Mina faciası bir operasyon mu?

Mina’da yaşanan korkunç izdihamın ardından, Suudi Arabistan hükümetinden faciada hayatını kaybedenlerin sayıları ile ilgili tutarsız açıklamalar ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Suudi Arabistan'a haksızlık yapılıyor” yorumu hafızalar kazındı.

Şüphesiz yaşanan faciaya en büyük tepki İran'dan geldi. Zira İran katliam sayılabilecek olayda en çok vatandaşını kaybeden ülkeler arasında.

İran, geçtiğimiz günlerde, Suudi Arabistan Sağlık Bakanlığı'nın Mina Faciası ile ilgili hazırladığı raporu yayınladı.

Gizli Suud Raporunda 7.477 kişinin hayatını kaybettiği belirtiliyor

İran’ın Arapça yayın yapan kanalı Al-Alam’ın haber kanalının internet sitesi Suudi Arabistan Sağlık Bakanlığı'nın hazırladığı 288 sayfalık gizli raporu yayınladı. Raporda 7.477 kişinin hayatını kaybettiği belirtiliyor.

Rapora göre Mina Faciasında ölen Türk hacı sayısıda 133.

Suudi İstihbaratı ve MOSSAD’ın ortak operasyonu mu?

MOSSAD ve Suudi istihbaratı, İran Devrim Muhafızları üst düzey mensuplarını kaçırmak için Mina İzdihamını önceden koordine ettiklerine yönelik iddialar son günlerde bölge ülkeleri gazetelerinde yazılmaya başladı.

Mina’da yaşanan izdiham sonrası haber alınamayanların arasında, üst düzey bürokraların olması bu tezi kuvvetlendiren etkenlerin başında yer alıyor.

Eski Lübnan büyükelçisi Gazanfer Roknabadi, İran Devrim Muhafızları stratejik çalışmaları enstitüsü sorumlusu Ali Asghar Fouladgar, İran Dini Lideri Ayetullah Seyyid Ali Hamaney’in ofisinin üst düzey yetkilileri,Hüseyin Daneş, Fuad Maşgali, Ammar Miransari ve Seyyid Hasan Hasani’de haber alınamalayan üst düzey isimler arasında.

Suudi Arabistan, İran’ın tüm girişimlerine rağmen aralarında deneyimli dipmat Gazanfer Roknabadi’ninde bulunduğu 36 İranlı hacı hakkında bilgi vermiyor.

İran Kültür ve İslami İrşad Bakan YardımcısıHüseyin Nuşabadi’nin 28 Ekim 2015 günü yaptığı,İranlı hacıların bazılarının kaçırılmış olması ihtimalinin yüksek olduğu açıklaması, operasyon şüphesinin artmasına neden oldu.

İran Kültür ve İslami İrşad Bakan Yardımcısı Nuşabadi, bütün diplomatik yollara başvurulmasına rağmen aralarında Lübnan eski büyükelçisi Gazanfer Roknobadi’ninde olduğu 36 İranlı hacınnın durumun belli olmadığını ve bu hususta da birçok şüpheli olasılığın gündemde olduğunu belirtti.

Roknabadi Suudi Arabistan'a gelmedi

Facianın hemen ardından Suudi Arabistan, Gazanfer Roknabadi’nin Suudi Arabistana giriş yapmadığını açıklamış ve İranlı yetkililerde Roknobadi’nin vize ve bilet ve pasaport bilgilerini yayınlayarak deneyimli diplomatın Hacc ibadeti için Suudi Arabistan’da olduğunu ispatlamıştı.

Gazanfer Roknabadi ismi neden önemli?

İran’lı diplomat Gazanfer Roknabadi, Hizbullah direnişinin merkezi olan Lübnan da uzun süre İran büyükelçiliği görevini üstlenmişti.

Kasım 2013’te görev yaptığı Lübnan’ın başkenti Beyrut’taki İran Büyükelçiliği önünde eş zamanlı iki canlı bomba saldırısı yapılmış,saldırıda 23 kişi hayatını kaybetmiş, 146 fazla kişi yaralanmıştı.

Bu saldırıyı üstlenen terör örgütü iseEl-Kaide bağlantılı, Abdullah Azzam Tugayları oldu. Saldırıdan üç ay sonra örgütün lideri Suudi vatandaşı Muhammed el-Mecid yakalandı, ancak el-Mecid, şüpheli bir şekilde, kaldırıldığı hastanede öldü, Muhammed el-Mecid’in ölüm nedeni ise böbrek yetmezliği olarak açıklandı.

Saldırıların Hizbullah’ın kalelerinden Şii nüfusun çoğunlukta olduğu bir bölgede gerçekleşmesi, Suriye’de Şam’a destek veren Hizbullah ve İran yönetimine bir tepki olarak yorumlanmış, saldırıda asıl hedefin Gazanfer Roknabadi olduğu iddia edilmişti.

Gazanfer Roknabadi’nin Suriye yönetimi ve Hizbullah ile diplomatik ilişkilerde önemli görevleri üstlenmiş olması hedef olma ihtimali konusunda dikkatlerden kaçmayan konuların başında geliyor.

Komplo teorisi: Erbain törenleri.

Gerilimin giderek yükseldiği İran- Suudi Arabistan arasında siyasi uyuşmazlık gözler önünde, Suriye, İsrail ve Yemen konularındaki açık görüş ayrılıkları ve Mina faciası ardından İran’dan yükselen organizasyon beceriksizliği açıklamaları akıllara korkunç bir ihtimali daha getiriyor.

Suudi İstihbaratının Erbain törenlerinde bir izdihamı tetikleme ihtimali, komplo teorisi olarak göz önünde bulundurulması gereken ihtimaller arasında, çünkü son yıllarda Irak’ın Kerbela şehrinde gerçekleşen, katılımcı sayısının milyonları bulduğu Erbain töreninlerini İran organize ediyor.

Geçtiğimiz yıl dışarıdan 5 milyon kişinin katıldığı töreni Bağdat ve Tahran yönetimleri arasında varılan anlaşma ile İranlı ziyaretçilerden pasaport istenmemiş, Erbain organizasyonunu Tahran belediye başkanının başında bulunduğui Irak ve İranlı yöneticiler üstlenmişti.

Yakup Aslan / İran

ulusalkanal.com.tr