Köylü İsyanda; Bu Memleketi Kimler İşgal Ediyor?
Kent merkezine 20 km uzaklıkta, eşsiz kaya dokusu, verimli toprakları ve kaynak sularıyla Antalya'nın en güzel köşelerinden biri olan Geyikbayırı'nda yine rant kol geziyor. Antalya genelinde doğa ve üretim alanlarına binlerce ocak ruhsatı veren yetkiler, şimdi de gözünü dünyaca ünlü tırmanış bölgesi Geyikbayırı'na diktiler.
Türkiye'nin en büyük, dünyada da 4. büyük tırmanma yeri olan Geyikbayırı'na maden arama faaliyeti adı altında verilen ruhsatla, mermer ocağına dönüşecek olmasına yöre halkı, bisiklet grupları, tırmanışçılar ve doğaseverler ortak düzenledikleri protesto eylemiyle tepki gösterdiler. Bölgede halihazırda 5 adet faaliyette olan ocak bulunmasına rağmen bir 6. sı için verilen ruhsat yurttaşları isyan ettirdi. Yöre halkı ve çevreciler bir araya geldi, ruhsatın derhal iptal edilmesini istedi. Türkiye'de başka hiç bir yerde bulunmayan tufa, sarkıt ve kololetli tırmanış tarzlarına ev sahipliği yapan, 550'den fazla tırmanış rotasına sahip bölgede Geyikbayırlılar, mütevazi köy yaşamı ve misafirperverliğiyle doğasını spora kazandırmışlar. Geyikbayırı doğa sporlarının yanı sıra turizme ve tarıma da katkılar sunuyor.
Köylülere Yasak, Ruhsat Sahibine Hizmet
Maden ruhsatına bisikletçiler pedal çevirerek, tırmanışçılar halatlarını gerip hem tırmanıp hem de akrobasi gösterisi yaparak tepki gösterirken, yöre halkı isyanını Ulusal Kanal'a anlattı. Yöre halkının en büyük tepkisi bölgeyi görmeden Ankara'da basa başından verilen ruhsatlar ve sit alanı olarak belirlenen köylerinde kendilerine yasak olanın, ruhsat sahibinin hizmetine sunulması. Mücadele de kararlı olduklarını vurgulayan yurttaşlar, ruhsatın iptal edilmesini istiyor.
Kültür Bakanlığı'nın bölgeyi sit alanı olarak ilan ettiğini belirten yöre halkından Mehmet Solaklar, "Evlerimizin dibine tuvalet dahi kazdırmayan Kültür Bakanlığı, burayı nasıl tahrip ettiriyor? Biz bunlara tamamen karşıyız" diyerek tepkisini dile getirdi. İsmail Keskin ise şunları söyledi; "Memleketimizin doğasının yok olmasını istemiyoruz. Dünya kenti Antalya'nın bu ocaklarla yok edilmesini istemiyoruz." İbrahim Yılmaz isimli yurttaş ise; "Şuanda bizim köyde sit alanı diye yerlerimizi, arazilerimizi kullandırmıyorlar ama sit alanı olan bir bölgeyi belirli insanlara peşkeş çekiyorlar. Dağları taşları kimlere satıyorlar? Bu memleketi kimler işgal ediyor? Biz bunları merak ediyoruz. Buranın yerel halkı olarak bunlara karşıyız" diye konuştu. Yine yöre halkından Murat Öztürk yetkililere seslendi, "ne istiyorsunuz bizim köyümüzden" dedi. Öztürk ayrıca şunları kaydetti; "Bunların derdi ne bu köye karşı? Bunu anlamak istiyoruz. Köyümüzün yaylasında zaten 5 tane taş ocağı var. Yolumuz kalmadı. Tarlamıza, bahçemize geçemiyoruz onlar yüzünden." Hüseyin Ay isimli yurttaş da, "Şu doğanın içinde ocağın hiç yeri yok. Bu doğayı Türkiye'nin hiç bir yerinde bulamayız. Buranın doğal kalmasını istiyoruz" diyerek tepki gösterdi. Bir diğer Geyikbayırı köylüsü ise isyanını şöyle dile getirdi; "Burası gittikten sonra ne yapacağız biz bu köyde? Köyü de kaldırsınlar o zaman ocakçılara verdikten sonra." 6. ocağının da kurulması halinde köyde yaşayamaz hale geleceklerini vurgulayan köylüler, ocağı istemediklerini söylediler.
Eyleme katılarak destek veren A Platformu Sözcüsü Hediye Gündüz, Batı Antalya'nın doğal güzelliklerinin ve ormanlarının yok olmaması için, şehrin hemen içinde taş ve mermer ocaklarını istemediklerini belirtti. Gündüz, bu alanları koruyarak gelecek nesillere taşımak istediklerine vurgu yaptı.
Başkan Böcek' den Mücadelede Kararlılık Vurgusu
Konyaaltı Belediye Başkanı Muhittin Böcek, ruhsatın iptal edilmesini isteyerek ocağı açtırmamakta kararlı olduklarını vurguladı. Başkan Böcek şunları söyledi; "Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün de söylediği gibi, 'Hiç şüphesiz Antalya dünyanın en güzel şehri'dir. Antalya'mızın da en özel yeridir Geyikbayırı. Burası dünyada kaya tırmanışında 4. sırada yerini alıyor. Biz Konyaaltı Belediyesi olarak bu güne kadar bir taş ocağına, kum ocağına izin vermedik. Buralarla ilgili Orman Bakanlığı'nın da haberi olan Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı(BAKA) ile Konyaaltı Belediyesi işbirliğiyle hazırlanan bir organizasyonda 4 yüz proje içerisinden eko turizm projesini kazandı. Köylüsüyle - kentlisiyle, bu topraklarda keçisini otlatmış insanımızla, yani tüm vatandaşlarımızla biz burayı korumaya, burada ocak açtırmamaya kararlıyız. Bu sese kulak vereceklerdir diye ümit ediyoruz. Bu ocak için verilen ön iznin iptali için, hepimiz imzamızı attık. Umarım iyi bir sonuç çıkar diye düşünüyoruz."
Haber: Devrim Dönmez Koçak
Fotoğraf: Özkan Dizlek
ulusalkanal.com.tr
