Başbakan Binali Yıldırım: Nereye gitti bu 400 trilyon?
Başbakan Yıldırım, "Belediyeye 400 trilyon para geliyor, ne hizmet geliyor Van'a, soruyorum size? Nereye gitti bu 400 trilyon? Nereye gittiğini biliyorsunuz. Burunlarından fitil fitil getireceğiz." dedi.
Başbakan Binali Yıldırım, Kinyas Kartal Bulvarı'nda düzenlenen toplu açılış ve temel atma töreninde bir vatandaşlara hitap etti.
Yıldırım, konuşmasına, "Manevi havasını teneffüs ettiğimiz mübarek ramazan gününde Allah'tan ülkemiz ve milletimiz için huzur ve kardeşlik diliyorum." sözleriyle başladı.
Van'ı cazibe merkezi yapmak için ilk adım olarak Abalı Kayak Tesisi'ni hizmete aldıklarını, Tuşba Fuar ve Kongre Merkezi'ni bitirdiklerini, Urartu Müzesi'ni tamamladıklarını vurgulayan Yıldırım, "İşimiz çok, kaybedecek vaktimiz hiç yok. Van'a birçok hizmetler yapacağız. Bundan hiç endişeniz olmasın." değerlendirmesinde bulundu.
203 kilometre uzunluğundaki Van-Yüksekova-Hakkari yolunun bölünmüş hale getirileceğine işaret eden Başbakan Yıldırım, konuşmasına şöyle devam etti:
"Bu yolda biliyorsunuz, çalışırken ne kadar iş makinesi yandı, ne kadar orada çalışanlar taciz edildi, kaçırıldı ama onlar ne yapmaya çalışırsa çalışsın, hiç merak etmeyin biz de inatla Van'ın, Hakkari'nin, Türkiye'nin her köşesine hizmetleri birer birer götüreceğiz, inşallah."
"ASLA MÜSAMAHA ETMEYECEĞİZ"
Yıldırım, terör destekli bir partinin olduğunu, Van'da da bu partinin yerel yönetimleri kazandığını, 6-8 Ekim'de halkı sokağa dökerek 53 masum vatandaşın hayatını yok ettiklerini söyledi.
Milletin 13-20 yaşlarındaki evlatlarını kandırdıklarını, zehirleyerek sokağa döktüklerine dikkati çeken Yıldırım, şunları kaydetti:
"Belediyeye 400 trilyon para geliyor, ne hizmet geliyor Van'a, soruyorum size? Nereye gitti bu 400 trilyon? Nereye gittiğini biliyorsunuz. Burunlarından fitil fitil getireceğiz. Hiç ama hiç, asla ve asla müsamaha etmeyeceğiz. Yetmedi caddelerde kan akan musluklarla korku havasını yaymaya çalıştılar. Adeta 'Bize destek olmazsanız başınıza gelecekleri siz düşünün' demeye çalıştılar. Bugün oğlu dağda olan nice anne ve baba var. 'Allah'ım şu terör belası bitse de yavrularımız eve dönse, bir rızık olsa da mürüvvetini görsek, yavrumuz kanatlarımızın altında olsa' diye yalvaran, yakaran anneler babalar var. Dağa çıkan gençlere sesleniyorum; ey gençler gelin bu umutsuz, sonu olmayan maceradan vazgeçin. Sıcak yuvanıza, ana baba ocağınıza bir an önce gelin. Devletimizin size uzattığı o sıcak eli müşfik eli tutun, el ele tutuşalım birlikte daha güzel bir Türkiye için geleceğe emin adımlarla ilerleyelim. Terörün tuzaklarında, genç ömrünüzü tüketmeyin sevgili gençler. Gelin artık. Şimdi kardeşlik, barış ve omuz omuza verip geleceğe emin adımlarla yürüme zamanıdır." (AA)