Çanakkale'de olan depremler İstanbul veya Marmara'da olabilecek depremleri tetikler mi?
KOCAELİ Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeofizik Mühendisliği Yer Fiziği Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Şerif Barış, Marmara'nın içerisinde deprem üretebilecek çok farklı bölgeler olduğunu belirterek, "Çanakkale'de olan depremler İstanbul veya Marmara'da olabilecek depremleri tetiklemez" dedi.
Çanakkale'nin Ayvacık ilçesi merkezli art arda meydana gelen depremlerle ilgili açıklama yapan Prof. Dr. Şerif Barış, bunun İstanbul'u etkilemeyeceğini anlattı. Prof. Dr. Şerif Barış, şunları söyledi:
"Marmara'nın içerisinde deprem üretebilecek çok farklı bölgeler var. Bunların içerisinde Gemlik, Armutlu açıkları ve Marmara Denizi içerisinde Tekirdağ'da olan bölüm var. Bu üç depremden herhangi biri olduğu zaman hem İstanbul, hem Bursa, hem Kocaeli mutlaka etkilenecektir. Sadece İstanbul değil. Medyada, toplumda, devlet yetkilileri İstanbul'a odaklandığı zaman Türkiye'nin bir deprem ülkesi gerçeği olduğunu gözardı etmiş olur. Türkiye'de 7'den büyük her an deprem üretebilecek 15 tane bizim sismik boşluk dediğimiz riskli bölge var. İstanbul ve Marmara için konuştuğumuz bölge bunlardan bir tanesi. Fayların üzerinde oturuyoruz, büyük depremler oluşturdu. İleride de bu tür büyük depremler oluşturmaya devam edecek. Nerede bir deprem oluyorsa orada belirli aralıklarla deprem olmaya devam edecektir. Bu doğa kanunu, bundan kaçamayız ve dolayısıyla bizim önlem almamız gerekiyor."
Türkiye'de zemin etütlerinin basite indirgendiğini söyleyen Prof. Dr. Şerif Barış, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye'de zemin etütleri çok basite indirgeniyor ve çok dikkate alınmıyor. Dolgu alanlar özellikle 17 Ağustos fayının geçtiği Kocaeli'nin Gölcük İlçesi'ndeki alanlar göçtü. Dolgu alanlar göçmesinin yanı sıra Marmara'da 3 derin çukur var. Marmara'da tsunami oluşturacak, düşey hareket yapan faylar yok ama yanal hareketler sonucu derin çukurların kenarlarında meydana gelen kum heyelanları deniz dalgasını tetikleyerek ikinci derecede tsunamiler yaratabilir. Nitekim 1999 depreminde de 2 metreye varan su baskınları oldu. Bu su baskınları dolgu zeminlerde oradaki park ve binalarda bir TIR bir otobüsü bile süpürüp denize taşıyabilecek güçte olacaklar. Bu tür alanların deprem zamanında çok büyük risk taşıdığını şimdiden söylemek lazım. Buna göre de önlemler almak lazım. Dolgu alanlarına insanları yönlendirmek yerine deprem zamanı buradan insanları uzaklaştırmak lazım. Buraların takip edilmesi lazım."
YÜZER HASTANELER, GÖKDELENLERE HELİKOPTER PİSTİ
Prof. Dr. Şerif Barış, olası bir depremde hızlıca ameliyat yapılabilecek mobil hastanelere ihtiyaç olduğunu ifade ederek, "1999 depreminden beri ilgili kişi ve kurumlara ilettiğim bir konu var. Marmara bir deniz. Bizim özellikle 17 Ağustos ve diğer depremlerde trafik sıkışması, enkazın yolu kapatması ve hastanelerin fonksiyonunu yitirmesi nedeniyle hızlıca ameliyat yapabilecek mobil hastanelere ihtiyacımız var. Bunun eksikliği hala ülkemizde var. Küçük mobil çok hızlı ameliyathanesi olabilecek küçük tekneler ile mobil hastaneler kurulması lazım" dedi.
Deprem olduğunda deniz yollarından yararlanmak gerektiğini belirten Prof. Dr. Şerif Barış, "Belli yükseklikteki gökdelenlerin üzerine helikopter pisti yapılması lazım. Kobe depreminden sonra yüksek katlı binaların tamamın üzerinde helikopter pisti var. Yangın veya trafik nedeniyle erişemediğiniz vatandaşları kurtarmanın çözümü havadan ve denizden ulaşımdır. Yüzer hastanelerin Türkiye'nin büyük bir eksikliği olduğunu düşünüyorum. 3 tarafımız denizlerle çevrili" diye konuştu.
Deprem anlamında Türkiye'nin en güvenli bölgesinin Kocaeli olduğunu söyleyen Prof. Dr. Şerif Barış, "Burada 150-200 yıl 7 büyüklüğünde 7.4 büyüklüğünde bir deprem olması mümkün değil. Ama Marmara'da olacak herhangi bir depremde Kocaeli o şehirlerin lojistik üssü olacak. Ancak Kocaeli'nde de böyle bir hazırlık yok" dedi.