TGB Genel Başkanı'na ABD Konsolosluğu'nda "çuval" sorgusu

ABD Başkonsolosluğu’nda Cengiz’e yaklaşık bir saat 2014’teki çuval eylemi hakkında soru soruldu. Görüşmenin sonunda görevli ‘2014 yılında gerçekleşmiş bir eylem bizim için hala çok sıcak ve taze. Başvurunuzu reddediyoruz’ dedi

TGB Genel Başkanı'na ABD Konsolosluğu'nda "çuval" sorgusu

Washington’da Atatürk Derneği’nden alacağı ödül nedeniyle ABD Başkonsolosluğu’na vize başvurusu yapan Türkiye Gençlik Birliği (TGB) Genel Başkanı Çağdaş Cengiz, çuval sorgusuyla karşılaştı. Cengiz kapalı bir odada üç Amerikalı’nın sorularını yanıtladı. Soruların tümü Pentagon’u ayağa kaldıran, Eminönü’nde iki Amerikan askerinin başına çuval geçirdikleri eylemle ilgiliydi. Cengiz, Amerikalıların “Pişman mısınız?” sorusuna “Hayır” yanıtı verdiği için başvurusu reddedildi.

ATATÜRK DERNEĞİ’NİN ÖDÜLÜNE LAYIK GÖRÜLDÜ

TGB Genel Başkanı Çağdaş Cengiz, Washington’da bulunan Atatürk Derneği tarafından her 19 Mayıs’ta başarılı Türk gençlerine verilen 3 ödülden birine layık görüldü. Mayıs ayı sonunda düzenlenecek ödül töreni için 5 Mayıs günü İstanbul’daki ABD Başkonsolosluğu’na başvuru yaptı. Aynı gün başvuru yapan 100’ü aşkın kişinin aksine Cengiz özel bir odada mülakata alındı. ABD’lilerin sorduğu sorular, Vatan Partisi Öncü Gençlik ve TGB üyesi gençlerin 2014’te Sarayburnu’nda demirleyen USS ROSS adlı ABD savaş gemisinde görevli askerlerin başına çuval geçirdikleri eylemle ilgiliydi. Cengiz’e mülakatta yaşananları sorduk. Erken saatlerde başkonlosoluğa giden Cengiz, herkes gibi genel bilgilerini aktararak vize başvurusu yaptı. Burada yaklaşık yarım saat bekledi. Daha sonra yanına gelen konsolosluk görevlisi, çuval eylemiyle ilgili görüşmek istediklerini söyledi. Cengiz baaşvurusunu ve sonrasında yaşananları şöyle anlattı:

‘BAŞKA KİMSE ÖZEL MÜLAKATA ALINMADI’

“Ben orada olduğumda yaklaşık 150 kişi vize görüşmesi yaptı. 13 ayrı kabin var. Herkesin görebileceği ve duyabileceği bir şekilde görüşmeler yapıldı. Belgeler inceleniyor. 4-5 dakikalık bir konuşmanın ardından reddedildiği ya da onaylandığı bildiriliyor. Herkese bu uygulandı. Ama beni 40 dakika mülakata aldılar. 07.30’dan 10.10’a kadar konsoloslukta kaldım.

Beni beklettikleri sırada muhtemelen ne soracaklarını uzun uzun görüştüler. O gün başvuru yapanlar içinde sadece beni mülakat odasına aldılar. Görüşmeye girmeden önce telefonumu ve üzerimdeki tüm elektronik eşyaları bıraktım. Camlı bölmenin bir tarafında ben, diğer tarafında konuştuğum konsolosluk memuru vardı. Onun yanında da iki kişi daha vardı. Görüşmede tamamen çuval meselesi konuşuldu. ‘Bunun bir şiddet eylemi olduğunu düşünüyor musunuz’ şeklinde başlayan sorular farklı bir duruma doğru evrildi.

Sadece konsolosluk memuru Türkçe biliyordu. Kötü bir Türkçesi vardı. Karşı tarafta garip bir telaş vardı. Konsolosluk memuru daha nötr bir tavır içindeydi. Ama diğer iki kişinin daha üst görevli olduklarını anladım. O iki kişiden birisi biraz kaygılı, telaşlı bir profil çizdi. Sorularını düşüne düşüne sordu. Ama öbürü yüksek ihtimalle CIA ajanıydı ve öfkeliydi. Üçünün de verdiğim cevaplar sırasında birbirlerine bakmalarından, soru sorarkenki yüz ifadelerinden çuval meselesinin yarattığı etkinin ne kadar büyük olduğunu gördüm.

‘EYLEM BİZİM İÇİN HALA TAZE’

Görüşme bitince başvuran diğer kişilerin beklediği 13 kabinlik alana geri döndük. Konsolosluk memurunun kurduğu cümle çok enteresandı; ‘2014 yılında gerçekleşmiş bir eylem bizim için hala çok sıcak ve taze. O yüzden başvurunuzu reddetmek durumundayız. Biz iki şey ararız. Birincisi gelecek kişinin Amerika’da kalma riski var mı? Sizin kalmak istemediğinizi görüyoruz. İkincisi, gelecek kişinin yasalarımıza uymasını bekleriz. Ama sizde bunu göremedik.’

‘BİZ SENİN ÜZERİNE BOYA ATSAK...’

ABD Başkonsolosluğu’ndaki mülakatta Cengiz’e sorulan sorular ve verdiği yanıtlar şöyle:

- Bunun bir şiddet eylemi olduğunu düşünüyor musunuz?

Bu şiddet eylemi değil, politik bir eylemdir. ABD’nin yürüttüğü siyasetlere ilişkin fikirlerimizi ifade ettik.

- Şiddet eylemi değil diyorsunuz ama boya atmışsınız.

(gülerek) Suyla çıkarılabilen bir boyayla ilgili bu tanımı yapmanızı gerçekçi bulmuyorum.

- Mesela şimdi sana çuval geçirip, üzerine boya atsak, sen bunu şiddet eylemi olarak algılamaz mısın?

Eğer haklı bir gerekçeyle yapılıyorsa ve fiziken bir şiddette bulunmuyorsanız ben bunu bir fikrin eyleme dökülmesi ve demokratik bir protesto gösterisi olarak tanımlarım.

- Fiziksel bir şiddet yok ama psikolojik bir şiddet var. 12 üniversite öğrencisi genç birinin üzerine yürüyor ve çuval geçiriyor. Bu bir psikolojik travma değil mi?

Eylemi gerçekleştirenler bunun bir politik eylem olduğunu askerlere ifade ediyor. Burada bir kişinin şahsını hedef alan bir eylem yok. Orada Amerikan politikaları hedefti.

- Aynı eylemi bir kere daha yapar mısınız?

Aynı ya da farklı eylem biçimleriyle her zaman gereğini yaparız. Şu fikir sabittir; yurdumuzda Amerikan askeri varlığını kabul etmiyoruz.

‘PİŞMANIM’ DEMEMİ İSTEDİLER

Cengiz kendisine yöneltilen son sorunun dikkat çekici olduğunu söylüyor. Öfkeli tavırları olan görevlinin “Spesifik bir soru soracağız. Bu eylemi yapmaktan dolayı pişman mısın?” diye sorduğunu aktarıyor ve şunları anlatıyor:

“Bu soruya verdiğim yanıt şu; ‘Ülkemizde hiçbir yabancı asker varlığını istemiyoruz. Özellikle Amerikan askerlerininin Türkiye topraklarında bulunmasına her zaman tepkimizi göstereceğiz. Eylemimiz doğru bir eylemdir. Pişman değilim.’

Oradaki görüşme kayıt altına alındı. Türkiye’de çeşitli dönemlerde mücadele etmiş insanların nasıl devşirildiğini ve dönüştürüldüğünü de biraz anlamış oldum. ‘Pişmanım’ deseydim vizeyi vereceklerdi. O kayıt onların elinde olacaktı. Sonra beni istediği gibi yönelendirme fırsatı bulacaktı. Bunun bir denemesiydi. Çünkü ben başvurumu yaptıktan sonra ‘reddedilmiştir’ diyebilirlerdi. Ama özel görüşmek istediler.”

Irmak Mete

Aydınlık gazetesi

abd tgb çuval ABD Başkonsolosluğu çağdaş cengiz