Doğu Perinçek Sakine Cansız cinayetini ve cinayetle başlayan süreci anlattı

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek bugün Parti’nin İstanbul İl Merkezi’nde düzenlenen basın toplantısında Sakine Cansız cinayetini ve cinayetle başlayan süreci anlattı. Perinçek’in açıklamaları şöyle:

Türkiye, Cumhuriyet tarihinin en tehlikeli fesadıyla karşı karşıyadır.

∙ Türk Milleti Anayasa'dan kovulacakmış,

∙ Güneydoğu bölgesine özerklik verilecekmiş,

. Cumhuriyet'in temeli olan Atatürk Devrimi’nin son kaleleri de yıkılacakmış.

“Yeni Anayasa” adını verdikleri bu Bölme ve Yıkma girişiminin yolu büyük tertiplerle ve cinayetlerle açıldı.

Ergenekon-Balyoz tertipleri, Vatanın bölünmesine ve Cumhuriyetin yıkılmasına karşı koyacak Türk Ordusunu ve İşçi Partisi’ni (Bugün Vatan Partisi) sindirme harekâtlarıydı.

Münafık Kardeşler Anayasası’nın önünde temizlenmesi gereken başka engeller de vardı. Kürt Alevilerinin sindirilmesi ve PKK’ya teslim alınması gerekiyordu. Sakine Cansız cinayeti, Açılım’ın başka bir cephede önünü açtı.

SİNDİRME HAREKATI VE CİNAYETLERİ

AKP-PKK Suç Ortaklığının ilk önemli eylemi, Sakine Cansız cinayetidir.

1 Mart 2015 günü Dolmabahçe’de Ortak Programın ilan edilmesine varan süreçte o cinayetin özel bir rolü var.

Aydınlık gazetesi Paris'te işlenen Sakine Cansız cinayeti üzerindeki örtüyü kaldırdı. Gazete iki gündür süren yayınıyla cinayetin faillerini belgeleriyle ortaya koyuyor. Bu yazı dizisi, önümüzdeki 7 Haziran Seçimleri için kurgulanmış, ABD'nin Türkiye'yi bölme sürecinin Paris suikastıyla başladığını açıklıyor.

Süreç Öcalan’ın Hakan Fidan’a başvurusuyla başlamıştır. Ardından Öcalan, Erdoğan’a bağlılığını bildiren bir mektup göndermiştir. O mektup bir taahhütnamedir. Ve en sonunda Hakan Fidan ve Abdullah Öcalan’ın üzerinde anlaştıkları plan doğrultusunda Sakine Cansız öldürülmüştür.

Ömer Güney’in MİT tarafından görevlendirildiğine dair ortaya çıkan MİT belgesi;

Ömer Güney’in arkadaşı Murat Şahin’in, Güneyin MİT’le bağlantısı olduğuna dair ifadeleri;

Ömer Güney’in iki MİT görevlisiyle yaptığı görüşmenin ses kaydı;

Cinayetten iki gün sonra Abdullah Öcalan’ın MİT yetkilileriyle cezaevinde yaptığı görüşme cinayetin kanıtlarını oluşturuyor.

PLANIN ANAHTAR GÖREVLİSİ

Bugün ABD işbirlikçisi güçlerin Bölücü ve Yıkıcı Anayasa için tezgâhladıkları hükümet ortaklığının anahtar örgütü, HDP, daha doğrusu PKK’dır.

Artık sistemin gözde partisi, HDP, başka deyişle PKK oldu.

Sistemin iktidar partisi AKP ve ana muhalefet partisi CHP, ikisi de PKK’yı kucaklarına almış bulunuyorlar. ABD denetimindeki medya, PKK’yı parlatmakla görevli.

SIRADAKİ CİNAYET İÇİN HÜKÜMET PLANI

7 Haziran sonrası için planladıkları hükümet, artık sır değil, gazete başlıklarıyla ve yetkili ağızlardan yapılan açıklamalarla bütün dünyaya duyuruldu. AKP-CHP hükümeti kurmak peşindeler. Ve elbette kucaklarında HDP/PKK olmak üzere.

Türk milletini anayasadan silmek, Kürdistan’a özerklik, Atatürk Cumhuriyetinin son kalelerini de yıkmak, AKP’nin tek başına becerebileceği bir iş değil. CHP’ye yapılan kaset tertibiyle Cumhuriyeti kuran parti de, Cumhuriyetin yıkılması eylemine ortak edildi. Böylece Münafık Kardeşler Şirketi oluştu.

ALEVİ AVCILIĞI

HDP’nin barajı aşması için yürütülen kampanyanın merkezinde ABD var. Avrupa elbette bütün olanaklarıyla seferber. Almanya’dan para alarak beslenen kimi örgütler, Alevi adını kullanarak PKK’ya baraj aşırtma gayreti içindeler.

AKP-PKK ortaklığının “Yeni Anayasa” girişimine direnecek güçler içinde Alevi kitlesinin özel konumunu herkes biliyor kuşkusuz. ABD merkezli sistem, bu direnç odağını dize getirmek için CHP ve PKK’ya görev vermiş bulunuyor. Bu partiler Alevi avcılığına soyundu. Alevî kitlesini AKP ile yan yana getirmek kolay değil elbette. Sözümona “AKP’nin sandalye sayısını azaltma” perdesi altında, Alevileri AKP planına katmak için hokkabazlıktan başka çareleri bulunmuyor. HDP’ye yönlendirilen oylar, AKP ortaklığının hanesine yazılacak. Kabak bütün milletle birlikte Alevilerin başında patlayacak!

7 HAZİRAN SEÇİMİNDE TEMEL GÖREV

Yeni Anayasa’yla Münafık Kardeşler rejimi planlanıyor.

Planın başında Tayyip Erdoğanlar var.

Plana direnecek güçler, susturulmalı ve denetim altına alınmalı. O nedenle bu plan, tertiplerle ve cinayetlerle yürütülüyor.

Sıradaki cinayet, vatan bütünlüğüne ve Cumhuriyetimize karşı büyük cinayettir.

Türk milletinin Türk ve Kürdüyle, Sünnî ve Alevisiyle bu plana boyun eğmeyeceği kesindir.

Vatan Partisi, bu planı bozguna uğratacak karargâhı ve örgütlenmeyi oluşturmuştur.

7 Haziran seçiminin temel görevi, sıradaki cinayeti önlemektir.

HABER: ÖZER SÜRMELİKAMERA: ŞENGÜL DERİN