19 Mayıs 2014: Herhangi bir tarih değil

19 Mayıs 2014: Herhangi bir tarih değil

* Kızılay’a nasıl girilir,

* Taksim’e nasıl bayrak dikilir,

* Çankaya’ya nasıl çıkılır,

* Milletin Meclisi nasıl kurulur,

* Millî Hükümet hedefine nasıl ulaşılır...

Dünkü 19 Mayıs eylemi bu soruların cevabını verdi.

Devrimin bayrağı ve devrimin sloganı

Elinizde öncelikle milletin bayrağı olacak.

Bu ülkede devrim yalnız ve yalnız o bayrakla yapılır.

Bu ülkede barikatlar yalnız ve yalnız o bayrakla aşılır.

İkincisi; Kızılay ve Taksim meydanlarına ancak ve ancak Mustafa Kemal’in Askerleri girebilir.

Vatansızlar ve milletsizler, Kızılay ve Taksim barikatlarını aşamaz. Çünkü ayaklarının altında vatan toprağı yoktur. Ve arkalarında da millet yoktur. Zayıftırlar ve korkak olmaya mecburdurlar.

Kalpaklıydık, baretli olduk

Samsun’dan Ankara’ya 19 Mayıs Yürüyüşü, 95 yıllık bir devrim tarihinin içinden geliyor; hatta neredeyse 200 yıllık.

Bu devrime fesliler olarak başladık, 1919’da kalpaklılar olarak Samsun’a çıktık ve şimdi baretliler olarak Arslanlı Yol’dayız. Başlıklarımız devrimin sınıfsal vurgularını da içeriyor.

1919’da Türkiye’de bir işçi sınıfı yoktu, ama kalpaklı devrimci aydınlar vardı. Bugün Türkiye’de kamu çalışanları dahil, çok büyük bir işçi sınıfı var. Bu açıdan bir zamanlar kalpaklarımızla çıktığımız Samsun’dan şimdi Ankara’ya baretlerimizle yürüdük.

Kemalist Devrimi tamamlamanın güvencesi

Kemalist Devrimi, Altı Ok olarak özetlenen hedeflerine ulaştıracak sınıfsal kuvvetler artık vardır. İşçisi, köylüsü, küçük esnaf ve zanaatkârı ve millî sermayedarı bu sınıfsal cepheyi oluşturuyor. Emekçi sınıflar devrimi sonuna kadar ilerletmenin ve kesin zafere ulaştırmanın güvencesidir.

Kalpaktaki devrimci kararlılık ve gelenek artık bizi kesin zafere ulaştıracak emekçi birikimi de kucaklamaktadır. O nedenle Kemalist Devrimin bugün ulaştığı durağı şöyle özetleyebiliriz:

Kalpaklıydık, baretli olduk.

Kalpaklı olan da biziz, baretli olan da biziz.

Kalpaktan barete ulaşan devrim tarihimiz aslında toplumsal-ekonomik tarihimizle örtüşüyor.

Milletin güçleri birleşiyor

Atatürk’ün Cumhuriyeti emanet ettiği gençler, Yatağan işçileri, Mustafa Kemal’in subayları ve astsubayları, Samsun’dan uygun adım yola çıktılar ve Ankara’ya ulaştılar. Kemal Özcan’ın başında olduğu Yatağan işçilerimizin bir bölüğü, Genelkurmay’ın eski İstihbarat Dairesi Başkanı Korg. İsmail Hakkı Pekin, E. Astsb. Oktay Yıldırım, hepsi TGB Genel Başkanı Çağdaş Cengiz ile omuz omuza yürüdüler. Soma madenlerinin karanlık kuyuları artık bilinçlerdeki ışık ve ciğerlerdeki yangındır.

İşçi Partisi önderleri elbette programlarıyla, devrimci siyasetleriyle, doğru eylem çizgileriyle en önde gençlerle birliktedir. Onları her uğrakta yalnız İşçi Partililer değil, CHP’liler, MHP’liler, çeşitli partilerden yurttaşlar karşılamışlardır. Güven Park’ta CHP ve İşçi Partisi önderleri Bülent Tezcan ve Hasan Basri Özbey, Mustafa Kemal’in askerleri olarak konuşmuşlardır. İP Genel Başkan Yardımcısı Hasan Atillâ Uğur konuşmasında milliyetçi gençliği devrimci gençlikle birleşmeye çağırmıştır. Ülkü Ocakları’nın eski İstanbul İl Başkanı Levent Temiz, halkı selamlayarak bu çağrının ne kadar gerçekçi olduğunu kanıtlamıştır.

Millî Hükümet ufukta

19 Mayıs 2014, artık herhangi bir tarih değildir. Kemalist Devrimi tamamlama sürecinde unutulmayacak bir gündür.

Kemalist Devrimi tamamlayacak kuvvetler birleşiyor.

Program berraklaşıyor.

İktidar mücadelesinin önderliği belirginleşiyor.

Millî Meclis ve Millî Hükümet ufukta sisler arasında görülmektedir.

Doğu Perinçek

Aydınlık/Rota