3 kanunun 90'ıncı yıldönümü
Bugün, Tevhidi Tedrisat Kanunu, Şeriye ve Evkaf Kanunu ile Halifeliğin Kaldırılması Kanunun kabul edilişinin 90. yıl dönümü. 90 yıl önce çıkarılan bu 3 kanunla, genç Cumhuriyetin temel kurumları oluşturuldu. Tek hukuk, tek rejim ilkesi doğrultusunda cumhuriyetin geleceğini garanti altına alan bu 3 devrimin değeri bugün daha iyi anlaşılıyor. Ülkemizi ortaçağ karanlığına götürmek isteyenler, her fırsat bulduklarında devrim kanunlarına saldırıyor.
Bugün genç cumhuriyetin kuruluşunda en önemli günlerden biri. Cumhuriyetin ilk yıllarında batılı emperyalistlere karşı savaşan milli hükümet, bir yandan da ülke içindeki gericilikle mücadele ediyordu. İşte bu şartlarda devrim kanunları adıyla bir çok kanun çıkartıldı. Öncelik, dini kurumların düzenlenmesi, eğitim kurumlarının yeniden yapılandırılması ve halifeliğin kaldırılmasına verildi.
Devrim Kanunları, gericiliğe karşı yapılacak hamlenin en önemli adımlarıydı. 3 Mart 1924 günü Tevhidi Tedrisat kanunu, Halifeliğin kaldırılmasına yönelik kanun ve Şeriye ve Evkaf vekaletinin kaldırılmasına yönelik kanun çıkartıldı.
Cumhuriyet yönetimi, tevhidi tedrisat kanunu ile eğitimin tüm yurttaşlara aynı şekilde verilmesini sağlayarak, Osmanlı Devleti'nin son döneminde, özellikle tanzimattan sonra doğmuş olan eğitimde iki başlılığa karşı bir düzenleme yaptı. Kanun eğitimde hurafelerden kurtularak, pozitif bilimlere yönelmeyi amaçlıyordu. Yasa önergesinde "Tevhidi Tedrisat kanunu milletin duygu ve düşünce yönünden birliğini esas alır" denildi. Kanunda tüm bilimsel kurumlar ve öğretim kurumları, Eğitim Bakanlığ'ına bağlanarak, imam ve hatip yetiştirme yetkisi de Eğitim Bakanlığı'na bırakıldı. Böylece yeni nesil tamamen bilimin ışığında, düşünce birliği içinde yetişecekti. Cumhuriyet yönetimi gericilikle mücadeleye eğitimden başlamıştı.
Cumhuriyetin ilanından sonra ülke içerisinde sorun çıkaran ve yönetimde iki başlılık yaratmaya çalışan halifelik makamının da kaldırılması şarttı. Mustafa Kemal 1924 yılı başlarında İsmet Paşa'ya yazdığı mesajda, "halifeliğin dinen ve siyaseten hiç bir anlam ve hikmeti kalmamıştır" diyordu. 3 Mart 1924 günü Halifeliğin kaldırılmasına yönelik kanunla halifelik makamı kaldırıldı, halife ve ailesi yurtdışına çıkartılmış, halifelik makamına ve halifenin ailesine ait mallar kamulaştırıldı.
Şeriye ve Evkaf Vekaleti'nin kaldırılmasına yönelik kanun ile de Diyanet İşleri Reisliği kuruldu. İnanç ve ibadetlerle ilgili konular, dini kurumların yönetimi buraya bağlandı. Çürüyen Şeriye ve Evkaf Vekaleti tamamen tasfiye edildi. Diyanet İşleri Reisliği doğrudan başbakanlığa bağlandı. Osmanlı Devleti'nde şeriatın son sözü söylemesi, Şeriye Vekaletini bütün vekaletlerin üzerinde bir konuma yerleştiriyordu. Şeriye Vekaleti, bu gücü sayesinde toplumun her kesiminde etkili oluyordu.
Aynı gün çıkarılan bu 3 kanunla din temelli devlet kurumları tasfiye edildi. Din kisvesi altında insanların inançlarını sömüren ve insanları ortaçağ karanlığına götüren kurumlar, genç cumhuriyetin vizyonuyla uyuşamazdı. Mustafa Kemal'in "eski bir hatıra olmaktan başka hiç bir niteliği yoktur" dediği kurumlar yerlerini çağdaş, pozitif bilimler ışığında çalışan, ilerici kurumlara bıraktı.
Bu çıkarılan kanunlar ışığında özellikle cumhuriyetin ilk dönemlerinde toplum hayatında, eğitimde sanayide, bilimde hızlı gelişmeler yaşandı. Bilimsel çalışmalara hız verildi; yeni fabrikalar kuruldu, anadolunun çeşitli yerlerinde açılan köy enstitüleriyle tüm insanlara eğitim hizmetleri götürüldü, halk üretime katkıda bulunurken bir yandan da el sanatlarını öğrendi.
ulusalkanal.com.tr