''Şike Davası'' süreciyle ilgili açıklama

Fenerbahçe Kulübü'nden yapılan açıklamada 3 Temmuz sürecinin henüz sona ermediği belirtilerek, "Fenerbahçe'yi ele geçirme operasyonuna karşı sürdürdüğümüz hukuk mücadelemiz, bu karanlık yapının medya başta olmak üzere toplumun diğer tüm kesimlerine sızmış uzantılarının da yargı önüne çıkarılmasına kadar sürecektir" ifadesi kullanıldı.

''Şike Davası'' süreciyle ilgili açıklama

Sarı lacivertli kulübün resmi internet sitesinde yer alan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"Yüce Türk Mahkemesi'nin isabetle vermiş olduğu ve karanlık bir dönemi sonlandıran kararı üzerine başlayan yeniden yargılama sürecinde, 13.01.2015 tarihinde yapılan "Sözde Şike Davası" duruşmasına ilişkin görsel ve yazılı medyada yer alan haber, yorum ve değerlendirmeler tarafımızdan dikkatle takip edilmektedir. Öncelikle belirtmek isteriz ki, Fenerbahçe olarak "3 Temmuz'un" bir sonuç değil, bir süreç olduğu ve bu sürecin henüz sona ermediği yönündeki düşünce ve inancımız dün olduğu gibi bu günde aynı şekilde devam etmektedir. Fenerbahçe'yi ele geçirme operasyonuna karşı sürdürdüğümüz hukuk mücadelemiz bu karanlık yapının medya başta olmak üzere toplumun diğer tüm kesimlerine sızmış uzantılarının da yargı önüne çıkarılmasına kadar sürecektir. Sayın Başkanımızın savunmasında yer alan, 'Fenerbahçe'ye karşı kurulan kumpasın, kendisini bağımsız medya olarak adlandıran bir kesimin, bu kumpasa doğrudan katılımı ve katkısı ile gerçekleştiği' tespitinin üzerinden henüz saatler geçmeden, karanlık bir dönemin olağan birlikteliklerine, yani 'Kumpas Kardeşliğine' duruşma sırasında yapılan suçüstü haklılığımızı bir kez daha ortaya koymuştur. Türkiye'nin saygın gazetelerinden birinde yer işgal ederek iki gündür duruşma ve duruşmaya ilişkin yorumlar yapan ve gazetecilik faaliyeti kisvesi altında algı operasyonuna soyunan bir gazeteci, duruşma sırasında duruşmaya ait görüntü ve bilgileri Fenerbahçe Spor Kulübü'ne kurulan kumpasın en önemli paydaşlarından biri olan özel yetkili kamu görevlisine servis ederken tespit edilmiştir. Aynı şekilde söz konusu özel yetkili kamu görevlisinin bu gazeteciye gönderdiği mesaj içeriğinde, ertesi gün yayınlanacak yazısı ile oluşturulmasını istediği algıya ait değerlendirmelerin de yer aldığı hususu tesadüf edilen bir diğer önemli tespittir. Bu şekilde, BBM sistemi ile duruşmaya ilişkin haber ve bilgileri gazetesinden önce bu özel yetkili kamu görevlisine iletme ve aynı sistem üzerinden aldığı değerlendirmeler ışığında algı yönetme görevi yüklenen gazetecinin iki gündür gazetesinde yapa geldiği yorum ve değerlendirmelerin de aslında kimlere ve hangi zihniyete ait olduğu ortaya çıkmıştır. Özellikle dosyanın beraat kararı verilmesi halinde Yargıtay Temyiz aşamasında, mutlak surette bozulacağı yolundaki yorum ve değerlendirmeler, bize hiç de yabancı olmayan ve özel yetkili kamu görevlisi tarafından dosyanın önceki aşamalarında yüksek sesle paylaşılan ve davayı takip eden avukatların da bilgisi dahilinde olup, aynı sesin basına verdiği demeç ve beyanlar ile de sabit hale gelen bir diğer gerçekliktir. Önerimiz; Yukarıda izah edilen söz konusu faaliyetin basının haber alma özgürlüğü ile alakalı olmadığı ve bu çerçevede izah edilmeyeceği aşikardır. Bu yüzden ilgili gazetecinin bağlı olduğu spor müdürü ve gazete tarafından derhal bir açıklama yapılması ve söz konusu gazetecinin BBM sistemi üzerinden iletişim içinde olduğu özel yetkili kamu görevlisinin ismini ve karşılıklı BBM mesajlaşmasına konu içerik hakkında beyanda bulunmaları mesleki sorumluluk ilkesinin vazgeçilmez bir gereğidir. Aksi takdirde Fenerbahçe'ye kurulan ve halen devam eden kumpas içinde yer alan kişi ve konu içeriklerine, yapılacak suç duyuruları aşamasında ve yasal sınırlar içerisinde olmak kaydı ile tarafımızca aleniyet kazandırılacağı hususunu kamuoyunun bilgisine sunarız. Unutulmamalıdır ki açıklamamızda, kurum ve kişilerin isimlerinin bu aşamada tarafımızca kullanılmamasının yegane nedeni, kumpas operasyonlarının vazgeçilmez yöntemi haline gelen algı ve linç operasyonunun hiçbir kişi ve kuruma uygulanmaması yolundaki duruş, hassasiyet ve kararlılığımızdan kaynaklandığıdır."

DHA