kişi, işyeri doktoru tarafından “Bir şeyin yok” denilerek işbaşı yaptırılmak istendi. Uzun süren itirazlar sonucu kişi hastaneye sevk edildi. Hastanede kişiye 15 gün istirahat verildi. İddiaya göre kanser hastası olan başka bir işçi de itirazlara rağmen 3 yıl boyunca ağır işlerde çalıştırıldı. Hasta işçi daha sonra hayatını kaybetti.

İşçiler, “Mutlu et mutlu ol” sloganıyla piyasada dolaşan Ülker’in, sponsorluk için dünya para harcadığına dikkat çekerek, “Herkese mutluluk dağıtırken, bu mutluluğu ve huzuru bize çok görmeyin. Üreten işçilerinize de biraz versin” talebinde bulundu.

HAK-İŞ: KIDEM TAZMİNATI GELİŞTİRİLMELİ

Hak-İş Konfederasyonu, 25 Ocak’ta KKTC Kamu Sen’in ev sahipliğinde Lefkoşa’da gerçekleştirdiği Başkanlar Kurulu toplantısının sonuç bildirgesini yayımladı. Kıdem tazminatı hususunda kazanılmış hakların korunması ve kıdem tazminatının yeni güvencelerle geliştirilmesi gerektiği vurgulanan bildirgede, “Kıdem Tazminatı konusunda istisnasız her bir çalışan için güvence altına alınacak, haksızlıkların, adaletsizliklerin yaşanmayacağı bir sistemin geliştirilmesini talep etmekteyiz. Çalışanların kıdem tazminatına hak kazanma ve alma konularında yaşadıkları sorunun çözümü için bu hakkın garanti altına alınması gerektiğine inanıyoruz” görüşü savunuldu.

ulusalkanal.com.tr