DSÖ'den kritik uyarı: İkinci dalga bekliyoruz ama dikkatli olmalıyız
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Türkiye Temsilcisi Dr. Irshad Ali Shaikh Aydınlık'a konuştu. "Herkes güvende olana kadar kimse güvende değildir. " dedi. Salgında son durumu da değerlendiren DSÖ Türkiye Temsilcisi, ikinci dalgaya hazırlıklı olma uyarısında bulundu.
73. Dünya Sağlık Asamblesi’nde çıkan sonuç bildirgesini yorumladı. Alınan kararın tüm uluslararası toplumun salgın karşısındaki sorumluluğunun değerlendirilebilmesi ve sonraki dönemlerde dersler çıkarılıp daha hazırlıklı olunabilmesi için yapılan bir çağrı olduğunu belirtti. bağımsız soruşturma tartışmasını ve "DSÖ ve Çin’in salgından sorumlu tutulduğu" iddialarını yanıtladı.
Bence bu uluslararası topluma bir araya gelme ve sadece Çin’in değil tüm uluslararası toplumun sorumluluğunu, virüse verdiği yanıtı, tepkiyi, işbirliğini, mücadeleleri değerlendirmeye tabii tutmak için yapılan bir çağrı. Çünkü hepimiz farkına vardık ki en gelişmiş ve modern sağlık sistemine sahip olsak bile örneğin ABD, İtalya gibi, sağlık sistemlerimiz zora girebilir ve küresel salgın ile ağır bir şekilde karşılaşabiliriz. Dolayısıyla Çin’de başlayan virüs bugün dünyaya yayıldı.
Başta aşı olmak üzere sağlık imkanlarından herkesin eşit ve adil bir şekilde yararlanması gerektiğini vurgulayan DSÖ Sözcüsü, her bir insanı aşılayana kadar kimsenin güvende olmayacağını ifade etti.
Herkes güvende olana kadar kimse güvende değildir. Bu, çıkaracağımız en önemli ders. Tüm dünyanın alması gereken bir ders. Bu dersi çıkarırsak bir dahaki sefere daha az anlaşmazlık, daha az çekişme, daha az yabancı düşmanlığı olur ve süreci daha iyi kontrol ederiz. Böylece Kovid-19 tarzı virüslerin yayılmasının önüne geçeriz.
DSÖ Türkiye temsilcisi ikinci dalgaya karşı hazırlıklı olunması gerektiğini vurguladı.
İkinci dalga bekliyoruz ama dikkatli olmak zorundayız. İkinci dalga 2 şekilde olabilir: Birincisi, ilk dalga sırasında diyabet, hepatit, akıl sağlığı ile ilgili şikayeti olduğu halde Kovid-19 sebebiyle hastaneye gitmekten korkan insanlar vardı. Dolayısıyla tedavi ihtiyacı karşılanmamış ve ertelenmiş çok fazla insan var. Salgın azalsa bile önümüzdeki dönemde trajik ölümlerle karşı karşıya kalabiliriz. İkinci olarak, sonbaharda 19-30 Eylül tarihlerinde ikinci bir dalga ile karşı karşıya kalabiliriz, ancak en kötüsü şu ki ikinci dalga Kovid-19 ile aynı semptomlara sahip olan grip mevsimi ile birlikte gelecektir. Dolayısıyla çok güçlü bir gözetim sistemine ihtiyacımız var. Ayrıca toplumu sadece Kovid-19 belirtileri ile ilgili değil, grip vb. türlerin belirtileri ile ilgili de mutlaka eğitmeliyiz.
Türkiye'nin krizi atlattığını düşünen Dr. Shaikh, kontrolü elde tutumanın önemine işarat etti, "Türkiye’nin salgınla mücadelesine bakıp dersler çıkarmak lazım" dedi.